• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi20
Bugün Toplam213
Toplam Ziyaret102052
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Düğün Nişan Asker Uğurlama

KONYA YÖRESİ SÖZ NİŞAN DÜĞÜN ADETLERİ

 

Konya ilimizde düğün gelenekleri bütün bölgelerle aşağı hemen hemen aynıdır. Sadece düğünlerinde dini içerik yer almaktadır. Bazı yerlerde düğünler mevlitli yapılır, sohbetlerle geçer, bazılarında ise düğünler çalgılı ve eğlence son dozda devam eder.

Kız isteme Osmanlı’dan bu zamana kadar sürmektedir. Bu usul Türk geleneklerinin vazgeçilmezlerindendir. Diğer illerde olduğu gibi oğlunun evlenmesine karar veren baba ve anne dünürcü göndermede gayet gizli hareket eder. Bu da ilk önce kadınlar tarafından yapılır.

Evlenecek olan kişi eğer bir kız beğenmişse veya bilgi verilen bir kız istenecekse önce oğlanın annesi ve kız kardeşi, kız kardeşi yoksa akrabalarından en yakını, bir iş bahane ederek kız evine gider. Evin tertip ve düzenine, kızın güzelliğine terbiyesine, vücudunun sağlamlığına alıcı bir gözle bakarlar. Kızı uygun bulmazlarsa, hiç bir şey demeden izin alıp geri dönerler. Kız beğenilirse, bu işlerde hünerli olan bir kadını öncü olarak, kızın önce annesiyle sohbeti açarlar kızın durumu hakkında ağız arayarak bilgi alırlar. Bu arada oğlanın durumu hakkında bilgi verirler. Uygun görülürse kızlarına dünürcü geleceklerini anlatır. Bu arada erkek tarafında da eğer görücü usulü bir kız isteme olursa, o zaman “falancanın veya filan yerdeki falan kızı sana istemeye karar verdik.Oğlum…” diyerek görüş alırlar. Olumsuz bir yanıtla karşılaşılırsa bu kızla evlenmesi için ikna çabaları yapılır. Eğer damat adayı belirtilen şahısta evlenmemekte diretilirse vazgeçilir. Şayet devam edilirse kız tarafına ışık yakılır. Kadın dünürcü, kız tarafının verimkar olduklarını öğrenince kız tarafına gönderilir. Bu dünürcülere, kızın annesi kesin cevap vermeye niyetli olsa bile bir kere babasına ben söyleyeyim diyerek, yumuşak bir şekilde bekletmeye alır. Eğer anne veya ev ahalinden dünürcülere fazla hürmet yapılırsa, kızın verileceğine bir işaret sayılır.

Hatta şöyle bir durumla da sonuç anlaşılır. Ayakkabıları çevrilmişse bu işin olacağı, çevrilmeyip dışarı konulmuşsa olmayacağı anlaşılır. Bu şekilde bir başlangıçtan sonra, erkek dünürcü kız evine gider. “Allah’ın emri, Peygamber’in kavli ile kızımızı oğlumuza zevceliğe istemeye geldik” diyerek dünürlük edilir. Buna karşılık kızın babası hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi, bir süre düşünür, eğer vermeye gönlü varsa; “Sizin ve mahdumumuz için bir şey diyemem, Allah yazdıysa bir şey diyemem. Bana bir kaç gün müsaade edin, ben bir düşüneyim” der. Vermeye niyeti yoksa, “Kızım küçüktür, evlenme vakti değildir” yada “kızımız sözlü, sözlü olmazsa sizden iyisine mi verecektik” diyerek savuşturur. Bu ilk görüşmelerden sonra iki veya üç gün ara verilir. İkinci kez gidişte, kızın babası “Biz razıyız, fakat hısım-akrabaya bir danışalım” diye cevap verir. “Kız evi naz evi” derler. Üçüncü gidişte “Ne yapalım, Allah nasip etmişse bizim elimizde ne var, alın yazısına bir şey diyemeyiz” denir. Oğlan tarafı da “Allah razı olsun sizden, hayırlısı Allah’tan, Biz verdik diledik, kapınıza geldik, sizde bizi sevip diledinizse nişanımızı (bellimizi) koyacağız” denir. Kararlaştırılan günde nişan koyma merasimi yapılır.

Düğün genellikle Konya’da haftanın Pazar ve Perşembe günleri yapılır.Düğünden bir kaç önce yemek hazırlıkları başlar. Gelinin oğlan evine getirileceği günün sabahı, oğlan evinde pilav verilir. Oğlan tarafının eşi, dostu, akrabaları, arkadaşları ve yakınları çoksa okuntu (davetiye) dağıtılır. Köylerde de, komşu köylere okuntu gönderilir. Pilav dökme işi devam ederken, gelin hamama ve berbere gider, Geline yakın arkadaşları da eşlik eder. Güveyi de pilav gününden bir gün önce geceleyin “zamah” düzenler. Zamahta içki içilir, her türlü çalgı çalınır. Güvey fakirse zamah fakir geçer. Çünkü zamah ayrı bir masraf açar. Zamah gecesi kız evinde de eğlence düzenlenir, buna “kına gecesi” denir. Kına gecesine oğlan evinde bir grup kadın da o eğlenceye katılır. Kına gecesinde gelin kıza bir türküyle kınası yakılır. Ertesi günü oğlan evinde pilav yenir, buna düğün yemeği de denir. Yemeğin bitiminden sonra, gelin alma zamanı gelir.

