• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam159
Toplam Ziyaret101998
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Türküleri- Halk Oyunları

Muğla Yöresi Giysileri – Kadın Giysileri

Muğla Merkez, Köyceğiz, Ula ve Yatağan’da görülen/kullanılan giysi şekilleri Milas için de geçerlidir. Bu giysileri; başa, vücuda ve ayağa giyilenler olarak üç bölüm halinde incelemek gerekiyor.
Muğla Yöresel Kadın Kıyafetleri

Başa Giyilenler

Sakağı: Kenarları tamamen kesilmiş bir fesin ortasına; dik durmasını sağlayan, göbeği mavi-koyu kırmızı taşlı, işli, düşük ayar gümüşten veya değişik alaşımlardan yapılmış metal bir tepelik takılır. Tepeliğin tüm çevresi; bir sıra, bant üzerine sıkça dizilmiş, yarım sıra 70’lik veya 80’lik dizilir. Fesin düşmemesi için iki ucundan tutturulan ayrı bir bant ta çene altından geçirilir ve bu bandın üzerine de gene sıkça dizilen 20’lik altınlar dikilir. Kulak hizasından çene altına doğru sarkan altın dizisine “sakağı” denir. Bu fese de, “sakalığı fes” adı verilir. Genç kızlık döneminde ve ekonomik gücü olmayan ailelerde ise, bu başlıkta altın yerine bakır üzerine sarı kaplama taklitleri kullanılır ki bunlara “marçıl” veya ”mançur” denir.

Çeki: Sakağının hemen altından sadece alnı kapatacak şekilde ve baş çevresinin tamamını saran ipek krem rengi krepten bir bant bağlanır. Bu banda “çeki” adı verilir.

 

Üsküf: Başın tamamını ise ince delikli tülden yapılan ve üzeri tel işi olan üsküfle örtülür. Bazı yerleşim birimlerinde bu tür örtüye “heril” adı verilir. Baş, bazen de, “şamı” adı verilen ipek cinsi bir örtüyle kapatılır.

Mevsim Çiçeği ve Dal Elmas: Baş bezemede, canlı mevsim çiçeği ve dal elmaslar kullanılır. Çiçeklerin cinsi ve takılış biçimleri ise değişik anlamlar ifade eder. Sakağı, başa yanlamasına takıldığında, “eğribaş”, çeki üsküfün üzerinden dolandığında ise baş “çetebaşı” adını alır.

Muğla Yöresel Kadın Kıyafetleri

Vücuda Giyilenler

Bürümcük – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek dokuma, krem rengi, yakasız, önden üç-dört düğmeli, kol uçları geniş ve pembe boncuklarla bezenmiş, iğne oyalı uzun bir gömlek giyilir. Bu gömleğin saf ipek olanına “Bürümcük”, ipek-iplik karşımı olanına ise “yüzünakma” adı verilir. Gömleğin alt kısımları bazen topdondan aşağı sarkıtılır. Bazen de içine sokulur. Fermene ise gömleğin üstüne giyilerek kol uçları dışarı taşırılır.

Fermene: Altıparmak, çitare, mavi-mor-lacivert tonlarında çuha ve kadife kumaşlardan yapılan fermenelere yörede kadın cepkeni de denir. Bu fermeneler dar kesimli, sadece göğüsleri örtecek kısa ve kolludur. Kol yenleri kertmeli(dilimli) olup, yenleri-kol yanları ve ön kısımları ile arka sırt uçları sarı malzemeden şal motif işidir. Önden kopçalanarak veya bağlanarak iliklenir.

 

Topdon – Topandon: Altıparmak, çitare ve boyama (pembe-lacivert-uçuk mavi) düz yerli dokuma kumaşlardan yapılan topdonların ağı yaklaşık 2-2,5 metredir. Kasıktan büzülerek bağlanan bu donların ayak bileği kısmında büzgülüdür. Uçkurlukları enli olarak farklı kumaşlardan yapılır. Uçkur bağı ipekten, uçları tel işlidir. Topdonlar özel kazanlarda kaynatılarak, buruşturulur ve bükülerek saklanır. Yaklaşık 8 metre tek en kumaştan yapılan topdona yörede “Topandon”, “kırık don” da denilir. Düz dokuma ve boyama türünde olanlardan bazıları kumaş özelliğinden dolayı “Suriye don” adı verilir.

Kuşak (Bel bağı): Bu tür giyside iki cins kuşak kullanılır. Bunlardan biri ipek dokumadan olan, “Trablus” veya “Kalbur” kuşaktır. Diğeri ise çoğunlukla kırsal kesimlerde kullanılan, renkli ve desenli yün dokumadan, uçları vişne rengi ipek kozalı bağlarla bezenen kuşaklardır. Bu kuşaklar, topdonun üstüne, üçgen olarak katlanan kısmı ya arkaya ya da yana sarkacak şekilde bağlanır.

