Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemlerde icra edilen semah, hizmet sahipleri olan zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaşma yoludur.
Türkiye coğrafyasının genelinde canlı bir biçimde yaşayan semah, uygulayıcıları ve taşıyıcıları olan Alevi - Bektaşi toplulukların yaşadıkları coğrafi bölgelere göre samah, semağ, zamah, zemah gibi farklı isimlerle anılır. Bölgelere göre semahların müzik ve ritim yapısı açısından farklı örnekleri ile karşılaşmak mümkündür. Aynı isimle icra edilen semahlarda dahi ezgi ve söz yapısında farklılıkların bulunması semah kültürünün zenginliğinin bir göstergesidir.
Semah; on iki hizmetin yürütüldüğü cemlerde icra edilen ve topluluk dışındaki kişilerin önünde yapılması hoş karşılanmayan İçeri Semahları/Tarikat Semahları ve on iki hizmet dışında, genç kuşaklara semah kültürünü benimsetmek ve öğretmek amacıyla semah disiplininden ayrılmadan icra edilen Dışarı Semahları / Avare Semahları olmak üzere ikiye ayrılır.
Semah, ağırlama, yürütme ve yeldirme olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Ağırlama bölümü ağır hareketlerin yapıldığı semaha giriş bölümüdür. Yürütme, semahın hareketlenmeye başladığı bölümdür. Yeldirme ise semahın en hareketli ve icrası en zor olan son bölümüdür. Genelde bu şekilde üç bölüm olarak icra edilen semahların farklı icra örneklerini de görmek mümkündür.
Zakirin deyişi ile meydana çıkan semahçılar niyaz ederek semaha başlarlar. Ağırlama, yürüme ve hızlanma bölümlerinin ardından semah dönenler, ruhani lider sıfatını taşıyan dedenin karşısında duaya dururlar. Dede örneğin şöyle bir dua okur: “Bismişah… Semahlar saf ola, dertler def ola, Hak Muhammed-Ali muradımızı vere, varlığımıza birliğimize bir olmamıza merhaba!”
Semah dönenler birbirlerine dokunmadan, daire şeklinde ve karşılıklı durarak semah ederler. Semah dönüldüğü sırada köşede bulunan dede makamına sırt dönülmez. Semahın değişik bölümlerine evrenin dönüşü, turnalar gibi daire şeklinde uçmak ve kanat çırpmak gibi farklı simgesel anlamlar yüklenmektedir. Örneğin; bir elin avuç içinin göğe çevrili iken diğer elin avuç içinin yere baktığı harekette ifade edilmeye çalışılan; “Sen Hakk’sın ben halkım, ben senden gelen ve senin özünü taşıyanım, senden ayrı değilim,” düşüncesidir. İki elin avuç içi göğe bakarken ellerin ters çevrilerek avuç içlerinin yere bakar hale getirildiği harekette de ifade edilmeye çalışılan düşünce aynıdır. Semah yaparken elin avuç içinin yüze çevrildiği hareket, eline bakan insanın aynada kendi güzelliğini, dolayısı ile tanrısal güzelliği görmüş olacağı düşüncesini ifade etmektedir. İki elin avuç içinin göğe bakar durumda iken ellerin göğse doğru çekilerek kalp üzerinde birleştirilmesi hareketinde de anlatılmaya çalışılan Hak, ben Adem yani Tanrı bendedir ya da Tanrı insandadır şeklinde yorumlanmaktadır.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde farklı müzikal karaktere ve ritmik yapıya sahip olan semah, içinde hümanist öğeler barındırır. Semahta ayrım yapılmaksızın kadın ve erkek birlikte döner ve okunan dualar eşliğinde herkes ellerini göğe doğru uzatarak din, dil ve ırk fark gözetilmeden Hakk’ın bir olduğu zikredilir.
Semah dönenlerin giydiği özel bir kıyafet yoktur. Genelde Alevi inancında özel anlamları olan kırmızı ve yeşil renklerin giyilmesine ve bu kıyafetlerinin temiz olmasına özen gösterilir. Yöreden yöreye farklılık gösteren kıyafetlerde kadınlar başlarını bellerine kadar uzanan renkli giysilerle kapatır ve bu giysilerin üzerine kuşak bağlar.
Halk müziğiyle iç içe olan semaha genelde bağlama eşlik eder. Bazı semahlarda bağlama yerine aynı ya da farklı türden on iki çalgı bulunur. Vurmalı sazlar kullanılmaz. Ritüelin birliği, hoşgörüyü ve Tanrı’ya ulaşmayı simgeleyen yönü halk deyişlerine konu olmuştur. Başta Hatayi olmak üzere Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Nesimi gibi ozanların deyişleri semaha eşlik etmektedir. Sevgi ve birlik olma temalarının ağırlıklı olduğu dizeler semahta coşkun ve içli bir şiir geleneğini ortaya çıkarmıştır. Okunan semah deyişleri ile uygulanan hareketler arasında bir uyum vardır. Ritüel, dedenin semahçılara duasıyla son bulmaktadır.
Türkiye’de geleneksel müzik kültürünün yaşatılması ve zenginleşmesi açısından Semah, etkin bir rol üstlenmekte ve söz yapısı, ifade içerikleri açısından özgünlük taşıdığından hem halk edebiyatı ürünlerinin görünürlüğünü sağlamakta hem de bir topluluk edebiyatı olarak zenginlik yaratmaktadır.
Alevi-Bektaşi Ritüeli Semah’ın, gelecek kuşaklara aktarılması ve yaşayabilirliğinin güvence altına alınması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili topluluk ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içerisinde çalışmalar yürütülmektedir. Semah ile ilgili araştırma, tespit ve envanterleme konularında alan araştırmaları yapılarak Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi Arşivi’ne kazandırılmaktadır.
