Aktif Ziyaretçi | 23 |
Bugün Toplam | 66 |
Toplam Ziyaret | 101905 |
Adana’da kırsal alanlarda giyilen giysiler ile şehirde giyilen giysiler farklılık göstermektedir. Örneğin kırsal alanlar hem erkeklerde hemde kadınlarda şalvar görülürken il ve ilçe merkezlerinde batıyı anımsatan bir giyim söz konusudur. Adana’da giyim dışında giyimlerine renk katan aksesuarlarda takılır. Bunlar yüzükler, küpeler, bilezik, tozak ve içekler.
En başta şalvar olmak üzere üst tarafa güdük, başa yağlık ayaklara ise yemeni yada lastik papuçlar giyilir. Ayrıca kadınların başlarına yağlıktan başka giydiği diğer yöresel giysiler ise tülbent, taç, fes, gelin başlığı, evli kadın başlığı, dul kadın başlığı, ihtiyar kadın başlığı v.b. Kadınların üstlerine güdük dışında giydiği yöresel elbiseler ise fistan, cepken, kolçak, kuşak, yelek, dolama.
Güdük; kolları uzun, önden yırtmacı olan yakasız buluza denir.
Yağlık; renkli ve desenli olan kenarları oya ile işlenmiş yazmaya denir.
En başta şalvar olmak üzere üst tarafa mintan başa ise kasket giyilir. Ayrıca yemeni, yelek, kuşak, fes, börk v.b. elbiselerde giyilmektedir.
20. yüzyıla kadar süregelen el sanatları teknoloji ile birlikte değerini kaybetti. Ama buna rağmen halen kilim, halı, çuval, heybe, çul, çorap, sandık, dolap, oklava gibi el sanatları devam etmektedir.
Dünya’nın her yerinde olduğu gibi Adana’da da birçok gelenek görenek bulunmakta. Doğum, ölüm, sünnet, evlenme ve askerlik ile ilgili Adana’ya özgü birçok gelenek görenek bu bölgeyi özel kılmakta.
Adana’da doğum yapan kadınların henüz yeni doğmuş bebeklerin yanına girmesi yasaktır. Bir bebeğin doğumunun 7., 20. ve 40. günleri merasimlerle yıkanırlar. Bebeğin başına dökülecek suyun içine 40 tane taş, para, ayna ve biraz da yeşillik eklenir. Daha sonra bu su bebeğin başından aşağıya dökülür.
Dünyaya gelen bebeklerin sünnet zamanı geldiğinde çocuğu tuması için bir kirve seçilir. Kirve olan kişi çocuğun ailesi ile artık akraba sayılırlar. Kirve, manevi baba demektir.
Adana’da ölüm meydana geldiğinde ölüye ait bir bohça yapılır ve çoğunlukla kadın olan bir ağıtçı ağıt yapmaya başlar. Çenesi temiz bir örtü ile bağlanan ölünün üzerine bıçak konur (cenaze şişmesin diye) ve cenaze defininden dönüşte ev süpürmek yasaktır. Cenaze defnedildikten sonra 3., 7., 40. ve 52. günü yemekli mevlüt yapılır. En dikkat çekici gelenek ise ölü evinde 40 gün boyunca ışık sönmez.
Adana’da evlenmeden önce bir takım aşamalar meydana gelir. İlk olarak oğlunu evlendirecek anne kız arayışlarına başlar. Beğendiği, hoşuna giden bir kız bulduğunda yakınları ile kız evine kızı görmeye giderler. Eğer oğlan annesi kızı beğernirse ilk fırsatta kızı istemeye giderler. Kız ailesi ve kız razı olursa ve anlaşılırsa ağızlar tatlansın diye (Ağız Tadı) kız ailesi hemen tatlı, şeker, lokum v.b. dağıtır. Sonrasında kız tarafı erkek tarafına bir liste verir.
Bu listede kız tarafının istediği ve şart koştuğu bir takım eşya ve bir miktar para vardır. Eğer kız tarafının bu listedeki istekleri erkek tarafına ağır gelirse araya hatırı sayılır bir takım insanlar sokularak listenin hafifletilmesi talep edilir. Ama başlık parası alınan bölgeler halen bulunmakta. Akabinde anlaşılan takı ve elbiseler alındıktan sonra nişan yapılır ve genellikle pamuk ve buğday hasastı sonrası ise düğün yapılır. 2 bayram arası (dini bayram) düğün yapmak yasaktır. Düğün zamanı geldiğinde ise düğüne çağrılacak insanlara okuntu olarak isimlendirilen mendil, çorap tarzı küçük hediyeler verilir. Düğünden bir gün önce kına gecesi yapılır. Düğün günü ise evin damına bayrak bağlanır.
Düğünden sonra erkek evine gelen gelin eve girmeden önce su testisini tekmesiyle kırar ve bu suyun üstünden geçer. Ardından yağlı ballı olarak adlandırılan yaprak arasındaki tatlıyı kapıya yapıştırır. Bunun anlamı mutluluk ve soyunun devamıdır. Kaynanaya saygı ve sevgiyi göstermek amacıyla gelin kaynana oklavasının altından geçer. Ardındanodasına gelen gelin etrafındaki insanlara ve yengelerine gelin sandığından hediyeler verir.
Not: Eskiden gelin, erkek evine at ile gelirdi ve attan inmeyen gelini indirmek için erkek babası hediye verirdi.
Asker uğurlama Adana’da çok önemlidir. Askere gidecek olan genç, yaklaşık 15 gün önce bütün işlerden elini çeker ve askere gideceği güne kadar gezip eğlenir. Maddi durumu olanlar kurban kesip mevlüt okutur. Askere gidecek olan genç bütün akrabalarını ve yakınlarını ziyaret eder. Bu akrabalar ve yakınlarıda askere gitmeden önce bu genci yemeğe davet ederler. Askere gitmesine birkaç gün kala sağ serçe parmağa kına yakılır. Bu kınanın anlamı anne-babanın evladını vatana kurban etmesidir. Kına günü davul zurna çalar ve akrabaları, yakınları ve gençler eğlenirler. Askere gidecek olan genci uğurlarken bu gencin cebine harçlık olarak para verilir. Bu paranın miktarı önemli değildir. Önemli olan verilmesidir.
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4254 | 34.5633 |
Euro | 36.2505 | 36.3957 |