• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi68
Bugün Toplam199
Toplam Ziyaret100241
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Yazılı Kültürümüz

YAZILI KÜLTÜRÜMÜZ

YAZILI KAYNAKLAR
 
 

Kültürümüzün  yazılı kaynaklarından bazılarını kronolojik olarak şöyle sıralayabiliriz:

1. Çin Yıllıkları: Eski Çin tarihlerinde Hunlar, Göktürkler, Uygurlar ve Kırgız­lar başta olmak üzere Türk boyları ve kültürleri hakkında son derece önem­li bilgiler yer alır.

2. Bengütaş Yazıtlar (Göktürk Abideleri): Göktürk alfabesi ile çoğunluğu taş­lar üzerine yazılmış yazıtlar. Bu yazıtlar yoğun olarak Moğolistan, Tıva, Hakasya, Altay, Kırgızistan, Kazakistan sınırları içindedir. En meşhurları, Orhun ırmağı kıyısında bulunan altı yazıttan oluşur. Bunlardan verdikleri bilgiler ve metinlerinin hacmi bakımından en önemlileri, VIII. Yüzyılda Kültigin, Bilge Kağan, Tonyukuk adına dikilen ve "Orhun Abideleri" adıyla tanınan anıt­lardır .

3. Eski Uygur Metinleri: Başta, eldeki tek nüshası, Paris Bibliotheque Nationa- lede olan Uygur harfli Oğuz Kağan Destanı olmak üzere Uygur döneminden kalan pek çok şiir ve adını bildiğimiz en eski Türk şairi Aprınçur Tigin'in şi­irleri ve çeşitli dillerden Türkçeye tercüme edilmiş kitaplardan oluşan eski Uygur metinleri, Türk Halk Edebiyatının İslâm öncesi dönemini aydınlatma­da son derece önemli kaynaklardır.

4. Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacib'in 1069-1070'te tamamlayarak Tabgac Buğ­ra Han'a sunduğu, devlet yönetimini anlatan Türk kültürüyle ilgili son dere­ce zengin bilgiler veren manzum didaktik bir eserdir.

5. Dîvânu Lügâti't-Türk: Kaşgarlı Mahmud'un Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapçadan daha zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla 1072-1074 arasında hazırladığı ve Türk kültür tarihinin en önemli kaynağı olan ansiklopedik bir sözlüktür.

6. Atabetü'l-Hakâyık: Edip Ahmet Yüknekî tarafından XII. yüzyılın ilk yarısın­da kaleme alınan manzum ahlak kitabıdır.

7. Dîvân-ı Hikmet: XII. Yüzyılda Türk Tasavvuf Edebiyatının ilk şairi sayılan Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevî tarafından yazılmıştır. Dinî-tasavvufi konular işleyen didaktik bir şiir kitabıdır.

8. Codex Cumanicus: Karpatlar ile Ural dağları arasında yaşayan Kıpçaklar hakkında XIV. yüzyılda İdil nehri boyunda misyonerlik yapan Fransiskan ra­hipleri tarafından yazılmış gramer örnekleri, Türkçe kelime listeleri ve Türk­çe metinler içeren bir çalışmadır. Özellikle içerdiği 46 adet bilmece bu türün bilinen en eski Türkçe örnekleridir.

9. Dede Korkut Kitabı: Oğuz-nâme denilen, Oğuz Türklerine ait epik destanlar söyleme ve bunları yazıya geçirme geleneğinin en önemli örneklerinden bi­risi olan bu kitabın, XV. veya XVI. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülmek­tedir. Bugün bulundukları yere göre adlandırılan 12 boydan (öyküden) olu­şur. Kitabın Dresden ve Vatikan'da bulunan iki nüshası vardır. Dresden nüs­hası 12 hikâyeden, Vatikan nüshası 6 hikâyeden oluşur. Dede Korkut Kitabı'nda kullanılan dil katkısız bir Türkçedir. Kitapta bulunan atasözleri, alkış­lar, kargışlar, şiir parçaları, gelenekler-görenekler, inançlar bu eseri Türk Halk Edebiyatı çalışmaları açısından birinci dereceden en önemli tarihî kay­nak kılmaktadır.

