• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi40
Bugün Toplam63
Toplam Ziyaret100105
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Türküleri- Halk Oyunları

HALK OYUNLARI
 
Şanlıurfa kadim bir şehirdir. Yani, şehrin inşasının kesin olarak tespit edilemediği en eski şehir. Mevcut arkeolojik bulgulara göre 12.000 yıllık bir şehir olduğu bilimsel olarak tespit edilen, dünyanın en eski kenti olma unvanını hala elinde tutan şehir. Şanlıurfa’da yapılan her arkeolojik keşif, tarihe ışık tutmakta ve tarihin yeniden yazılmasına vesile olmaktadır. Şanlıurfa tarihten aldığı birikimi ile birçok uygarlığa beşiklik etmiş, dillerin, dinlerin, kültürlerin buluştuğu ve kaynaştığı, medeniyetlerin buluştuğu bir şehir olmuştur. Şanlıurfa yaşanan ve yaşatılan kültür mirası ile hala dinginliği korumaktadır.
Halk oyunları, kökü tarihin derinliklerinden gelen ve geleneksel figürler, ritüeller ve çalgılarla icra edilen en önemli kültür mirasımızdan biridir. Halk oyunları, insanoğlunun duygu ve düşüncelerini ritmik hareketlerle müzik eşliğinde anlatımıdır. Başka bir tanımlamayla, insanların var olduğu günden bugüne, geleneklerini, dinini, törelerini, duygularını, düşüncelerini, içinde bulunduğu günlük yaşantısını ve etkisinde kaldığı olayları, tasvir etmek için yaptığı birtakım ritmik hareketlere "Halk oyunu" adını veriyoruz. Bu da insanoğlunun müzikle birleştirerek ortaya koyduğu bir kültür ürünüdür. Halk arsında yaygın ve yanlış bir şekilde halk oyunlarının karşılığı olarak kullanılan “Folklor” teriminin asıl anlamı Halkbilimi veya Halk Kültürüne ait her şeyi kavrayan bir terimdir. Halk oyunları Folkloru kapsamaz, ama Folklor halkoyunların kapsar. Folklor İngilizce Halk: Folk ve Bilim:Lore kelimelerinin bir araya getirilmesinden oluşturulan bir terimdir. Türkçe karşılığı halkbilimi demektir. Halk oyunları, halk biliminin bir dalıdır.
Şanlıurfa HHalk oyunları; Düğün, nişan, asker uğurlama, kına gecesi, asbab (damat giydirme) gecesi gibi daha çok sevincin, tören ve kutlamaların yapıldığı gün ve gecelerde icra edilir.
Şanlıurfa il genelinde halk oyunları icrasına baktığımızda sadece il merkezinde karşılama türü sayılabilecek “Dörtlü Değnek ve Fasıl Oyunu”nun 4 veya 6 kişilik kare veya halkalar şeklinde el ele tutuşmadan karşılıklı oynandığını; Şanlıurfa merkez ve ilçelerinde davul zurna eşliğinde veya kaval (bazen arbane ritim tutar) eşliğinde el ele tutuşularak meydanlarda uzun halaylar oluşturularak coşku ile icra edilir. Halayın başında bulunan oyuncuya halay başı (oyunu sevk ve idare eder), halayın sonunda bulunan oyuncuya “pöçik” denir. Oyunların çoğunda halkın neşesini, yasını, sevgisini, yakarış ve yalvarışlarını, kıskançlığını görmek mümkündür. Şanlıurfa Halk oyunları, giyim kuşam ve takıları, müzik ve oyun figürleri zenginliği ile ülkemiz ve bölge halkoyunları içerisinde müstesna bir yere sahiptir. 
Şanlıurfa il genelinde oynanan oyunları “Halay ve Karşılama” diye iki başlık altında ele alabiliriz. Halay türü yaygın olmakta birlikte Şanlıurfa Merkezde oynanan; Dörtlü Değnek Oyunu, Fasıl, Kılıç Kalkan ve Bıçak oyunu karşılıklı oynanan karşılama türündeki oyunlardır.
a) Halay Türünde Oynanan Oyunlar
Girani (Ağırlama) : Oyun ağırlamadır ve ritmi çok ağırdır. Oyuncular yan yana dizilerek oynarlar. Başta oynayan kişi oyundaki idareyi sağlar.