Ayağa Giyilenler

Çorap: Krem rengi yün veya benzeri özellikte çoraplar kullanılır.
Ayakkabı: Ayağa, kırmızı renkte “yemeni” türü ayakkabılar giyilir.

Milas Çomakdağ ve Ekiztaş Köyleri Kadın Giysileri

Başa Giyilenler

Tura: Desenli pazen türü kumaştan yapılan ve üstten büzülerek takılan ve adına “taka” denilen başlığın altına gelen ön alt kısmına, sık bir şekilde 30 adet on’luk altın dizilir. Takanın iki ucundan tutturularak çene altından geçirilen ince bez bandın adı ise, “sakındırak”tır. Sakındırakların üzeri ipek veya boncuk işlemeli olur. Bu tür baş bezemenin yöredeki adı “tura”dır.

Askılı Tura: Yeni evlenenlerde, takanın üst kısmından aşağıya doğru önden görünecek şekilde, 15 sıra açık kahverengi boncuklar bir dizi halinde sarkıtılır. Boncukların uç kısımlarına ise 20’lik altınlar takılır. Bu bezemenin adı da “askı”dır. Tura ile birlikte ulanıldığında “askılı tura” adını alır. Yörede yeni gelinlerin başları bu şekildedir. Evlendikten yaklaşık bir yıl sonra askılar çıkartılır ve sadece tura sürekli kullanılır.

 

Kollu: Takanın üstüne, askı ve turalar dışta kalacak şekilde kırmızı bordo renginde ipek krepten bir bant sarılır ve bu bandın adına “kollu” denir.

Çemperi: Başın tamamı yerli ipek dokumadan yapılan ve “Çemperi” denilen bir örtü ile kapatılır. Örtünün uç kısımları kısa saçaklıdır. Çemperi’nin uç kısımları başın üstünden bağlanarak kulaklar dışarıda bırakılırsa, bu tip bağlamaya yörede ”çetebaşı” adı verilir.

Mevsim Çiçekleri: Baş, yukarıda belirtildiği şekilde bezendikten sonra, muhtelif yerlerine mevsim çiçekleri fesleğen, mor-sarı çiçekler ile zeytin dalı gibi bitkiler takılarak zenginleştirilir.

Vücuda Giyilenler

Bürümcek – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek-iplik karışımından dokunan yakasız bir gömlek giyilir. Bu gömleğin kol yenleri sonradan dikilir. Kol yenlerinin uç kısımları iğne oyalıdır. Ayrıca değişik renklerde, boncuk ve pullara bezenmiştir. Mintanının yaka kısmı da ipek işli ve pulludur. Bu gömlek veya mintanların ipekten dokunanlarına “bürümcek”, ipek-iplik karışımı dokunanına ise “yüzünakma” denilir.

Üç – Beş Entari: Altıparmak veya çitareden yapılan, uç kısımları komple siyah sutaşıyla çevrilmiş, kol yenleri kartmeli(dilimli), üç etek türünde bir üstlük giyilir. Buna “üç-beş entari” adı verilir.

Göğüslük: Değişik renklerde(çoğunlukla lacivert-bordo) düz kadife kumaştan dikilen göğüslükler, üç-beş entarinin üstünden ön kısım kapalı olacak şekilde arkadan bağlanır.

Bel Kuşağı: Değişik renklerde boyanmış, yünden karışık desende dokunan bu kuşak, üç-beş entarinin üzerine bağlanır ve kuşak arkadan sarkıtılır. Bazen de bu kuşağın üzerine yörük türü tokalı “gümüş kuşak” adı verilen kemer takılır. Üç-beş entarinin yan dilimleri hareketi kolaylaştırmak amacıyla, gene yanlardan katlanarak bel kuşağının içine sokulur.

Önlük: Yünden yapılan bel kuşağının önüne gümüş kuşağı kapatmayacak şekilde yerli dokumadan değişik desenli bir önlük takılır.

 

Ayakkabı ( Don ): Beyaz patiskadan (Amerikan bezi) dikilen, kasıktan bağlanan ve ağı oldukça geniş olan, ayak bilekleri büzgülü bir don gibidir. Bu donn her iki yanına, eld bükülmüş ve daha sonra kök boya ile renklendirilmiş ipliklerle işlenen ve adına yörede “yaneş” denilen don ayaklara aplike edilir. Bu donun tümüne “ayakkabı” denir.

Ayağa Giyilenler

Çorap: Krem rengi türünde yünden, elde örme çorap giyilir.ii) Ayakkabı: Kırmızı veya siyah renkte yemeni giyilir.

Muğla Yöresi Giysileri – Kadın Aksesuarları

Boyuna aksesuar olarak değişik tür ve renkte boncukların yanısıra beşibirlik altın, uzun ve sık bir dizi halinde eski ve yeni yirmilik altınlar takılır.

