Muğla Merkez, Köyceğiz, Ula ve Yatağan’da görülen/kullanılan giysi şekilleri Milas için de geçerlidir. Bu giysileri; başa, vücuda ve ayağa giyilenler olarak üç bölüm halinde incelemek gerekiyor.
Başa Giyilenler
Sakağı: Kenarları tamamen kesilmiş bir fesin ortasına; dik durmasını sağlayan, göbeği mavi-koyu kırmızı taşlı, işli, düşük ayar gümüşten veya değişik alaşımlardan yapılmış metal bir tepelik takılır. Tepeliğin tüm çevresi; bir sıra, bant üzerine sıkça dizilmiş, yarım sıra 70’lik veya 80’lik dizilir. Fesin düşmemesi için iki ucundan tutturulan ayrı bir bant ta çene altından geçirilir ve bu bandın üzerine de gene sıkça dizilen 20’lik altınlar dikilir. Kulak hizasından çene altına doğru sarkan altın dizisine “sakağı” denir. Bu fese de, “sakalığı fes” adı verilir. Genç kızlık döneminde ve ekonomik gücü olmayan ailelerde ise, bu başlıkta altın yerine bakır üzerine sarı kaplama taklitleri kullanılır ki bunlara “marçıl” veya ”mançur” denir.
Çeki: Sakağının hemen altından sadece alnı kapatacak şekilde ve baş çevresinin tamamını saran ipek krem rengi krepten bir bant bağlanır. Bu banda “çeki” adı verilir.
Üsküf: Başın tamamını ise ince delikli tülden yapılan ve üzeri tel işi olan üsküfle örtülür. Bazı yerleşim birimlerinde bu tür örtüye “heril” adı verilir. Baş, bazen de, “şamı” adı verilen ipek cinsi bir örtüyle kapatılır.
Mevsim Çiçeği ve Dal Elmas: Baş bezemede, canlı mevsim çiçeği ve dal elmaslar kullanılır. Çiçeklerin cinsi ve takılış biçimleri ise değişik anlamlar ifade eder. Sakağı, başa yanlamasına takıldığında, “eğribaş”, çeki üsküfün üzerinden dolandığında ise baş “çetebaşı” adını alır.
Vücuda Giyilenler
Bürümcük – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek dokuma, krem rengi, yakasız, önden üç-dört düğmeli, kol uçları geniş ve pembe boncuklarla bezenmiş, iğne oyalı uzun bir gömlek giyilir. Bu gömleğin saf ipek olanına “Bürümcük”, ipek-iplik karşımı olanına ise “yüzünakma” adı verilir. Gömleğin alt kısımları bazen topdondan aşağı sarkıtılır. Bazen de içine sokulur. Fermene ise gömleğin üstüne giyilerek kol uçları dışarı taşırılır.
Fermene: Altıparmak, çitare, mavi-mor-lacivert tonlarında çuha ve kadife kumaşlardan yapılan fermenelere yörede kadın cepkeni de denir. Bu fermeneler dar kesimli, sadece göğüsleri örtecek kısa ve kolludur. Kol yenleri kertmeli(dilimli) olup, yenleri-kol yanları ve ön kısımları ile arka sırt uçları sarı malzemeden şal motif işidir. Önden kopçalanarak veya bağlanarak iliklenir.
Topdon – Topandon: Altıparmak, çitare ve boyama (pembe-lacivert-uçuk mavi) düz yerli dokuma kumaşlardan yapılan topdonların ağı yaklaşık 2-2,5 metredir. Kasıktan büzülerek bağlanan bu donların ayak bileği kısmında büzgülüdür. Uçkurlukları enli olarak farklı kumaşlardan yapılır. Uçkur bağı ipekten, uçları tel işlidir. Topdonlar özel kazanlarda kaynatılarak, buruşturulur ve bükülerek saklanır. Yaklaşık 8 metre tek en kumaştan yapılan topdona yörede “Topandon”, “kırık don” da denilir. Düz dokuma ve boyama türünde olanlardan bazıları kumaş özelliğinden dolayı “Suriye don” adı verilir.