Düz (Düzzo): Bu oyuna genelde köy düğünlerinde çok rağbet edilir. Köyde, bu oyunu erkekle, evli yaşlı kadınlar birlikte oynar. Şehir düğünlerinde erkekler “erkek düğününde”, kadınlar ise “kadın düğününde” oynarlar. Bu oyunda bütün maharet ekip başındadır. Oyunun bir yerinde çıkıp kendine has figürler yapar.
Tek Ayak (Derik): Bu oyun çok güzel bir kız için yakılan türküden çıktığı söylenmektedir. Kızın adı “Züleyha”takma adı ise “Derik”tir.
Hangi düğüne gitse o düğün şenlenirmiş. Derik'i seyreden erkekler kızın güzelliğine ve oyununa hayran olurlarmış. Derik’in, düğünlerde oynadığı oyunlardan tek ayak ortaya çıkmıştır.
İki Ayak (Dınnıg): Oyun ismini ayağın iki defa öne vurulmasından almıştır. Belli bir hikâyesi vardır. Fakir bir çocuğun yakın bir akrabası evlenecektir. Çocuğun düğünde giyebileceği bir şeyi yoktur. Annesi oğlunun üzülmemesi için bir çift çorap örmeye karar verir, o kadar yoksuldur ki ikinci teki örmeye yün temin edemez. Çocuk düğüne tek çorabı giyerek gider. Çorapsız ayağın görünmemesi için çorap giydiği ayağını ön plana çıkarır. Böyle oynaması çevrenin hoşuna gider o günden beri bu oyunun iki ayak adıyla oynandığı söylenir.
Üç Ayak: Oyun ismini ayak figürlerinden alır. Yalnızca kızlar veya erkeklerin yanı sıra kızlı- erkekli karışık da oynanır.
Kımıl: Kımıl, buğdayların başak verdiği sırada tanelerine dadanıp, öz suyunu emerek öldüren bir böcektir. Oyun da köylünün bu böcekle mücadelesini ifade eder.
Terge (Tırge): Bu oyuna yörede “Tırge Baraziyan” da denir. Genellikle Suruç ovasında halen oynanmaktadır.
Urfalıyam Ezelden(Ömer): İsminden de anlaşılacağı gibi Ömer isimli bir oyuncudan alınmıştır. Bu zamana kadar bu oyunun gelme sebebi Ömer'in yakışıklı, yiğit, yetenekli güzel oyun oynayıp, güzel hoyrat söylemesidir.
Soseh: Bu oyunun bulgur döğmeyle ilgili olduğu söylenmektedir. Ayakların yere vuruluşu ile çıkan seslerin tokmak ile dövme dövülürken çıkan sese ve ritme yakınlığı hemen hissedilir. Oyun sadece erkek veya sadece kız veya karışık oynanabilir.
Gazale: Köylü kızı elinde kovası ile süt sağmaya giderken komşu köyden davul sesi gelir. Kız davul sesine ayak uydurmak için ceylan gibi sağa sola sekerek oynamaya başlar. Böylece Gazale oyunu doğmuş olur. Gazale ceylan demektir. Kızın ceylan gibi sekmesinden dolayı bu adı almıştır.
Teşi: Teşi, yün ve pamuk eğirmeye yarayan iğ'dir. Kadının ev işlerini sembolize eder. Halay bir sağa bir sola kaydığında Serajeri adını alır. Oyunda ip eğirme, süt sağma, hamur yoğurma gibi ev işleri dile getirilir.
Dinge: Adını davul sesinden almıştır. Avdan dönen baba oğluna annesini sormuş çocuk da babasına annem dın dın’a gitti demiş çocuğun böyle söylemesi çevrede ilgi çekmiş. O an annesinin oynadığı oyuna Dınge demişler.
Lorke (Abrevey): Birçok adı vardır. Her figürün değişmesiyle farklı bir ad alır. Çok yaygın bir oyundur. Vücut dik olarak ayaklar üzerinde sıçranırsa “dik”, aynı tempoyla sağ ve sol ayak üzerinde sıçranırsa “Abrevey” adını alır.
Gemi: Özellikle Fırat kenarındaki köylerde oynanır. Sal ile nehri geçiş, yük nakli ve bu işler yapılırken meydana gelmiş kazaları anlatır.
Cezayir: Bir erkek oyunudur. Zurnanın çaldığı Cezayir havası oyuna bir çeşni verir. Sert ayak vuruşları ile oynanır. Trampa, Mozaka adlarını da alır.
Çeçen Kızı: Çok hareketli bir oyundur. Az farkla “Selman” da denir.
 