Muğla Yöresel Kadın Kıyafetleri

Muğla Yöresi Giysileri – Erkek Giysileri

Milas yöresi erkek giysileri, Muğla Merkez, Köyceğiz, Ula ve Yatağan yöresi erkek giysileriyle benzerlikler gösterir.

Başa Giyilenler

Fes: Narçiçeği veya bordo renkte kısa veya uzun püsküllü bir fes kullanılır. Fes, yağlık türü bezlerle beslenir ve bunun üzerine iğne oyalı kefiye sarılır. Püskül arkadan sarkar. Fes beslenmeyip sadece üzerine ipek iğne oyalı yazma da sarılabilir. Bu durumda yazmanın bir ucu püskülle birlikte yandan sarkıtılır.
Muğla Yöresi Giysisi - Fethiye Erkek Kıyafeti

Vücuda Giyilenler

Bürümcek – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek dokumadan, krem rengi uzun kollu ve kolları iğne oyalı, yakasız, önden yirik-düğmeli bir gömlek giyilir. Saf ipek olanlarına “bürümcek”, ipek-iplik karışımı olanlara da “Yüzünakma” denir.

Cepken: En üste mavi çuha üzerine tamamen siyah kaytan veya ibrişim işli(sıvama iş) kolları açık ve arkadan sarkan, bazen de kopçaları ile camadanın kollarına tutturulan cepken giyilir.

 

Camadan: Cepkenin altına giyilen camadan, Muğla’da iki türde karşımıza çıkar. Aynı renk ve işlemeden yapılmış olan(siyah, kaytanla şal desen işi) bu camadanların bazılarının önü açıktır. Yani çapraz iliklenmez. Bu tür camadan kullanıldığında, altına mutlaka kavuşturma giyilmesi gerekir. Diğer türüne gelince; mavi veya siyah çuha kumaş üzerine sarı veya kaytan işli, çapraz iliklenen camadanlardır. Camadanlar, dar kesimli, sadece memeleri örtecek kadar kısadır.

Kavuşturma (Delme): Mintan üzerine kolsuz yelek türünde, çapraz iliklenen, memeleri örtecek kadar kısa olan ve önü mavi çuha üzerine siyah kaytan veya ibrişim işlemeli, sırt ise siyah kadife kumaş üzerine sarı veya turuncu renkte ibrişim işlemeli olan kavuşturmanın halk arsındaki adı ”delme”dir.

Dolgu Kuşak: Beli beslemek amacıyla sarılan bir çarşaf veya uzunca kuşak türüdür.

Trablus Kuşağı: Dolgu kuşağın üzerine, memelerin alt kısmından kasıklara kadar genişlikte, “kalbur kuşak” ta denilen Trablus Kuşağı veya Şalı sarılır. Bu kuşak renkli, desenli ve ipektendir. Bazen de bu kuşağın üzerine enli dokuma kolon bağlanabilir.

Silahlık: Trablus kuşağının üzerine ise koyu kahverengi deriden yapılmış, kat kat cepleri olan işlemeli silahlık, özel kayışları ile bağlanır. Silahlık, zeybeğin bir tür gardırobudur. Gözlerine değişik amaçlarla kullanılacak olan her türden malzeme konulur.

Topdon – Topandon: Mavi çuha kumaş üzerine ön kısımları siyah kaytan işli olan topdonların ağı yaklaşık 2,5 metredir. Kasıktan büzülerek bağlanan bu topdonların uçkurlukları ise vişne rengi kumaştan yapılmıştır. Don alttan ancak diz kapaklarına kadar iner.

Saldırma: İpek kumaş üzerine tel işleme ile yapılan yağlıklar silahlığın yanına takılır.

Yağlık: İpek kumaş üzerine tel işleme ile yapılan yağlıklar silahlığın yanına takılır.

Köstek: Tamamen gümüşten olan köstekler iki çeşittir. Biri boyundan geçen ve mineli klipsi ile ortadan tutturulan Arnavut türü, diğeri ise omuzdan kopçalanan Girit türüdür.

Hamayıl – Musaflık – Pazubant: Hamayıl boyna, musaflık omuza, pazubant ise kola takılır. Üçü bir arada kullanılamaz. Hamayıl ve pazubantlar gümüşten, musaflık ise işlemeli deriden yapılmıştır. İçlerine musaf ve değişik dualar yazılarak konulur.

Maşa: Silahlığın yanından aşağıya sarkıtılan ucu çatal olan bir demir çubuktur. Maşanın görevi silahları bilemek ve hasmının silahlarını köreltmektir.
Muğla Yöresi Giysisi - Fethiye Erkek Kostüm

Ayağa Giyilenler

Tozluk: Bacaklara mavi çuha kumaş üzerine siyah kaytan işli, arkası boydan boya sık bir şekilde kopçalı olan “tozluk”lar takılır.