Kuşak (Bel bağı): Bu tür giyside iki cins kuşak kullanılır. Bunlardan biri ipek dokumadan olan, “Trablus” veya “Kalbur” kuşaktır. Diğeri ise çoğunlukla kırsal kesimlerde kullanılan, renkli ve desenli yün dokumadan, uçları vişne rengi ipek kozalı bağlarla bezenen kuşaklardır. Bu kuşaklar, topdonun üstüne, üçgen olarak katlanan kısmı ya arkaya ya da yana sarkacak şekilde bağlanır.
Ayağa Giyilenler
Çorap: Krem rengi yün veya benzeri özellikte çoraplar kullanılır. Ayakkabı: Ayağa, kırmızı renkte “yemeni” türü ayakkabılar giyilir.
Milas Çomakdağ ve Ekiztaş Köyleri Kadın Giysileri
Başa Giyilenler
Tura: Desenli pazen türü kumaştan yapılan ve üstten büzülerek takılan ve adına “taka” denilen başlığın altına gelen ön alt kısmına, sık bir şekilde 30 adet on’luk altın dizilir. Takanın iki ucundan tutturularak çene altından geçirilen ince bez bandın adı ise, “sakındırak”tır. Sakındırakların üzeri ipek veya boncuk işlemeli olur. Bu tür baş bezemenin yöredeki adı “tura”dır.
Askılı Tura: Yeni evlenenlerde, takanın üst kısmından aşağıya doğru önden görünecek şekilde, 15 sıra açık kahverengi boncuklar bir dizi halinde sarkıtılır. Boncukların uç kısımlarına ise 20’lik altınlar takılır. Bu bezemenin adı da “askı”dır. Tura ile birlikte ulanıldığında “askılı tura” adını alır. Yörede yeni gelinlerin başları bu şekildedir. Evlendikten yaklaşık bir yıl sonra askılar çıkartılır ve sadece tura sürekli kullanılır.
Kollu: Takanın üstüne, askı ve turalar dışta kalacak şekilde kırmızı bordo renginde ipek krepten bir bant sarılır ve bu bandın adına “kollu” denir.
Çemperi: Başın tamamı yerli ipek dokumadan yapılan ve “Çemperi” denilen bir örtü ile kapatılır. Örtünün uç kısımları kısa saçaklıdır. Çemperi’nin uç kısımları başın üstünden bağlanarak kulaklar dışarıda bırakılırsa, bu tip bağlamaya yörede ”çetebaşı” adı verilir.
Mevsim Çiçekleri: Baş, yukarıda belirtildiği şekilde bezendikten sonra, muhtelif yerlerine mevsim çiçekleri fesleğen, mor-sarı çiçekler ile zeytin dalı gibi bitkiler takılarak zenginleştirilir.
Vücuda Giyilenler
Bürümcek – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek-iplik karışımından dokunan yakasız bir gömlek giyilir. Bu gömleğin kol yenleri sonradan dikilir. Kol yenlerinin uç kısımları iğne oyalıdır. Ayrıca değişik renklerde, boncuk ve pullara bezenmiştir. Mintanının yaka kısmı da ipek işli ve pulludur. Bu gömlek veya mintanların ipekten dokunanlarına “bürümcek”, ipek-iplik karışımı dokunanına ise “yüzünakma” denilir.
Üç – Beş Entari: Altıparmak veya çitareden yapılan, uç kısımları komple siyah sutaşıyla çevrilmiş, kol yenleri kartmeli(dilimli), üç etek türünde bir üstlük giyilir. Buna “üç-beş entari” adı verilir.
Göğüslük: Değişik renklerde(çoğunlukla lacivert-bordo) düz kadife kumaştan dikilen göğüslükler, üç-beş entarinin üstünden ön kısım kapalı olacak şekilde arkadan bağlanır.
Bel Kuşağı: Değişik renklerde boyanmış, yünden karışık desende dokunan bu kuşak, üç-beş entarinin üzerine bağlanır ve kuşak arkadan sarkıtılır. Bazen de bu kuşağın üzerine yörük türü tokalı “gümüş kuşak” adı verilen kemer takılır. Üç-beş entarinin yan dilimleri hareketi kolaylaştırmak amacıyla, gene yanlardan katlanarak bel kuşağının içine sokulur.