Hacı Bektaşı Veli’yi Anma Törenleri her yıl 16-18 Ağustos tarihleri arasında yaşadığı dönemden günümüze dek büyük bir halk kitlesini fikirleriyle etkilemiş olan Hacı Bektaşi Veli’nin türbesinin bulunduğu Nevşehir’de düzenlenmektedir. Anma törenlerinde semah gösterilerinin yanı sıra Alevi ve Bektaşiliğe dair panel ve konferanslar da düzenlenmektedir. Ayrıca renkli kostümler giyen folklör ekipleri oyunlarını sergilemektedir. Anma Törenlerinin özel olarak barış ve hoşgörüye vurgu yapması, her kültürden insanın bir araya geldiği samimi bir ortam oluşturmaktadır. (F2009.1208)
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Nevşehir Hacıbektaş Semah Topluluğu 1997 yılından günümüze kadar çalışmalarını devam ettirmekte, topluluğun ulusal ve uluslararası etkinliklere katılımı desteklenmektedir.
1987 yılında kurulan Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Merkezi, Hacı Bektaşi Veli ile ilgili bilimsel, objektif ve belgelere dayalı olarak çalışmalar yapmaktadır. Alevilik ve Türk Kültürü ekseninde Alevilik-Bektaşilik konuları ile ilgili makalelerin bulunduğu Türk Kültürü ve Hacı Bektaşi Veli Araştırma Dergisi 1994 yılından bu yana süreli olarak yayınlanmaktadır. 2009 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle “Hacı Bektaşi Veli’nin 800. Doğum Yıl Dönümü Anısına O’nun Eserlerinin Basımı ve Dağıtımı”, “Hacı Bektaşi Veli’nin 800. Doğum Yıldönümü Münasebetiyle Kutlama Etkinleri” ve 2010 yılında “Somut Olmayan Kültürel Mirasımız Semah Belgeseli” projeleri bu merkez tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) işbirliğinde 2010 yılında semah hakkında Adıyaman, Aydın, Ordu, Eskişehir, Isparta, Kütahya illerini kapsayan bir belgesel çalışması gerçekleştirilmiştir.
Alevi-Bektaşi kültürünü araştırma, koruma ve tanıtma amacıyla kurulan Alevi-Bektaşi Federasyonu semahın teorik yönüyle ile ilgili bilgilendirme toplantıları gerçekleştirmekte ve düzenlenen pek çok etkinliğe katılarak bu ritüelin pratik yönüne ilişkin semah performanslarının sergilenmesine öncülük etmektedir. Semahın müzikle olan ilişkisi esas alınarak saz, bağlama gibi enstrümanların öğrenilmesi amacıyla Federasyon tarafından etkinlikler düzenlemektedir. Ayrıca bu alanda süreli ve süresiz yayınların çıkarılması, semahın temelinde var olan derin anlamın akademik açıdan tartışılması fırsatını sunmaktadır. Alevi Bektaşi Federasyonu, 2013 yılında Türkiye ve İran’daki Alevi müzik örneklerini buluşturmayı hedefleyen “Alevi deyişleri/ Ülke müzikleri” konserlerini gerçekleştirmiştir.
Unesco Milli Komisyonu katkılarıyla on yedincisi düzenlenen “Festival de l’Imaginaire” kapsamında Semah törenleri Louvre Müzesi Auditorium’da 13 ve 14 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Fransa’daki La Maison des Cultures du Monde (Dünya Kültürler Evi) tarafından gerçekleştirilen festival Semah geleneğini icra etmek üzere Afyon ve Tokat’tan davet edilen ekip “Chants et danses du djem alevi” adı altında semah dönmüşler ve semahı tüm dünyaya tanıtmışlardır.
Semah ritüelinin gelecek nesiller tarafından devam ettirilmesi ve korunması hususunda pek çok sivil toplum kuruluşunun faaliyetleri bulunmaktadır. Şah Kulu Sultan Dergahı tarafından Alevi Temel Eğitim Prensipleri doğrultusunda Semah eğitimini ilgilendiren kurslar düzenlenmektedir. Semah eğitimi 7 – 12, 14 – 25 ve 40 yaş üzeri gruplara göre farklılık göstermektedir. Kadınların çoğunlukta olduğu her bir derslik grubu 30 kişiden oluşur. Eğiticiler bilgi ve becerilerini öğrencilere semahın tarihi, dini ve felsefi yönlerini öğreterek aktarmaktadırlar. Semahla ilgili teorik bilgiyi aldıktan sonra öğrenciler uygulamalı olarak semah ritüelini öğrenmektedirler.
Karacaahmet Sultan Kültür ve Dayanışma Derneği yirmi yıldır semah eğitim kursları düzenlemektedir. Her eğitim kursu kadın ve erkek elli öğrenciden oluşur. Kurslar 12-15 ve 20-25 yaş arası olmak üzere ikiye ayrılır. Bir yıllık kurs programını başarıyla tamamlayanlar “Semah Eğitim Kursu” sertifikası almaya hak kazanır. Programlar, katılımcılara belirli semah hareketleriyle ilgili gerekli bilgiyi sağlamaktadır.
Semah ritüelinin icrasında ve geleneğin genç kuşaklara aktarılmasında yadsınamaz bir yeri olan zakirlik geleneği temsilcilerinden Veli Aykut ve Mehmet Acet "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan edilmişlerdir.
Semah, Alevi-Bektaşi Ritüeli 2010 yılından itibaren UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kayıtlıdır.