Erkek tarafı, araba, otobüs, taksi ile kız evine gider. Köylerde at arabası, traktör veya eğerli at ile kızın evine gidilir. Kayınpeder yanında iki kişi olduğu halde, gelinin bulunduğu odaya varır. Gelin odası arkasından kapanır. Kız tarafı kayınbabadan çeşitli bahşişler almadan gelini vermezler. Gelinin kolundan önce kaynana tutar, bir koluna da diğer akrabası girer. Gelin dış kapıya çıkarılır, bineceği vasıtaya yerleştirilir. Topluca “Allahaısmarladık” denildikten sonra gelin alayı yola düzülür. Köylerde bahşiş alabilmek için yollar engellenir.

Gelin, oğlan evine gelinceye kadar bir hayli müşkülle karşılaşılır. Oğlan evinde, gelin arabadan inerken gireceği kapının iki tarafı kilimlerle kapatılır. Bazı yerlerde gelinin önüne içi dolu bir testi bırakılır. Güvey tarafından gelinin başına para ve çerez saçılır. Çocuklar tarafından paralar kapışılır, bu arada gelin damadın koluna girerek odasına kadar götürür. Sonra sağdıçla beraber evden ayrılır. Evine dönen damat gelinin yüzünü açar, yüz görümlüğü olan parayı verir. Gelin ev halkı ile tanıştırılır. Güveyi, kapıda bekleyen sağdıcı ile akşam yemeğine kadar kaybolur. Akşam yemeğinden sonra, yatsı namazı kılınır. Dini nikah, imam efendi tarafından gelinden söz alınarak kıyılır. İmam efendi, gelin odasından kapısı önünde bir dua eder ve güveyi gelin odasından kapısını açarak, gerdeğe sokar. Güvey kapıdan içeri girerken en yakın arkadaşları tarafından sırtına kuvvetlice bir yumruk indirilir. (Bazen bu usul Konya’da uygulanmamaktadır. Yumruklama olayı yüzünden damadın gece sabaha kadar ağrılar çektiği de olur).

 Ertesi günü, gelin yüzü (duvak) düğünü yapılır. Bu düğün kadınlar arasında yapılır. Gelin oyuna kalktığı zaman göğsüne kağıt para takılır. Güveyde aynı günün öğleni, sağdıç “yiğitbaşılarla” bir yemek yer. Yemekten sonra yiğitbaşıların düğün süresince emeği olan “yiğitbaşı parası” dağıtılır. Gelinin getirdiği pişmiş tavuk ve helva beraberce yenilir. Düğün böylece sona erer. Birkaç gün sonra damat ve gelin hısım akrabalara el öpmeye çıkarlar. El öpmede geline gizlice para verilir. El öpmeye haberli gidilir. Gidecekleri yerde damat- gelin gelecek diye yemek hazırlanır. Önceden o akrabalara alınan dürü (hediyelik eşya) el öpmeden sonra bırakılır. Eli öpülenler “Allah başa kadar sürdürsün” diye dua ederler. Ertesi günü oğlan evinde pilav yenir, buna düğün yemeği de denir. Yemeğin bitiminden sonra, gelin alma zamanı gelir. .

Yüzük takılarak ve şerbet içilerek yapılan nişan koyma merasimi daha ziyade kadınlar arasında yapılan bir toplantıdır. Kızın evi müsait ise evde, yoksa bir akraba evinde yapılır. İki tarafında yakınları toplanır. Bu toplantılar da aileler fazla tutucu ise, hocaların ilahi ve dua okuduğu görülür. Değilse çalgıcılar getirilip, oyunlar oynanır. gelin, eltisi veya görümcesi tarafından yoksa oğlanın genç bir yakını tarafından salona getirilir. Yüzüğü oğlanın annesi takar. gelin, orada bulunanların ellerini öper, akrabalar takı takarlar. Oğlan tarafının kız tarafına getirdiği hediyeler gösterilir. Yapılan ikram yine oğlan tarafına aittir.

Nişan genellikle Perşembe günleri olur. Nişanın bazen yemekli olduğu da görülür. Nişandan sonra kararlaştırılan günde elbise görme işi başlar. elbise görme işi düğüne yakın bir zamanda olur. Beraberlerinde gelin kız da olduğu halde köyde oturuyorlarsa şehre gelinir, şehirde ise çarşıya çıkılır. Daha önce “mihir kesiminde” kararlaştırılan ve alınması gereken eşyalar alınmaya başlanır. Kız tarafı da güveyin giyeceği eşyayı alır. Elbiseyi dikecek terzi oğlan evine bildirilir.