b) Karşılama Türünden Oynanan Oyunlar
Dörtlü Değnek Oyunu: Oyun adından da anlaşıldığı gibi oynanan mekâna göre en az 4 kişi ile oynanır.  Oyunu yalnız erkekler icra ederler. Oyunun tamamında yiğitlik ve mertlik teması öne çıkar. Fasıl oyunu olduğundan her fasılda farklı figürler ve buna bağlı ezgilerin zenginliği görsel ve işitsel olarak sergilenir. Oyunun son fasılanda cenk teması vardır. Şanlıurfa’nın kurtuluşu sırasında Fransızları Urfa’dan atan kuvvetler (Kuvay-i Milliye direnişçileri) bunu kutlarlarken davul zurna eşliğinde sergilemiş oldukları figürlerin meydana getirdiği ve aslı kılıç- kalkan olan daha sonra yaralanmalara sebebiyet verdiği için değnekle oynanan bir fasıl oyunudur.
Kılıç Kalkan Oyunu: Değnek yerine kılıçların kullanıldığı oyundur.
Fasıl Oyunu: Mahrama Oyunu da denir. Değnek yerine iki elin yukarıya kaldırılarak mahrama, yani mendille oynanan oyundur. Genelde bayanlar tarafından karşılıklı oynanan oyunlardır. Yaşlı erkekler de bu oyunu oynar.
Bıçak Oyunu: Kasap oyunu da denir. Kasap bıçakları, müzik ritminde çift bıçakla gösteriş ve riskli figürler yaparak karşılıklı oynanan oyundur.
Müzik
Şanlıurfa Halk Oyunlarında müzik aleti olarak en çok davul ve zurna kullanılır. Kaval ve arbana ile halay oyunlarının oynandığı görülmektedir. Müzik genelde ağırdan başlayarak hızlı bir tempo ile biter. Oldukça zengin bir müzik çeşidi icra edilir. İcra edilen müzik eşliğinde oynayan kişiler adeta kendinden geçer, izleyiciler ise doyumsuz bir gösteri izlemiş olurlar.

 

Evleri Yol Üstüdür

Evleri Yol Üstüdür He Canım He

Kemeri Bel Üstüdür Sevdaya Saldın Beni

Hergün Gel Burdan Savuş He Canım He

Burası Yol Üstüdür Sevdaya Saldın Beni

 

Evleri Var Dereli He Canım He

Sevdiğim Mor Bereli Sevdaya Saldın Beni

Atlas Cepken Giyerler He Canım He

Halfeti Güzelleri Sevdaya Saldın Beni

  • Şanlıurfa/Halfeti türküleri

 

Evlerinin Önü Yoldur Yolaktır

 

Evlerinin Önü Yoldur Yolaktır,

Başımızda Dönen Dektir Dolaptır.

Ellerin Huriyse Benim Melektir,

Ben Yarime Neler Neler Alayım.

 

Ben Yarime Neler Neler Alayım,

Ben Yarime İpek Mendil Alayım.

 

Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,

Ayrılığa Yoktur Benim Dayanım.

Evlerinin Önü Kahve Dibeği,

Dibeğe Vurdukça Ağlar Bebeği.

 

Ne Sen Gelin Oldun Ne Ben Güveyi,

Ben Yarime Neler Neler Alayım.

 

Ben Yarime Neler Neler Alayım,

Ben Yarime İpek Mendil Alayım.

Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,

Ayrılığa Yoktur Benim Dayanım.

 

Evlerinin Önü Bulgur Sokusu,

Yel Estikçe Gelir Yarin Kokusu.

Yarim Küçüktür Cilve Kutusu,

Ben Yarime Neler Neler Alayım.

 

Ben Yarime Neler Neler Alayım,

Ben Yarime İpek Mendil Alayım.

Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,

Ayrılığa Yoktur Benim Dayağım.

Siyah Zülfün Tellerine

Siyah zülfün tellerine

Muhabbetin dillerine

Kurban olam dillerine

 

Canım yar gülüm yar hayranım yar

Yar senin kaşın yar senin gözün kapkara

Kapkara gönlüm yara

 

Daha gençken benim yaşım

Ağarıyor saçım başım

İnci gibi senin dişin

 

Canım yar gülüm yar hayranım yar

Yar senin kaşın yar senin gözün kapkara

Kapkara gönlüm yara

  • Şanlıurfa/Siverek türküleri

 

Ahdine Vefa Etmeyen

Ahdine Vefa Etmeyen

Cana Da Yazıklar Olsun

Damara Kan İletmeyen

Huna Da Yazıklar Olsun

 

Zalımların Saltanatı

Tedirgin Eder Milleti

Hele Böyle Bir Şöhreti

Sana Da Yazıklar Olsun

 

Bizimle Çağlayıp Aktı

Dönüp Gönül Evim Yıktı

Her Taraktan Bezi Çıktı

Ona Da Yazıklar Olsun

 

Bozulmuş Lezzeti Tadın

Bilmedin Aşnayla Yadın

Halimizden Anlamadın

Sana Da Yazıklar Olsun

 

Dertli Divani Ölmezsem

Gidip Te Geri Dönmezsem

Eğer Gerçeği Bilmezsem

Bana Da Yazıklar Olsun

Şanlıurfa türküleri

Al yeşil dökün anneler

Al yeşil dökün anneler mezar taşıma

Gelen ağlar giden ağlar (ah) bu genç yaşıma

Bu ne felaketti geldi başıma

Rahmetmiyor zalim felek kanlı yaşıma

 

Kuloğlu'yum mesare de bin rahmet olsun

Yüreğimden vurdular beni tabip ne yapsın

Potin ayağımda igal başımda kalsın

Ciğerimden vurdular beni doktor ne yapsın

  • Şanlıurfa türküleri

Alaydım elin elime

Alaydım elin elime

Varaydım urfa eline

Kurbanam dudu diline

 

Kurbanın olam yar senin

Hayranın olam yar senin

 

Başına örtmüş valalar

Yüreğim başı paralar

Korkaram seni alalar

 

Kurbanın olam yar senin

Hayranın olam yar senin

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Arap atı gibi sallar başını

Arap Atı Gibi Sallar Başını,

Ne Söyledim Yaktın Kara Kaşını,

Kara Gözlüm Sil Gözünün Yaşını.

Vermem Seni Yâd Ellere Sevdalım Hey,

Kaşı Gözü Kirpikleri Belâlım Hey.

 

Arap Atı Binme Yinen Yorulmaz,

Beşli Mavzer İle Bir Genç Vurulmaz,

Çeyrek Altın İle Bir Yar Sevilmez.

Vermem Seni Yâd Ellere Sevdalım Hey,

Kaşı Gözü Kirpikleri Belâlım Hey.

  • Şanlıurfa türküleri

 

Ayağında Kundura-2

Ayağında Kundura

Yar Gelir Dura Dura

Ölürem Ben Ölürem (Vay)

 

Genç Ömrümü Çürüttüm

Göksüme Vura Vura

Ölürem Ben Ölürem (Vay)

 

Nere Gelsey Gelirem

Ben Bir Yetim Çocuğam

Mutlak Seni Alıram

Nere Getsey Gelirem

Ben Bir Yetim Oğluyam

Arar Seni Buluram (Vay)

 

Bindim Kerpiç Divara

Seyrettim Eski Yara

Ölürem Ben Ölürem (Vay)

 