Tozluk Bağı: Tozlukların düşmemesi için üst kısımlarına koza ve püskülleri dışa gelecek şekilde tozluk bağları bağlanır. Tozluk bağları vişne renginde yerli dokumadan yapılır. Uç kısımlarında ise koza ve püsküller bulunur. Püskül uçlarında da beyaz şeffaf veya sarı pirinçten küçük boncuklar takılıdır.

 

Tulumbacı: Ayağa ”yün çorap”(krem rengi) giyilir. Ayakkabı türü olarak da siyah, ökçesiz ”tulumbacı” kullanılır.

Kepmen – Kayalık: Çuha tozluk kullanılmadığı zamanlar bunun yerine üzeri işlemeli meşinden yapılan ve “kepmen” adı verilen deri tozluklar kullanılır. Ayrıca, “kayalık” adı verilen özel işlemeli çizmeleri de sadece efeler giyer.

Muğla Yöresi Gi

Bodrum'lular erken biçer ekini (bodrum hakimi)

Bodrum'lular erken biçer ekini

Feleğe kurban mı gittin bodrum hakimi

Nasıl astın mefharet hanım kendi kendini

Altın makas gümüş bıçağiyle doğradılar tenini

 

Hakim hanım’ın memleketi kütahya tavşan

Hakim hanım sen eyledin bizi düşman

Nasıl kıydın mefharet hanım kendi kendine

Çifte doktor gümüş bıçağiyle doğradılar tenini

Muğla/Milas Türküleri

Deniz Gibi Engindir

Yunanistan'da Mihanikos Syrtos olarak bilinir.Dere Boyu Yeşillik (İstanbul Sirtosu) Συρτός πολίτικος olarak bilininen bir versiyonu daha vardır.

Deniz gibi engindir

Süngerciler zengindir

Anne beni evlendir

O genç benim dengimdir

Denizde kalbur yüzer

Annem kendini üzer

Üzme anne kendini

Damadın benden güzel

Sandığım sıra sıra

Kemerim dolu lira

O yar gurbete gitse

Giderim ardı sıra

Sandığım pek derindir

Koyduğum yer serindir

Sandığımın içinde

Altın yüzük narindir

Pencereden bak bana

Halkalı şeker at bana

Halkalı şeker istemem

Altın burma at bana

Gemi gelir yan verir

İskeleye şan verir

Şu Bodrum kızları

Koca diye can verir

Muğla/Bodrum Türküleri

 

Denize Dalacağım

Denize Dalacağım

Bir Balık Alacağım

Ahdettim Yemin Ettim

Kız Seni Alacağım

 

İrmeden Gel İrmeden (Ninna Nima)

Hiç Kimseler Görmeden (Ninna Nima)

Kız Bana Varıcekmin (Ninna Ninna)

Şu Kamayı Yemeden (Ninna Ninna)

 

Deniz Dibi Erişte

Uğra Bize Gelişte

Kız Söyle Kardeşine

Olacağım Enişte

 

Deniz Üstü Tekneli

Kil Seni Ne Etmeli

Eğer Seni Almazsam

Şu Diyardan Gitmeli

Muğla/Bodrum Türküleri

Zerdali çiçeklendi

Zerdali çiçeklendi

Dalleri pürçeklendi

Ağla da gözlerim ağla

Ayrılık gerçeklendi

 

Ah karabiberim

Kömür gözlüm nerelere gidelim

 

Dut ağacı değilem

Dut yerine yiyilem

Salın boyun göreyim

Can alıcı değilem

 

Ah karabiberim

Kömür gözlüm nerelere gidelim

Muğla/Bodrum Türküleri

 

Çatal çama kurşun attım geçmedi

Kaynak Kişiler: Bahattin Koç ve Ender Kasal. Derleyen: Erdem Çalışkanel. Derleme Tarihi: 1969. Yörede "Demirciler Türküsü" olarak bilinen ve repertuara "Demirciler Demir Döver Tunç olur" adı ile kaydedilen türküdür. Çatal çama kurşun attım adlı farklı bir türkü de vardır.

Çatal çama kurşun attım geçmedi

Ben o yare rakı verdim fidan boylum içmedi

Haydindi çatal çamın arası

Yaktı beni kaşlarının karası

İnme turnam inme böyle susuz göllere

Ben ölürsem fidan boylum sen kalırsın ellere

Haydindi taşlarında mor boncuk

Saramadım fidan boylum bir yolcuk

Muğla/Bodrum Türküleri

Çökertme'den Çıktım Halil'im

Στης Τριανταφυλλιάς, Τα Φύλλα adlı türkü ile müziksel olarak benzerlik gösterir. Ελευθέριος Μενεμενλής tarafından söylenmiştir.Aldı Beni İki Kaşın Arası adlı türkü ile de müziksel olarak benzerlik gösterir. Aldı Beni İki Kaşın Arası adlı müziğin bestecisi Çorlulu olarak geçmektedir.