10. Tarih Kitapları: Ortaçağdan kalma Câmi'ü't-Tevârîh, Dürerü't-Tîcân, Tevâ- rîh-i Al-i Selçuk, Tevârîh-i Al-i Osman, Târîh-i Cihan-Güşâ, fiecere-i Terâki- me, fiecere-i Türk gibi tarih kitapları Türk Halk Edebiyatıyla ilgili birçok ko­nuda kaynak konumundadırlar.

11. Atasözü Kitapları: XV. yüzyıldan itibaren Türkçede atasözlerinin toplanılıp müstakil kitaplar hâline getirildikleri görülmektedir. Bu gelenek çevresinde oluşturulan "Kitab-ı Atalar", "Atalarsözü" veya "Durûb-ı Emsâl" gibi kitaplar ve onları takip edenler, Halk Edebiyatımız açısından son derece değerli ya­zılı kaynakların başında yer almaktadır.

12. Masal Kitapları: Eski Uygurlar döneminden başlayarak pek çok dilden Türkçeye tercüme edilen "Kelile ve Dimne", "Binbir Gece", "Binbir Gün­düz", "Mantıku't-Tayr" gibi masal kitapları Halk Edebiyatı bakımından önem­li kaynaklardır.

13. Osmanlı ve Cumhuriyet Yıllıkları: XIX. yüzyılın sonlarından itibaren yayın­lanmaya başlanan ve Cumhuriyet döneminde de devam eden yıllıklardır. İl dahilindeki yatırlar, ziyaret yerleri, adlar ve el sanatları hakkında verdikleri bilgiler önemlidir

14. Fıkra Kitapları: Türk fıkralarının en çok derlenip yazıya geçirilenlerinin ba­şında Nasrettin Hoca fıkraları yer alır. Nasrettin Hoca fıkraları ilk olarak XVI. yüzyılda Hüseyin adlı bir kişi tarafından "Hikâyet-i Kitâb-ı Nasreddin" adıy­la yazıya geçirilmiştir. Bugüne dek yaklaşık 38 Nasrettin Hoca fıkraları yaz­ması tespit edilmiştir.

15. Menâkıb-nâmeler: Bir velinin kerametlerini anlatan kısa hikâyelerin toplandığı kitaplar olan Menâkıb-nâmeler, XIII. yüzyıldan itibaren görülme­ye başlanmıştır. Menâkıb-nâmeler, Türk Halk Edebiyatı bakımından son de­rece önemli yazılı kaynaklardır.

16. Şâir-nâmeler: Âşıkların diğer halk şairlerinin adları, devirleri, sanatları ve memleketlerine dair bilgiler verdikleri ve hece vezniyle yazdıkları destan bi­çimindeki eserlerdir. Adeta, halk şairlerinin tezkireleri gibidirler.

17. Destan Kitapları: Anadolu'da meydana getirilen epik destanlar olan Battal-nâme, Hamza-nâme, Saltuk-nâme, Hz. Ali Cenk-nâmeleri ve Hikâye-i Ge­yik, Hikâye-i Göğercin, Hikâye-i Deve, Dâsitân-ı Ejderha gibi tamamı erken dönemlerde yazıya geçirilmiş eserler de Halk Edebiyatının çok önemli yazı­lı kaynaklarındandır.

18. Seyahat-nâmeler: Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri izlenim ve bilgileri aktardıkları eserlerin genel adıdır.

19. Divan Edebiyatı Eserleri: Genel anlamda Divânlar, Tezkireler daha özel tür­ler olarak Şehrengizler, Mesnevîler, Sur-nâmeler gibi klasik edebiyat eserleri de Halk Edebiyatı hakkında son derece önemli bilgiler içeren yazılı kaynakların başında yer alırlar.