Eski Yar Hele Mele

Can Kurban Yengi Yara

Ölürem Ben Ölürem (Vay)

  • Şanlıurfa türküleri

Ağarmış Saçların

 

Ağarmış Saçların Bir Dağ Başında Kara Dönmüştür

O Zalim De Benim Başımda Enhare Dönmüştür

Tenimde Cevher-İ Can Çekilmez Bir Bare Dönmüştür

Bütün Muy-İ Siyahım Bembeyaz Ezhare Dönmüştür

 

Felek Gayet Dönek Bir Cellat Müthiştir

İçinden Çıkması Müşkilatlı Bir İştir

Dünya Sanki Bir Değirmen Çark-I Eyyamı Bir Diştir

İçinde Ademoğlu Ufak Bir Çavdara Dönmüştür

 

Duyan Yok Söyleme Başında Bin Türlü Bela Olsa

Emin Olma Ki Her Şahsa Hatta Evliya Olsa

Sokar Akrep Gibi Fırsat Bulunca Akraban Olsa

Bütün Ebnay-I Adem Zehirli Mare Dönmüştür

 

Muhakkaktır Eğer Hükmeylersen Dünyaya Ser Ta Ser

Çıkar Elinden Ahırı Bin Yerinden Bağlasan Çember

Cihane Sığmamışken Bir Mezara Sığdı İskender

Varıp Baksan O Da Şimdi Yıkık Bir Gare Dönmüştür

  • Şanlıurfa türküleri

Ağlarım İçin İçin

Ağlarım İçin İçin (Zalım Zalım Zalım Ey)

Giderim O Yar İçin (Zalım Zalım Zalım Ey)

Hem Gider Hem Ağlarım (Zalım Zalım Zalım Ey)

Bilmem Bu Dert Ne İçin (Zalım Zalım Zalım Ey)

 

Masa Üstünde Yaldız (Zalım Zalım Zalım Ey)

Hos Geldin Küçük Baldız (Zalım Zalım Zalım Ey)

Sen Git De Ablan Gelsin (Zalım Zalım Zalım Ey)

Ben Kalmısam Yalnız (Zalım Zalım Zalım Ey)

 

Yüzüğüm Kaşı Elmas (Zalım Zalım Zalım Ey)

Suya Düşer Bulunmaz (Zalım Zalım Zalım Ey)

Genç Ömrüm Heder Etsem (Zalım Zalım Zalım Ey)

El Kızıdır İnanmaz (Zalım Zalım Zalım Ey)

 

Şanlıurfa türküleri

 

Bir Kız Gördüm Bedende (Oy Emine)

Bir kız gördüm bedende

Sallanı da gidende

Aklım başımdan gidi

Her 0 kızı görende

 

Oy oy oy oy Emine şeker versem lebine

Ben seni çok seviyem imanıma dinime

 

Bir kız gördüm yağ alıy

Bahça veri bağ alıy

Her o kızı görende

Yaralarım sağalıy

 

Oy Oy Oy Oy Emine Şeker Versem Lebine

Ben Seni Çok Seviyem İmanıma Dinime

 

Dağı Duman Olanın

Halı Yaman Olanın

Gece Uykusu Gelmez

Yarı Güzel Olanın

 

Oy Oy Oy Oy Emine Şeker Versem Lebine

Ben Seni Çok Seviyem İmanıma Dinime

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Bugün Bayram Günüdür

Bugün Bayram Günüdür (Hele Hele Hele Ninnayı)

Güzeller Düğünüdür (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

Herkesin Yüzü Güler (Hele Hele Hele Ninnayı)

Bana Seyran Günüdür (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

 

Az Kaldı Bayram Ola (Hele Hele Hele Ninnayı)

Kolu Boynuma Dola (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

Üç Gecenin Hayfını (Hele Hele Hele Ninnayı)

İster Bir Günde Ola (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

 

Ayvana Serdim Keçe (Hele Hele Hele Ninnayı)

Nice Bir Ömrüm Geçe (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

Acep O Gün Olur mu (Hele Hele Hele Ninnayı)

Eli Elime Geçe (Hele Hele Hele Hele Hele Ninnayı)