 

Çökertme'den Çıktım (Da Halil'im Aman) Başım Selâmet,

Bitez De Yalısına Varmadan (Halil'im Aman) Koptu Kıyamet.

Arkadaşım İbram Çavuş Allah’ıma Emanet,

 

Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,

Ciğerime Ateş Saldı, Telli Kursun Yarası.

 

Güverte De Gezer İken (Aman) Kunduram Kaydı,

İpekli Mendilimi (Halil'im Aman) Örüzgâr Aldı.

Çakır Da Gözlü Gülsüm'ümü (Aman) Kolcular Aldı,

 

Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,

Ciğerime Ateş Sardı, Telli Kursun Yarası.

 

Gidelim Gidelim Halil'im Çökertme'ye Varalım,

Kolcular Gelirse Halil'im Nerelere Kaçalım.

Teslim Olmayalım Halil'im Aman Kurşun Sıkalım,

 

Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,

Ciğerime Ateş Sardı, Telli Kursun Yarası.

Muğla/Bodrum Türküleri

 

 

 

 

Al Yazmam Dalda Kaldı

Al Yazmam Dalda Kaldı

Gözlerim Yolda Kaldı

Ellerin Yâri Geldi

Hayırsız Nerde Galdı

 

Amanın Da Dumanın Olmayor

Eski De Çilelerim Dolmayor

Bu Nasıl Sevda İmiş

Bir Gararda Durmayor

 

Al Yazmanın Oyası

Alnıma Vurdu Boyası

Saklı (Da) Gizli Seviyorduk

Haber Almış Anası

 

Amanın Da Dumanın Olmayor

Eski De Çilelerim Dolmayor

Bu Nasıl Sevda İmiş

Bir Gararda Durmayor

Muğla/Fethiye Türküleri

Bazarda Bal Var Gelinim

Bazarda Bal Var Gelinim Bazarda Bal Var

Sende Bir Hal Var Gelinim Sende Bir Hal Var

Anana Yalvar Gelinim Paşana Yalvar Gelinim

Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin

 

Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun

Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun

 

Bazarda Kuzu Gelinim Bazarda Kuzu

Tüyü De Kırmızı Gelinim Tüyü De Kırmızı

Bir Adam Kızı Gelinim Bir Adam Kızı Gelinim

Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin

 

Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun

Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun

 

Bazarın Üstü Gelinim Bazarın Üstü

Yar Bana Küstü Gelinim Yar Bana Küstü

Güveyin Uslu Gelinim Güveyin Uslu Gelinim

Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin

Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun

Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun

Muğla/Fethiye Türküleri

Evlerinin Önü Kuyu (Fethiye)

Yunanistan'da ΞΥΠΝΑ ΜΑΥΡΟΜΑΤΟΥΣΑ ΜΟΥ olarak bilinir. Kayaköy'e (Λιβίσι) ait bir türküdür.

Evlerinin önü kuyu

Kuyudan çekerler suyu

Bu gelinin böyle huyu

Sana yandım Sarı Gelin

Gelinim gelinim Sarı gelinim

Beyazlar içinde telli gelinim

Evlerinin önü kavak

Yağmur yağar ufak ufak

Eli kına giydi duvak

Sana yandım Sarı Gelin

Gelinim gelinim Sarı gelinim

Beyazlar içinde telli gelinim

Gelin olan böyle m'olur

Yanağında al olmaz mı

Sana yandım Sarı Gelin

Seni seven del'olmaz mı

Gelinim gelinim Sarı gelinim

Beyazlar içinde telli gelinim

Muğla/Fethiye Türküleri

Hüseyin'im geliyor tozlu yol gibi

Hüseyin'im geliyor tozlu yol gibi

Öpsem yanağından şeker bal gibi

Çok bekledim kapıda karakol gibi

Var git emeklerin ol dedi bana

 

Hüseyin'im geliyor çalalım sazı

Gurbet elde kime edelim nazı

Anayın babayın o kötü sözü

Var git emeklerim ol dedi bana

Muğla/Fethiye Türküleri

Sarıca Da Buğday Danesin

Sarıca Da Buğday Danesin

Eller Yarini Vermesin (Suna Boylum Vay)

Gaba Da Minder Üstünde

Gül Sinelerin Terlesin (Anadan Benlim Vay)

Amandır Aman Gozalı Guşak

Ben Olaydım Ardından Uşak

 

Elekten Elemim Var

Gümüşten Galemim Var (Suna Boylum Vay)

Durun Gomşular Durun

Yare Bir Selamım Var (Anadan Benlim Vay)

Amandır Aman Gozalı Guşak

Ben Olaydım Ardından Uşak

Muğla/Fethiye Türküleri

Yayla yollarında galdım yalınız

Yayla yollarında galdım yalınız (aman aman)