Nişandan sonra, kız evine yollanacak dürüye sıra gelir. Dürü bohça içinde kız evine gönderilir. Her iki tarafın hısım akraba ve konu komşusuna gönderilir. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra belirlenen tarihte düğün yapılır.

Düğün genellikle Konya’da haftanın Pazar ve Perşembe günleri yapılır.Düğünden bir kaç önce yemek hazırlıkları başlar. Gelinin oğlan evine getirileceği günün sabahı, oğlan evinde pilav verilir. Oğlan tarafının eşi, dostu, akrabaları, arkadaşları ve yakınları çoksa okuntu (davetiye) dağıtılır. Köylerde de, komşu köylere okuntu gönderilir. Pilav dökme işi devam ederken, gelin hamama ve berbere gider, Geline yakın arkadaşları da eşlik eder. Güveyi de pilav gününden bir gün önce geceleyin “zamah” düzenler. Zamahta içki içilir, her türlü çalgı çalınır. Güvey fakirse zamah fakir geçer. Çünkü zamah ayrı bir masraf açar. Zamah gecesi kız evinde de eğlence düzenlenir, buna “kına gecesi” denir. Kına gecesine oğlan evinde bir grup kadın da o eğlenceye katılır. Kına gecesinde gelin kıza bir türküyle kınası yakılır. Ertesi günü oğlan evinde pilav yenir, buna düğün yemeği de denir. Yemeğin bitiminden sonra, gelin alma zamanı gelir.

Erkek tarafı, araba, otobüs, taksi ile kız evine gider. Köylerde at arabası, traktör veya eğerli at ile kızın evine gidilir. Kayınpeder yanında iki kişi olduğu halde, gelinin bulunduğu odaya varır. Gelin odası arkasından kapanır. Kız tarafı kayınbabadan çeşitli bahşişler almadan gelini vermezler. Gelinin kolundan önce kaynana tutar, bir koluna da diğer akrabası girer. Gelin dış kapıya çıkarılır, bineceği vasıtaya yerleştirilir. Topluca “Allahaısmarladık” denildikten sonra gelin alayı yola düzülür. Köylerde bahşiş alabilmek için yollar engellenir.

Gelin, oğlan evine gelinceye kadar bir hayli müşkülle karşılaşılır. Oğlan evinde, gelin arabadan inerken gireceği kapının iki tarafı kilimlerle kapatılır. Bazı yerlerde gelinin önüne içi dolu bir testi bırakılır. Güvey tarafından gelinin başına para ve çerez saçılır. Çocuklar tarafından paralar kapışılır, bu arada gelin damadın koluna girerek odasına kadar götürür. Sonra sağdıçla beraber evden ayrılır. Evine dönen damat gelinin yüzünü açar, yüz görümlüğü olan parayı verir. Gelin ev halkı ile tanıştırılır. Güveyi, kapıda bekleyen sağdıcı ile akşam yemeğine kadar kaybolur. Akşam yemeğinden sonra, yatsı namazı kılınır. Dini nikah, imam efendi tarafından gelinden söz alınarak kıyılır. İmam efendi, gelin odasından kapısı önünde bir dua eder ve güveyi gelin odasından kapısını açarak, gerdeğe sokar. Güvey kapıdan içeri girerken en yakın arkadaşları tarafından sırtına kuvvetlice bir yumruk indirilir. (Bazen bu usul Konya’da uygulanmamaktadır. Yumruklama olayı yüzünden damadın gece sabaha kadar ağrılar çektiği de olur).

 Ertesi günü, gelin yüzü (duvak) düğünü yapılır. Bu düğün www.dugundernek.org kadınlar arasında yapılır. Gelin oyuna kalktığı zaman göğsüne kağıt para takılır. Güveyde aynı günün öğleni, sağdıç “yiğitbaşılarla” bir yemek yer. Yemekten sonra yiğitbaşıların düğün süresince emeği olan “yiğitbaşı parası” dağıtılır. Gelinin getirdiği pişmiş tavuk ve helva beraberce yenilir. Düğün böylece sona erer. Birkaç gün sonra damat ve gelin hısım akrabalara el öpmeye çıkarlar. El öpmede geline gizlice para verilir. El öpmeye haberli gidilir. Gidecekleri yerde damat- gelin gelecek diye yemek hazırlanır. Önceden o akrabalara alınan dürü (hediyelik eşya) el öpmeden sonra bırakılır. Eli öpülenler “Allah başa kadar sürdürsün” diye dua ederler. Ertesi günü oğlan evinde pilav yenir, buna düğün yemeği de denir. Yemeğin bitiminden sonra, gelin alma zamanı gelir. .