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahı

Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahı (Zülfü Siyahım)

Gülmedi Sultanım (Dost Dost) Bilmem Ne Haldır

Halı Arz Eylerim Dinle Ahvalı

Sormadı Sultanım Bilmem Ne Haldır

 

Nenni De Nenni Nenni

Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni

 

O Sultanı Aşık Pirden Sorarım (Gurban Sorarım)

Bugün Dünya Yarın (Dost Dost) Ahret Ararım

Aşkına Kıldığım Sabr-Iı Kararım

Kalmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır

 

Nenni De Nenni Nenni

Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni

 

O Sultandır Her İşlerin Sebebi

Alnının Uğrunda Gördüm Habibi

Yaralara Merhem Saran Tabibi

Sarmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır

 

Nenni De Nenni Nenni

Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni

 

Veli'm Hu Der Aklım Başımdan Gitti

Sağlığımda Beni Salacak Etti

Cenazeyi Kılarım Deyi Vadetti

Kılmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır

 

Nenni De Nenni Nenni

Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni

 

 

Gece Gündüz Durmaksızın

Yoluna Revanım Senin

Her Yerde Hazır Nazırsın

Sensin Mabudu Cümlenin

 

Ezel Ebed Sensin Gaffar

Varlığın Bizim İle Var

Gel Ihsan Eyle Güzel Yar

Bize Gevheri Madenin

 

Muhammet Ali Nurundur

Bektaşi Veli Sırrındır

Kul Senin Gizli Varındır

Gördük Didar-I Cemalin

 

Dertli Divani'ye Himmet

No'la Dilber Kıl Hidayet

Bakıdır Nur-U Velayet

Şahid-i Kur'an Ül Mübin

 

Nenni De Nenni Nenni

Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni

 

 

Bülbüller Düğün Eyler

 

Bülbüller Düğün Eyler

Bilmem Ki Ne Gün Eyler

Ben Feleğe Neyledim

Bana Bildiğin Eyler

 

Bülbülüm Neva Bilmem

Dertliyim Deva Bilmem

Bana Bir Sevda Geldi

Başımdan Savabilmem

 

Bu Dağın Karı Menem

Gün Vursa Erimenem

Yedi Yıl Yerde Yatsam

Aşığam Çürümenem

 

Bu Dağın Dudu Benden

Geçmez Aşk Odu Benden

Gördü Yaram Sağalmaz

Tabib El Yudu Benden

  • Şanlıurfa türküleri

Cabur Dağdan Kuş Geliyor

Cabur Dağdan Kuş Geliyor

Mavzer Sesi Hoş Geliyor

Bölük Bölük Giden Asker

Geri Dönmüş Boş Geliyor

 

Yazık Oldu Genç Yaşına Vay

Memedim Aslan Memedim

Memedim Civan Memedim

Dağlarda Ceylan Memedim

Ağ Demir Pulat Memedim

 

Cabur Dağın Mağarası

Şen Olsun Urfa Balası

Bir Yanımı Dert Çürüttü

Bir Yani Mavzer Yarası

 

Yazık Oldu Genç Yaşına Vay

Memedim Aslan Memedim

Memedim Civan Memedim

Dağlarda Ceylan Memedim

Ağ Demir Pulat Memedim

 

Cabur Dağda Bağ Olur Mu

Kara Yazı Ağ Olur Mu

Bunca Sene Gurbet Gezen

Yüreğinde Yağ Olur Mu

 

Yazık Oldu Genç Yaşına Vay

Memedim Aslan Memedim

Memedim Civan Memedim

Dağlarda Ceylan Memedim

Ağ Demir Pulat Memedim

 

 

Cana Bizim Esrarımız İmlalere Sığmaz

Cana Bizim Esrarımız İmlalere Sığmaz

Yazılsa Da Binde Biri İnşalere Sığmaz

 

Aşıkta Olan Derd-Ü Meşakkat Gam-Ü Mihnet

Neşr'olsa Eğer Kuh İle Sahralara Sığmaz

 