Eşe dosta malum olsun halimiz (aman aman)

 

Yayla yollarına yokuş dediler (aman aman)

Ak kızın koluna yapış dediler (aman aman)

 

Ardıç arkasında gördüm boyunu (aman aman)

Yeni de öğrendim yarin huyunu (aman aman)

Muğla/Fethiye Türküleri

Yüce Dağ Başında Bir Goyun Meler

Yüce Dağ Başında Bir Goyun Meler (Yar Aman Da) Bir Goyun Meler

Goyunun Sesleri De (Yar Aman Da) Bağrımı Deler

Ne Melersin Goyunum (Yar Yar Aman Da) Vazgeç Guzundan

Gkoyunu Güdersin Guzu Gütmezsin

Gütdüceğin Yerlerde Otlar Bitmesin

Ah Yar Yar Dost Dost Medet Yar Yar Dozt Yarim Yar Yar

 

Kız Bana Geleydin Ölürmün Acından

Öğütler Mi Aldın Anandan Bacından

Kız Ben Ölüyorum (Ah Aman Aman Aman) Senin De Öcünden

Eskiden Sevdiğim Sen Değil Misin

(Yeniden Sevdiğim Sen Değil Misin)

 

Elmanın İyisini Yüke Tutarlar

Çürük Çarığını Yabana Atarlar

Kız İlen Gelini (Ah Aman Aman Aman) Bir Mi Tutarlar

Yorma Gelin Yorma Seyran Senindir

 

Hünkarım Beyim Aman Sultanım Canım Aman

Dönüver Usul Boylum Meydana Gelin Aman

Hünkarım Beyim Aman Sultanım Canım Aman

Dönüver Usul Boylum Meydana Gelin Yar Gelin

                    Muğla/Fethiye Türküleri

 

 

Al Yazmanın Oyası

Al Yazmanın Oyası

Alnıma Vurdu Boyası

Alıcen Diye Kandırdı

Allah'ından Bulası

 

Geli Geliver Yarim

Aralıkta Diz Çöküver Yarim

 

Kaleden İndim Yayan

Mendilim Dolu Payam

Yar Üstüme Yar Sevmiş

Dayan Yüreğim Dayan

 

Geli Geliver Yarim

Aralıkta Diz Çöküver Yarim

 

Kalenin Gedikleri

Şekerdir Yedikleri

Hiç Aklımdan Gitmiyor

Yarimin Dedikleri

 

Geli Geliver Yarim

Aralıkta Diz Çöküver Yarim

 

Muğla/Ula Türküleri

Aydın'ın Kavakları

Yunanistan'da Πήραν τα κρίταμα φωτιά olarak bilinir.

Aydın'ın kavakları
Dökülür yaprakları
Bana da Çakıcıoğlu derler
Yakarım konakları

Boz kayadan aştılar
Çalıya martin astılar
Çakırcalıyı görünce
Jandarmalar kaçtılar

Çakırcalı martini yağladı
Bozdağ tepesini boyladı
Atma Memet vurursun
Sonra püşman olursun

Muğla/Ula Türküleri

 

 

Bağlamam var üç telli

Bağlamam var üç telli imanım

Borcum var beşyüzelli

Gitti de yörük kızı gelmedi imanım

Kocaya da vardı besbelli

 

Ammanın imanım şalvar malvarlım

Yörük kızın allahına yalvarın

 

Kesik başı kestane imanım

Gölgesi düştü üstüme

Kalkın da gidelim baskına imanım

Yörüğün de kızının üstüne

Muğla/Ula Türküleri

 

Ben Susadım Sular İsterim

Ben Susadım Sular Aman İsterim

Su Deresi Nereye Gelir Gösterin

Ben Ellerin Kahrını Çekemedim

Ben İlle Kendi Yarimi İsterim

 

Amanın Aman Da Yaylaların Ormanı

Bulunur Mu Yangınlığın Dermanı

 

Şu Dağların Kekliğini Av Ettim

Bir Yosmayı Ben Kendime Yar Ettim

Ey Sevdiğim Ben Nerelere Gideyim

Günlerimi Sen Başıma Yıl Ettin

 

Amanın Aman Da Yaylaların Ormanı

Bulunur Mu Yangınlığın Dermanı

Muğla/Ula Türküleri

 

 

Deniz Üstü Köpürü

Deniz üstü köpürür (Çeşme) adlı türkü ile söz olarak benzerlik gösterir.

Deniz Üstü Köpürür Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,

Gemilere Binsem Götürür Ah Yarim Ah.

Benim Sana Yandığım Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,

Bir Güzelden Ötürü Ah Yarim Ah.

 

Diz Üstüne Diz Koydum Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,

Gül Yastığa Baş Koydum Ah Yarim Ah.

Seni Gelecek Diye Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,

Sol Yanıma Boş Koydum Ah Yarim Ah.

Farklı versiyon

Deniz üstü köpürür

Heey canım rinanay rina rinanay

Gemilere binsem götürür

Heey canım heey

Gemilere binsem götürür

Hey canım heey

Benim de buraya gelişim

Heey canım rinanay rinarinanay

Bir güzelden ötürü

Heey canım heey

Bir güzelden ötürü

Heey canım heey

Karıncanın katarı

Heey canım rinanay rinarinanay

Yüreğimde yatarı

Heey canım heey

Yüreğimde yatarı

Heey canım heey.

Benim de bu dünyaya gelişim

Heey canım rinanay rinarinanay

Bir güzelin hatırı

Heey canım heey

Bir güzelin hatırı

Heey canım heey

Denizin ortasında

Heey canım rinanay rinarinanay

Mum yanar sofrasında

Heey canım heey

Mum yanar sofrasında

Heey canım heey

Benim de bu dünyadan gidişin

Heey canım rinanay rinarinanay

Memleket sevdasından

Heey canım heey

Memleket sevdasından

Heey canım heey

 

 

Karaova Düğünü

Karaova’ya Vardım Güle Oynaya,

Aziz Arkadaşımı Güvey Koymaya.

Acımadın Mı Murat Beni Vurmaya,

Al Kanlar İçinde Kabre Koymaya.

Vurma Murat Yakışmaz Senin Şanına,

İnsan Eniştesinin Kıyar Mı Canına.

Karaova Düğünü Gece Kuruldu,

Varır Varmaz Güveyin Adi Soruldu.

Pehlivanlar Meydana Çıktı Soyundu,

O Zaman Hacı Gümüş Oğlu Vuruldu.

Vurma Murat Yakışmaz Senin Şanına,

İnsan Eniştesinin Kıyar Mi Canına

Muğla/Ula Türküleri

Şu dağlardan aşan güzelim

Şu dağlardan aşan güzelim

Acam şalı guşan güzelim

Gocan çirkin sen güzel

Gayret et boşan güzelim

Evlerinin önü (fatma'nam) daşlık değil mi

Salla saçlarını (fatma'nam) gençlik değil mi

Neden kaşlarını çatar durursun

Cebine kovduğum (fatma'nam) haşlık değil mi

Muğla/Ula Türküleri

Adem Gardaş Dedim Geldim Yanına

Adem Gardaş Dedim Geldim Yanına

Nasıl Kıydın Benim Tatlı Canıma

Hısımlar Komaz Bunu Da Yanına

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Annem Annem Annem Beni Vuran Adem

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Yüksekten Götürün Benim De Salımı

Düşmanlarım Görmesin Akan Kanımı

Anneme Söylemeyin Garip Halimi

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Annem Annem Annem Beni Vuran Adem

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Annem Yoktur Benim Suyumu Da Verecek

Babam Yoktur Benim Salıma Girecek

Gardaşlarım Yoktur Ahtımı Alacak

Adem Yaptıkların Yanına Mı Kalacak

Annem Annem Annem Beni Vuran Adem

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Anneme Söyleyin Lambalar Yakmasın

Güvey Elbiselerimi Askıya Asmasın

Oğlum Gelecek Diye Yollara Bakmasın

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Annem Annem Annem Beni Vuran Adem

Doyamadım Sana Nazlı Naime'm

Alı Da Verin Benim Barıtımı Saçmama

Alı Da Verin Benim Barıtımı Saçmama,

Üç Gün Kaldı Su Muğla’dan Kaçmama.

Gurbet De Sebep Oldu Yarden Ayrı Düşmeme.

Aman Da Aman Yaylada Bülbül Ötmesi,

Benim De Yarimin Gurbetlere Gitmesi.

 

Aman Da Karanfili Saksılarda Kuruttum,

Suyunu Da Billurlarda Durulttum.

Aman Ben Yarimi Görmeyeli Unuttum.

Aman Da Aman Yaylada Bülbül Ötmesi,

Benim De Yarimin Gurbetlere Gitmesi.

Ferayidir Kızın Adı Ferayi

Ferayidir Kızın Adı Ferayi Yar Yandım Aman

Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi

Türkmen Kızı Katarlamış Mayayı Yar Yandım Aman

Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi

 

Rinni Rinna Rinni Rinna Rinanay Rinanay Da

Aman Da Yandım Ferayi

 

Demirciler Demir Döver Tunç Olur Öf Yar Yandım Aman

Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi

Sevip Sevip Ayrılması Güç Olur Öf Yar Yandım Aman

Esmer Yarim De Haydi Yandım Feray

 

Gergefin Üstünde Pullar

Yunanistan'da Συμπεθέρα (Δωσ' του πέρα δωσ' του πέρα) olarak bilinir. Düğün türküsüdür. Ahmet Caferoğlu (1962), "Muğla Ağzı", Belleten, s. 117; Deniz Üstü Köpürür, Muğla Türküleri ve Hikâyeleri (Tasnif ve İnceleme), Yrd. Doç. Dr. Ümral Deveci (Hakemler: Prof. Dr. Namık Açıkgöz ve Prof. Dr. İsmail Görkem), Muğla - 2007, s. 120-121.