20. Günlük Gazeteler: XIX. yüzyıldan günümüze kadar yayınlanan gazeteler de Halk Edebiyatı hakkında önemli bilgi kaynaklarındandır.

21. Cönkler ve Mecmualar: Cönkler, uzunlamasına açılan, ensiz, uzun defterler­dir. Cönkler, Aşık Edebiyatı, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve bir çok halk kültürü ürünlerine dair örneklerin bulunduğu yazılı kaynakların başın­da gelir. Halk arasında, ince uzun oluşlarından dolayı "sığır dili" ve "sefi­ne" olarak da adlandırılan cönklerin boyutları değişiklik gösterir. Cönklerin ortalama olarak 5,10,15,23 cm. boyutunda oldukları söylenebilir. Cönkler- de, cönk sahibinin tercihlerine göre âşıklara ait şiirlerden, çeşitli dualara, sihir-büyü ile ilgili notlara, ilaç tariflerine, Anonim Halk Edebiyatının türkü, mâni, halk hikâyeleri örneklerine varıncaya kadar pek çok halk kültürü ürü­nü yer alır. Mecmualar ise, günümüz defterlerine benzeyen yapısıyla cönklerden ayrılır ve daha ziyade şehirli ve eğitimli kişilerce kullanılmışlardır. Divan Edebiyatı örneklerinin yanında halk kültürü unsurlarına da yer veren mecmualara da rastlanılır. Kısacası, Türk Halk Edebiyatının en önemli yazı­lı kaynakları cönkler ve mecmualardır.

 
Yazılı ve basılı kaynakları kullanmak isteyen bir araştırıcı, önce bibliyografyala­ra müracaat etmek zorundadır. Bibliyografyalar belli bir konu veya çeşitli konular­daki yayınların listesidir. Bibliyografyalar başta yazar adına olmak üzere konuya ve yayınlara göre çeşitli biçimlerde oluşturulmuşlardır. Bibliyografyalar düzenleniş tarzları bakımından da alfabetik, sistematik ve yayınlanış sırasını -zamanı göz önünde bulunduran- kronolojik olarak sınıflandırılabilirler. Kapsamları bakımın­dan da ulusal, uluslararası, genel ve özel bibliyografya çeşitleri vardır. Türk Halk Edebiyatı ve Halkbilimiyle ilgili en önemli genel bibliyografya, Kültür Bakanlığına bağlı Millî Folklor Enstitüsü, (şimdi adı HAGEM) tarafından yayınlanan Türk Folk­lor ve Etnografya Bibliyografyası adlı (Ankara: MEB Basımevi, 1971, 1973, 1974, 1999) 4 ciltlik bibliyografya kitabıdır. Bu bibliyografya, başlangıcından 1992 yılına kadar Türk Halkbilimi alanında yapılmış çalışmaları içermektedir. Bu bibliyografya kitabında "Halk Edebiyatı'yla ilgili konular, "Anonim Halk Edebiyatı" ve ilgili alt başlıklar altında yer almaktadır.

Özel bibliyografyalara örnek olarak da dergileri konu edinen bibliyografyalar verilebilir. Türk Halkbilimi çalışmaları tarihinde en uzun süreli yayınlanan ve Türk Halk Edebiyatıyla ilgili son derece zengin yazılı kaynaklara sahip aylık dergi, 1949­1979 yılları arasında İhsan Hınçer adlı halkbilimci tarafından 30 yıl yayınlanan Türk Folklor Araştırmaları Dergisi’dir. Bu dergide yer alan yazıların tamamının konu ve yazar bibliyografyası Türk Folklor Araştırmaları Dergisi: Konu ve Yazar Kaynak­çası adıyla T. Baraz ve S. Tetik tarafından (Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yay., 1986) yayınlanmıştır. Türk Halk Edebiyatının son derece önemli yazılı kaynakları arasında yer alan Halkevleri dergilerinin de kendi adlarıyla ayrı ayrı bibliyografya­ları yapılarak yayınlanmıştır.