Hasretle Akar Ta Geceler Didey-i Eşkim

Bir Katredir Amma Yeddi Deryalara Sığmaz

 

Bu Hikmeti Bilmez Misin Ey Sefy-ı Sadık

Bir Kalbe Sığar Var Olan Eşyalara Sığmaz

 

Allah İçin Olsun Bizi Dur Etme Kapından

Abdi Seni Sevdi Diye Dünyalara Sığmaz

  • Şanlıurfa türküleri

 

Canı Dilden Hane Kıldın Akıbet

Canı Dilden Hane Kıldın Akıbet

Haneyi Virane Kıldın Akıbet

 

Daneyi Naciz idim Ben Zirü Hak

Daneyi Yüz Dane Kıldın Akıbet

 

Dane İken Bağ-U Bostan Eyledin

Hakı Pür Kaşane Kıldın Akıbet

 

Ol Cinun Zencirini Tahrik Edip

Akıldan Bigane Kıldın Akıbet

 

Aşıkı Bipervaya Mahrem Eyledin

Vasıl Canana Kıldın Akıbet

 

Ey Fakırullah Bu Hakki Bendini

Aşıkı Ferzene Kıldın Akıbet

  • Şanlıurfa türküleri

 

Canlı Cansız Cümlemiz Bir Nesneden

Canlı cansız cümlemiz bir nesneden

Varoluyor bu bir hikmet sultanım

Canana akıtır bu can-ı beden

Kabul etmek cana minnet sultanım

 

Sevip aşık olmak ezelden bahtım

Yar sana kadimdir ikrarım ahtım

Senin çün bezendi sinemde tahtım

Aha teslim oldum hükmet sultanım

 

Büryani'yem geldim mürvete düştüm

Canımdan malımdan serimden geçtim

Gerçi ezel aşkın meyinden içtim

Dest-i kudretinle lütfet sultanım

  • Şanlıurfa türküleri

 

Cemo Gün Aşanda Gel

Cemo Gün Aşan Da Gel

Bahçayı Dolan Da Gel

Bahçadan Gelemezsen

Pencereden Gaç Ta Gel

 

Oy Cemo Vay Cemo Oy Cemo Vah Cemile

Hayran İsmine Cemo Gurban İsmine Cemo

Vah Cemo Vah Cemo Vah Cemo Le Cemile

 

Gaşların Mildir Cemo

Gel Beni Güldür Cemo

Heç De Güzel Değilsin

Aklımı Aldın Cemo

 

Oy Cemo Vay Cemo Oy Cemo Vah Cemile

Hayran İsmine Cemo Gurban İsmine Cemo

Vah Cemo Vah Cemo Vah Cemo Le Cemile

 

Gülleri Düşürürsün

Cemo Ne Düşünürsün

Düşünme Kölen Olam

Aklımı Kaçırırsın

 

Oy Cemo Vay Cemo Oy Cemo Vah Cemile

Hayran İsmine Cemo Gurban İsmine Cemo

Vah Cemo Vah Cemo Vah Cemo Le Cemile

 

Alçacık Duvardayım

Baş Açık Hovardayım

Nerde Cemomu Bulsam

Akşam Sabah Ordayım

 

Oy Cemo Vay Cemo Oy Cemo Vah Cemile

Hayran İsmine Cemo Gurban İsmine Cemo

Vah Cemo Vah Cemo Vah Cemo Le Cemile

 

Daracık Sokakta Yare Kavuştum

Daracık Sokakta Yare Kavuştum

Yar Aşağı Ben Yukarı Savuştum (Uy Beni Beni)

Yare Bir Gül Verdim Yarnan Barıştım

Bir Tanecik Bu Dert Yaralar Beni (Uy Beni Beni)

 

Beni Beni Beni Ceylanım Seni

Sürmedim Sefanı Neyleyim Seni

Uy Beni Beni

 

Yüce Dağ Başında Yayılır Atlar

Yarimin Koynuna Girmesin Yadlar (Uy Beni Beni)

Mezarım Üstünde Bir Karış Otlar

Bir Tanecik Bu Dert Yaralar Beni (Uy Beni Beni)

 