 

Gergefin üstünde pullar
Gökyüzünde uçan kuşlar
Turnalar da dua etsin
Kavuşsun hasretle kuşlar

A meleğim meleğim
Saat kaçta geleyim
Birde gel ikide gel
Üçte almam odama

Deniz üstü köpürü'
Kayığa binsem götürü'
Benim buraya geldiğim
Bir delikanlıdan ötürü

Denize dalayım mı
Bir balık alayım mı
Ay battı güneş çıktı
Daha yalvarayım mı

Denizin ortasında
Mor mintan arkasında
Benim bir sevgilim var
Muğla'nın ortasında

Denizlerin kumuyum
Balıkların puluyum
Gel sarılalım yatalım
Ben de Allah kuluyum

Gidin bulutlar gidin
Yarime selam edin
Yarim uykulardaysa
Uykusunu haram edin

İndim kuyu dibine
Baktım suyun rengine
Annem beni veriverdi
Düşürmedi dengine

Kerimoğlu

Öf aman da aman of

Kara Dağların sandalı da sandalı

Al kana boyanmış

Kerimoğlunun her yanı da her yanı

Haydülen de haydülen

Şu dağlarda geyik kalmadı

Oynülen de kör arabım sen oyna

Senden başka yiğit kalmadı

Ortaca’da evimiz

Ortaca’da evimiz

Suya düştü sevimiz.

Bu sevimiz uğruna,

Şehit olsun birimiz.

 

Gökte yıldız ellidir,

Ellisi de bellidir.

Gizli sevda çekenler,

Gözlerinden bellidir.

 

Aya bak yıldıza bak,

Suya giden gıza bak.

Gız allah' ın seversen

Dön de bir yol bize bak.

Pek Yokuşmuş Cavır Asarın Yolları

Pek Yokuşmuş Cavır Asarın Yolları

Gırılı Da Verdi Mor Garanfilin Dalları

Yakma Da Hafize'm Benden Başka Elleri

Beni De Vuran Topalların Memed'i

 

Hedülen De Hedülen

İneğinen Danası

Kızı Bana Yanmış

Ne Garışır Anası

 

Bir Asardan Bir Asara Geçtin Mi

Akıbette Ganını Bir Damlada İçtin Mi

On Üç On Dört Deliganlının İçinde

Topalların Memed'ini Seçtin Mi

 

Hedülen De Hedülen

İneğinen Danası

Kızı Bana Yanmış

Ne Garışır Anası

 

Çıktım Belen Kahvesine Baktım Ovaya

Çıktım Belen Kahvesine Baktım Ovaya,

Bay Mustafa Çağırdı Da Dam'Oynamaya.

Ormancı Da Gelir Gelmez Yıkar Masaya,

Söz Anlamaz Ormancı Çekmiş Kafaya.

 

Aman Ormancı Yaktın Ormancı,

Köyümüze Getirdin Yoktan Bir Acı.

 

Köyümüzün Suları Hoştur İçmeye

Üstünde Köprüsü Var, Gelip Geçmeye.

Ormancı Da Beni Vurdu Hiç Mi Hiçine

Yazık Ettin Ormancı Köyün İki Gencine,

 

Aman Ormancı Yaktın Ormancı,

Köyümüze Getirdin Yoktan Bir Acı.

 

Gevenes'in Ortasında Değirmen Döner,

Değirmenin Suları Dağından İner.

Mustafa'ya Atılan Kurşun Tevfik'e Değer

Tevfik'imin Acıları Yürekler Deler

 

Aman Ormancı Yaktın Ormancı,

Köyümüze Getirdin Yoktan Bir Acı.

Şu köyceğiz yolları

Şu köyceğiz yolları

Kaldır ayşem kolları

Bizim için yapılmış

Şu muğlanın yolları

 

Oldu mu ayşem oldu mu

Enişten camızlarını buldu mu

Bir kerecik öpmeynen

Gül benzin ayşem soldu mu

 

Ay doğar aşmak ister

boy sürer yaşmak ister

Şu benim deli gönlüm

Yare kavuşmak ister

iki genç aşığın aşk dolu entrika dolu hikayelerini anlatan bir türküdür. sevgilisi, ayşeyi kaçırır. fakat (türküde camız olarak geçen) hayvanlar bu iki aşığı ele verir ve yakalanırlar. ayşenin yaşı da reşit olmadığı için esas oğlan hapsi boylar. derken bu türkü doğar.