Giresun Müzesi
Giresun Müzesi
Eski Gogora Kilisesi ;İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Müze olarak 25 yıllığına İl Özel İdaresi tarafından tahsis edilmiştir. Müze Müdürlüğüne ait lojmanın giriş katı ve 1. katı Müze Hizmet Binası, 2. katı ise lojman olarak kullanılmaktadır. Her bir kat 100 m2dir.
1850-1860’lı yıllarda Rumlar tarafından yapılan Rum Ortadoks Kilisesi'dir. Bulunduğu mahalleden adını alan (Bugünkü adıyla Zeytinlik Semti) tarihi Gogora Kilisesi, günümüzde Giresun Müzesi olarak kullanılmaktadır. 1924 yılına kadar kilise olarak kullanılan yapı, mübadeleden sonra terk edilerek 1948 yılına kadar boş kalmıştır. Boş kaldığı bu yıllarda büyük tahribata uğrayan yapı kısmen onarılarak 1948-1967 yıllarında cezaevi olarak kullanılmıştır.
1967 yılından 1982 yılına kadar boş kalan binada tahribat devam etmiş, yıkılmayla karşı karşıya kalmıştır. 1982–1988 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığınca restore edilen kilise 1988 yılında müze olarak hizmete açılmıştır.
Bölgeden toplanmış ve diğer müzelerden devir olmuş Arkeolojik ve Etnografik eserler ile Sikkelerin sergilendiği şehir müzesi olarak hizmet vermektedir.
Müze Müdürlüğü yanında bulunan ev ise onarılarak giriş katı ve birinci kat idari büro, ikinci kat ise lojman olarak faaliyet göstermektedir.
Şebinkarahisar İlçesi Sarıyer Köyü Kayadibi Mahallesinde bulunan ve kayalıklar içinde yapılan Meryem Ana Manastırı M.S. 2. Yüzyıldan itibaren kullanılmaktadır. Roma döneminde 200 yıl boyunca yasaklanmış, bu süre içerisinde Hıristiyan din adamları kuytu köşelerde buradaki manastır gibi kayalıklar içerisindeki alana çekilmiş kendilerine göre ibadethane yapıp Hıristiyanlık dinini yürütmeye çalışmışlardır. Meryem Ana Manastırı da bu dönemde din adamlarına hizmet etmiştir.
Bazı kaynaklar manastırın ilk kuruluşunu, 481-490 yılları arasına vermektedir. Osmanlı döneminde parlak bir dönem yaşayan manastırın bugünkü kalıntıları, 19. yüzyıldan kalmadır. Kaynaklar, Ortaçağlarda inşa edilen manastırın yanarak büyük bir tahribata uğradığını ve 19. yüzyılda tamamen yenilendiğini belirtmektedirler. 1940’lı yıllara kadar, her yılın 26-28 Ağustos günleri Giresun, Ordu, Trabzon, Gümüşhane ve diğer çevrelerden Rumların gelerek üç gün boyunca ibadet ettikleri ifade edilmiştir. Konumu ve mimarisi ile Sümela Manastırı’nı akla getiren Meryemana Manastırı, bütün birimlerinde itinalı, düzgün kesme taş işçilikle dikkati çeker. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre kaya içine oyularak yapılan Sümela Manastırı’nın ardından gelen ikinci manastırdır. Bu açıdan Şebinkarahisar ilçesi inanç turizmi bakımından önemli bir yer tutmaktadır.
Ortaçağ’dan kalma manastır Şebinkarahisar ilçesinde bulunmaktadır, ilçe merkezine 11 Km. uzaklıkta ve şehrin doğusunda Kayadibi Köyü’ndedir.
Manastır, yekpare bir kayanın içerisi oyularak oturtulmuştur. 26 basamaklı bir merdivenle manastırın basık yuvarlak kemerli giriş bölümüne ulaşılır. Dört katlıdır. Dördüncü kat kilisedir. İlk üç katta çeşitli hizmetlere elverişli (salon, mutfak, tuvalet vs.) 32 odası vardır. Duvarları resimlerle süslenmiştir. Sümela Manastırı’ndan sonra Türkiye’de bulunan en büyük doğal ve oyma manastırdır.”
Fener Rum Patriği Bartholomeos tarafından ziyaret edilen tarihi manastırın Hristiyan inancına sahip insanlar için önemi büyüktür. Manastır 2014 yılında yapılan restorasyon çalışmaları ile birlikte ziyarete açılmıştır. 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanıdır.