Kaya Resimleri
Hakkâri’nin batısında yer alan Gevaruk ve Tirşin yaylalarında, kayalar üzerine kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur. Adeta açık hava müzesi niteliğinde olan ve çok geniş bir alana yayılı bulunan bu zengin resimlerin benzerlerine, doğuda Azerbaycan’da kayalar üzerine çizilen yaklaşık 4.000 adet resimde ve güneyde de Filistin’de kayalar üzerine çizilen yüzlerce kaya resimlerinde rastlanılmaktadır. Gevaruk ve Tirşin yaylalarındaki kaya üstü resimleri yaklaşık olarak M.Ö. 6.000-1.000 yıllarına tarihlenmektedir. Ancak bu resimlerin büyük bir kısmının daha sonraki devirlerde de çizildikleri anlaşılmaktadır. Buradaki tasvirlerin büyük çoğunluğu stilize edilerek yapılmışlardır. Buna karşılık, o devirlerde bölgede yaşayan zengin av hayvanları hakkında yine de küçümsenemeyecek önemli bilgiler vermektedirler. Resimlerin büyük bir kısmını, dağ keçileri, bizon ve çeşitli av hayvanları ile avda kullanılan tuzak sahneleri, sihir ile ilgili motifler, stilize edilmiş şekiller mevcuttur.
Koç Heykeli
Yüksekova ilçe merkezinde bulunan koç heykelinin yan yüzlerinde Gevaruk kaya resimlerindeki motiflere benzer betimlemeler vardır. Dörtte bir kütle biçimindeki heykelde, baş ve ayaklar çıkıntı olarak işlenmiştir. Ön ve arka ayaklar birbirinden yalnızca yarıkla ayrılmıştır ve boynuzları yuvarlak ve oymadır. Yapıtın bir yüzüne koça binmiş eli kargılı bir adam, onun da arkasında ellerinde yuvarlak nesneler tutan dört adam, üç koç, bir kama ve bir silah çizilmiştir. Benzer bir koç heykeli Yüksekova’nın 5 km. güneybatısında bulunan Gagevran köyünde bulunmuştur. Heykelin yöredeki Nasturi kilisesinden söküldüğü sanılmaktadır. Yapıtın üst yüzeyinde mimari bir bütünün parçası olduğunu gösteren kabartma bir bölüm vardır.
Dirheler (Dev Evleri)
Yüksekova ilçesinde yer alan Tirşin Yaylası’nda bulunan dirheler üçü dördü bir arada birbirini koruyabilecek yakınlıkta, yol üstünde, kayalara oyulmuş dev boyutlu yapılardır. Dirhelerin Assur saldırılarına karşı haber alma kuleleri ya da yaylaya çıkılan sürüleri korumak ve yayla güvenliğini korumak için yapılmış küçük savunma kütleleri olduğu sanılmaktadır.
Hakkâri Kaledibi Buluntuları (Hakkâri Stelleri)
Kaledibi’nde yapılan bir temel hafriyatı sırasında tarihi eserlere rastlanılmış, Yapılan inceleme ve kazı çalışmaları sonucunda, Kaledibi’nde Hakkâri tarihini aydınlatacak özellikte üzerinde insan figürleri işlenmiş 13 stel (mezar taşı) bulunmuştur.
Üst kısmı geniş alta doğru da daralarak sivri bir yapıda olan figürlü taşların kenarları kısmen düzeltilmiş arka yüzleri ise kabaca tıraşlanmıştır. Ön yüz tamamen düzeltildikten sonra ya alçak kabartma ya da kazıma tekniğiyle işlenmiş figürlerle doldurulmuştur. Genel olarak stellerin yüzeyine kabaca işlenmiş insan, hayvan ve savaş aleti motifleri vardır.
Urartu Mezarlığı
Hakkâri merkez, Gazi Mahallesi, Anadolu Lisesi inşaat sahasında ortaya çıkarılan ve M.Ö. 1. bin başlarına tarihlenen bu mezar odası Urartu dönemi ve Erken Demir Çağı’ndaki mezarlarla benzerlik göstermektedir. Burada bulunan mezar odası örneklerine Van Karagündüz nekropolü kazılarında rastlanmıştır.
Kırmızı Kümbet Mezarlığı
Gülereş Baba Mahallesi’nde kuzeyden güneye doğru eğimli bir sırtta yer almaktadır. Zaviye kalıntısının kuzey tarafındaki düzlük kesimde Osmanlı döneminden kalma üzerleri kitabeli, zengin bitkisel ve geometrik desenli mezar taşları mevcuttur.
Melik Esed Mezarlığı
Biçer Mahallesi’nde Melik Esed Camii’nin batı tarafında hazire şeklindedir. Burada bir kısmı yerinde dikili, diğerleri etraftan toplanan 25 tane üzerleri kitabeli ve zengin süslemeli mezar taşı tespit edilmiştir. Çiçek, yaprak ve dal motifleri mezar taşlarının en belirgin süslemeleridir.
Kale Altı Mezarlığı
Biçer Mahallesi’nde, kalenin doğu kesiminde kalan büyükçe bir mezarlıktır. Bu mezarlığın değişik kesimlerinde 16 adet, çoğu yerlerinden sökülmüş sanatsal özelliğe sahip, üzerleri bitkisel ve geometrik desenlerle bezenmiş mezar taşlarına rastlanmıştır. Bu mezar taşlarından çoğu taşınarak koruma altına alınmıştır.