Türk Halk Edebiyatı alanında araştırma yapmak isteyen bir araştırıcı, öncelikle bu bibliyografyalardan yola çıkmalı ve araştırdığı konuyla ilgili yazılı kaynakları bularak araştırmasının bibliyografik çerçevesini genişletmelidir

 

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı ve Genel Özellikleri (1923 - 1940)

Cumhuriyet Edebiyatı Genel Özellikleri - Akımlar - Şairler - Yazarlar

* Aruz ölçüsü bırakılmıştır. Serbest ölçü ve hece ölçüsü kullanılmıştır.

* Dilde sadeleşme hareketi başarıya ulaşmış ve İstanbul Türkçesi esas alınmaya başlanmıştır.

* Edebiyatımız İstanbul aydınlarının tekelinden kurtulmaya başlanmıştır. Anadolu'dan aydın yetişmeye başlamıştır.

* Romanda ve hikâyede halk gerçekleri tamamen yerleşmiştir.

* Uluslar arası düzeyde sanatçı yetişmiştir.

* Tiyatro ve deneme alanında büyük gelişmeler gösterilmiştir.

* Bu dönemden itibaren farklı edebi topluluklar ortaya çıkmaya başlamıştır.

BEŞ HECECİLER

Hecenin beş şairi adıyla da anılan bu sanatçılar milli edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır.

Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih etmişlerdir.

Beş hececiler şiire birinci dünya savaşı ve milli mücadele döneminde başlamışlardır.

Beş hececiler ilk şiirlerinde aruz veznini kullanmışlar daha sonra heceye geçmişlerdir.

Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir.

Hece vezni ile serbest müstezat yazmayı da denediler.

Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmadılar yeni yeni biçimler aradılar.

Nesir cümlesini şiire aktardılar ve düzyazıdaki söz dizimini şiirlerde de görülmesi beş hececiler de çok rastlanan bir özelliktir.

Beş hececiler şu sanatçılardan oluşmuştur: Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon

YEDİ MEŞALECİLER

Yedi Meşaleciler 1928'de kurulmuştur.

Heceyi geliştirmek amacıyla ortaya çıkmıştır.

"Canlılık, samimiyet ve daima yenilik" sloganıyla hareket etmişlerdir.

Verlaine, Mallerma gibi Fransız şairleri örnek almışlardır.

Anadolu'yu yurtseverlik anlayışıyla anlatmayı düşünmüşlerdir; ancak pek başarılı olamamışlardır.

Bunlar: Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi Koray.

GARİPÇİLER ( I. YENİCİLER )

Garip Akımı, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının belki de bütün Türk edebiyatının en farklı gurubu olarak edebiyat tarihinde yer almışlardır.

1940 yılına kadar gelen bütün şiir anlayışına karşı çıkan Orhan Veli, Oktay Rıfat Horozcu, Melih Cevdet Anday ortaklaşa "Garip" dergisini çıkarıp bu akımı başlatmışlardır.

Şiirde ölçü ve kafiye gereksizdir.

Şiir fikirleri aşılamak işin kullanılmamalı.

Şiirde anlam düz verilmeli.

Her konu şiire girebilmeli

Her insan şiirin konusu olabilmeli.

Şiirde söz ustalığı, laf cambazlığına gerek yoktur.

Şiirde önemli olan bütün güzelliğidir.

MAVİCİLER

Maviciler, Atilla İlhan'ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı derginin adı olan "MAVİ" nin etrafında toplanan Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıları oluşturduğu guruptur. Bu sanatçılar, Garip Akımı'na ve Orhan Veli'ye karşı çıkmış, şairane bir sanat anlayışının temsilcisi olmuşlar.