Beni Beni Beni Ceylanım Seni

Sürmedim Sefanı Neyleyim Seni

Uy Beni Beni

  • Şanlıurfa türküleri

 

De Get Bayburt De Get

De Get Bayburt De Get Bayburt De Get Sende Nem Kaldı

Hasan Kalasında Aman, Caketim Kaldı

O Cakettir Güzel Eder Adamı

Ergen Kızlar Alsın Benim Kadamı

 

De Get Bayburt De Get Bayburt De Get Sende Nem Kaldı

Hasan Kalasında Aman, Kömleğim Kaldı

O Kömlektir Güzel Eder Adamı

Ergen Kızlar Alsın Benim Kadamı

 

De Get Bayburt De Get Bayburt De Get Sende Nem Kaldı

Hasan Kalasında Aman, Şalvarım Kaldı

O Şalvardır Güzel Eder Adamı

Ergen Kızlar Alsın Benim Kadamı

 

De Get Bayburt De Get Bayburt De Get Sende Nem Kaldı

Hasan Kalasında Aman, Konduram Kaldı

O Kondura Güzel Eder Adamı

Ergen Kızlar Alsın Benim Kadamı

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Diktiğimiz Fidanların

Diktiğimiz Fidanların

Meyvasını Yiyemedik

Ne Suçu Vardı Onların

Dur Be Zalim Diyemedik

 

Sana Ne Bana Ne Hep Diye Diye

Böylece Yem Olduk Ağaya Beye

 

Tabip Yaramı Azdırdı

Tatlı Canımdan Bezdirdi

Beni Bir Yarin Sevdası

Diyar Be Diyar Gezdirdi

 

Yanmışam Kör Cahil Dostun Elinden

Bıkmış Usanmışam Acı Dilinden

 

Der Divani Senlik Benlik

Bizi Yıkan Bu Cahillik

El Ele Gönül Gönüle

Verelim Olalım Birlik

 

Yolcu Yola Gitmez Yola Bahane

Bundan Kula Sultana Ne Şahane

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Diyarbakır bu mudur

Diyarbakır bu mudur (elleri kınalı)

Desti dolu su mudur (gözleri sürmeli)

Gittin ki tez gelesin elleri kınalı

Tez geldiğin bu mudur gözleri sürmeli

 

Diyarbakır dört köşe (elleri kınalı)

İçinde billur şişe (gözleri sürmeli)

Allah sabırlar versin (elleri kınalı)

Yarinden ayrılmışa (gözleri sürmeli)

  • Şanlıurfa türküleri

 

Dolana ay dolana

Dolana ay dolana

Dolana gün dolana

Şirin canım vereyim

Bana yari bulana

 

Kebaba köz istersin

Güzelsin naz istersin

Bir canım var vereyim

Bilmem ki ne istersin

 

Bağa girdim nar için

Gül kopardım yar için

Diyar diyar dolaştım

Kara gözlü yar için

  • Şanlıurfa türküleri

 

 

Dön Beri Dön Beri Yüzün Göreyim

Dön Beri Dön Beri De Yüzün Göreyim

Yüzün Görenlere Kurban Olayım

 

Gel Gülüm Gel Di Gel Gel

Gel Şirin Gel Ha Gel Gel

Di Gel Di Gel Haline Kurban

Di Gel Di Gel Şanına Kurban

Di Gel Di Gel Kaday Ben Alım

 

Evlerinin Önü Paşa Makamı

Çıkmaz Kalim İle Yazdım Vefamı

 

Gel Gülüm Gel Di Gel Gel

Gel Şirin Gel Ha Gel Gel

Di Gel Di Gel Haline Kurban

Di Gel Di Gel Şanına Kurban

Di Gel Di Gel Kaday Ben Alım

 

Bir Emanetim Var Sana Vereyim

Giden Yar Eğlene Belki Gelmeye

 

Gel Gülüm Gel Di Gel Gel

Gel Şirin Gel Ha Gel Gel

Di Gel Di Gel Haline Kurban

Di Gel Di Gel Şanına Kurban

Di Gel Di Gel Kaday Ben Alım

 

  • Şanlıurfa türküleri