Daha sonra mavi dergisi Özdemir Nutku'nun yönetimine geçti ve Atilla İlhan'ın savunduğu toplumsal geçekçiliğin (sosyal realizm) sözcüsü oldu.Dergi Nisan 1956'da çıkan 36. sayıdan sonra (son mavi) kapatıldı.

Garip akımına tepki olarak çıkmıştır.

Şiirin basit olamayacağını zengin benzetmeli, içli, derin olması gerektiğini savunmuşlardır.

İKİNCİ YENİCİLER

İkinci Yeniciler, 1950'lerde "Garip" akımına tepki olarak çıkmıştır.

Şiirin düşürüldüğü basitliğe son vermek amacıyla ortaya çıkmıştır.

Cemal Süreyya, İlhan Berk, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ece Ayhan, Ülkü Tamer,Sezai Karakoç bu akımın öncüleridir.

Sözcüklerin anlamı değil söylenişi önemlidir.

Her şey insanla başlar insanla biter.

Şiirin kendine göre bir dili olmalı.

Şiir diğer edebi türlerden kesin çizgilerle ayrılmalı.

Önemli olan kelimelerin anlamları değil, şairin ona yüklediği anlamlardır.

CUMHURİYET DÖNEMİ EDEBİYATI GENEL AÇIKLAMA

Cumhuriyetin ilanından sonra edebiyatımız, çağdaş anlayışlar doğrultusunda gelişmesini başarıyla sürdürmüştür. Cumhuriyetin ilk yıllarında "Beş Hececiler" olarak adlandırılan şairler topluluğu, en parlak dönemlerini yaşamaktaydı. Yine bu yıllarda Kurtuluş Savaşı'nın etkisiyle edebiyatta genel olarak Anadolu'ya bir yönelim başlar.

Bu dönemin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1- Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür.

2- Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.

3- Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.

4- Şiir, roman, hikaye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur.

5- Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla "yerli" ve "halka doğru" ; veya Batı'nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir.

Yine bu dönemde (1928) ortaya çıkan "Yedi Meşaleciler", "Beş Hececiler" gerçeklere dayanmayan "memleket edebiyatı" anlayışına sahip olmakla suçlamışlardır. Amaçları "canlı, samimim ve gerçekçi olmak" şeklinde açıklamışlardır. "Yedi Meşaleciler" adını almalarının nedeni ise "Yedi Meşale" adlı derginin etrafında toplanmış olmaları ve bu adla ortak bir yapıt yayınlamalarıdır.

Bu sanatçılar şunlardı (Yedi Meşaleciler):

Vasfi Mahir KOCATÜRK

Ziya Osman SABA

Sabri Esat SİYAVUŞGİL

Cevdet Kudret SOLOK

Yaşar Nabi NAYIR

Kenan Hulusi KORAY

Muammer Lütfi BAHŞİ

1940 SONRASI EDEBİYATI

İkinci Dünya Savaşı sonrasında "insan", "yaşam" ve "dünya" arasında güvenilir olmayı gerektirir; yeni ortaya çıkan dünya görüşleri; sanat anlayışımızda köklü değişikliklere yol açar.

Hikaye, roman ve tiyatro eserlerinde "yurt" ve "köy" sorunlarına yönelim başladı.

1940 yılında Orhan Veli Kanık, Melik Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu, "Garip" adlı bir şiir kitabı yayınlayarak yeni bir hareketi başlattılar. Buna "I. YENİ ŞİİR HAREKETİ" adı verildi. Amaçları, şiirde iç ahengi yakalamtır. Dış ahenk ögesi olan ölçü ve uyağa önem vermezler. Söz sanatların şiir için zararlı bulmuşlar ve şiirin kaynağının bilinçaltı olması gerektiğini savunmuşlardır. "Şiir halka seslenmelidir" anlayışıyla günlük hayatta olan her şeyi şiire konu olarak almışlardır.

Daha sonraları ortaya çıkan ve "İKİNCİ YENİLER" adı verilen şairler ise "şiir için sanat" anlayışına dayanan, sürrealizmden daha aşırı bir soyutlama anlayışını sürdürmüşlerdir. Bu sanatçılardan bazıları şunlardır: İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan.

1940'tan Sonraki Türk Edebiyatında Roman ve Hikayede Sosyal(toplumsal)Gerçekçiler:

Bu akım ; bir meseleyi, bir derdi ortaya koyarak, topluma faydalı olmak istiyordu. İlk ürünleri, Anadolu köy romancılığıdır. Konuları: işçi-ırgat hayatı,sınıf çatışmaları,grev-lokavt gibi durumlar, toprak-su kavgaları...

Toplumsal Gerçekçiler

Önemli Temsilcileri:

Kemal Tahir: Konularını cezaevi yaşantılarından, Kurtuluş Savaşı'ndan, eşkıya menkıbelerinden aldı. Gerçek bir Anadolu romanı oluşturdu.

Eserleri: Roman: Yorgun Savaşçı, Devlet Ana ...

Orhan Kemal: Hayatına girmiş yüzlerce kişinin kader ve direnişlerini yazdı. Sürükleyicilik,tabiilik, gerçeklik eserlerinin özelliğidir.

Eserleri: Roman: Murtaza, Hanımın Çiftliği...Tiyatro:72.Koğuş...

Yaşar Kemal: Genellikle Çukurova insanının hayat savaşlarını şiirli bir dille yazdı. Tezli romanı savunur. Folklor unsurları ve güçlü doğa tasvirleri görülür.

Eserleri: Roman:İnce Memet, Yer Demir Gök Bakır, Teneke...

Fakir Baykurt: İçinde doğup yetiştiği köylülerin hayatını yazmıştır.

Eserleri: Roman: Yılanların Öcü, Tırpan, Kara Ahmet Destanı...Hikaye: Can Parası.

Bağımsız Yazarlar:

Halikarnas Balıkçısı(Cevdet Şakir Kabaağaçlı): Konularını daima Ege ve Akdeniz kıyılarından çıkardı.; balıkçıları, sünger avcilarını...işledi.

Eserleri: Hikaye: Merhaba Akdeniz...Roman :Deniz Gurbetçileri..

Haldun Taner: Gücünü gözlem, mizah ve yergiden alan hikayeleriyle tanındı. Epik tiyatro türünde eserler verdi.

Eserleri: Hikaye: Şişhane'ye Yağmur yağıyordu, On İkiye Bir Var...Tiyatro:Keşanlı Ali Destanı, Sersem Kocanın Kurnaz Kocası...

Tarık Buğra: Tek adamın dengesiz, bazen alaycı, bazen acılı tedirginliğini ele alır.

Eserleri: Roman: Küçük Ağa , İbişin Rüyası...

Diğer Bağımsız Yazarlar

Samet Ağaoğlu

Oktay Akbal

Selim İleri

Cengiz Dağcı

Füruzan

Orhan Pamuk

Tiyatro

Vedat Nedim Tör (Kör)

Turgut Özakman (Duvarların ötesi, Sarı Pınar)

Güngör Dilmen (Midas'ın Kulakları )

Sermet Çağan (Ayak Bacak Fabrikası)

Cevat Fehmi Başkut (Paydos, Buzlar Çözülmeden, Harputta Bir Amerikalı)

Deneme ve Eleştiri

Nurullah Ataç: Deneme, eleştiri yazdı. Çeviriler yaptı. Türkçe'nin özleşmesi için yılmadan savaştı. Yeni bir dil ve anlatım biçimi yarattı.

Eserleri: Günlerin Getirdiği, Okuruma Mektuplar...

Suut Kemal Yetkin: Edebiyatın çeşitli konularında özlü ve açık bir anlatımla yazdı.

Eserleri: Denemeler, Edebiyat Konuşmaları..

kaynak :www.turkedebiyati.org/