Önlük: Yünden yapılan bel kuşağının önüne gümüş kuşağı kapatmayacak şekilde yerli dokumadan değişik desenli bir önlük takılır.
Ayakkabı ( Don ): Beyaz patiskadan (Amerikan bezi) dikilen, kasıktan bağlanan ve ağı oldukça geniş olan, ayak bilekleri büzgülü bir don gibidir. Bu donn her iki yanına, eld bükülmüş ve daha sonra kök boya ile renklendirilmiş ipliklerle işlenen ve adına yörede “yaneş” denilen don ayaklara aplike edilir. Bu donun tümüne “ayakkabı” denir.
Ayağa Giyilenler
Çorap: Krem rengi türünde yünden, elde örme çorap giyilir.ii) Ayakkabı: Kırmızı veya siyah renkte yemeni giyilir.
Muğla Yöresi Giysileri – Kadın Aksesuarları
Boyuna aksesuar olarak değişik tür ve renkte boncukların yanısıra beşibirlik altın, uzun ve sık bir dizi halinde eski ve yeni yirmilik altınlar takılır.
Muğla Yöresi Giysileri – Erkek Giysileri
Milas yöresi erkek giysileri, Muğla Merkez, Köyceğiz, Ula ve Yatağan yöresi erkek giysileriyle benzerlikler gösterir.
Başa Giyilenler
Fes: Narçiçeği veya bordo renkte kısa veya uzun püsküllü bir fes kullanılır. Fes, yağlık türü bezlerle beslenir ve bunun üzerine iğne oyalı kefiye sarılır. Püskül arkadan sarkar. Fes beslenmeyip sadece üzerine ipek iğne oyalı yazma da sarılabilir. Bu durumda yazmanın bir ucu püskülle birlikte yandan sarkıtılır.
Vücuda Giyilenler
Bürümcek – Yüzünakma Gömlek: İçe yerli ipek dokumadan, krem rengi uzun kollu ve kolları iğne oyalı, yakasız, önden yirik-düğmeli bir gömlek giyilir. Saf ipek olanlarına “bürümcek”, ipek-iplik karışımı olanlara da “Yüzünakma” denir.
Cepken: En üste mavi çuha üzerine tamamen siyah kaytan veya ibrişim işli(sıvama iş) kolları açık ve arkadan sarkan, bazen de kopçaları ile camadanın kollarına tutturulan cepken giyilir.
Camadan: Cepkenin altına giyilen camadan, Muğla’da iki türde karşımıza çıkar. Aynı renk ve işlemeden yapılmış olan(siyah, kaytanla şal desen işi) bu camadanların bazılarının önü açıktır. Yani çapraz iliklenmez. Bu tür camadan kullanıldığında, altına mutlaka kavuşturma giyilmesi gerekir. Diğer türüne gelince; mavi veya siyah çuha kumaş üzerine sarı veya kaytan işli, çapraz iliklenen camadanlardır. Camadanlar, dar kesimli, sadece memeleri örtecek kadar kısadır.
Kavuşturma (Delme): Mintan üzerine kolsuz yelek türünde, çapraz iliklenen, memeleri örtecek kadar kısa olan ve önü mavi çuha üzerine siyah kaytan veya ibrişim işlemeli, sırt ise siyah kadife kumaş üzerine sarı veya turuncu renkte ibrişim işlemeli olan kavuşturmanın halk arsındaki adı ”delme”dir.
Dolgu Kuşak: Beli beslemek amacıyla sarılan bir çarşaf veya uzunca kuşak türüdür.
Trablus Kuşağı: Dolgu kuşağın üzerine, memelerin alt kısmından kasıklara kadar genişlikte, “kalbur kuşak” ta denilen Trablus Kuşağı veya Şalı sarılır. Bu kuşak renkli, desenli ve ipektendir. Bazen de bu kuşağın üzerine enli dokuma kolon bağlanabilir.
Silahlık: Trablus kuşağının üzerine ise koyu kahverengi deriden yapılmış, kat kat cepleri olan işlemeli silahlık, özel kayışları ile bağlanır. Silahlık, zeybeğin bir tür gardırobudur. Gözlerine değişik amaçlarla kullanılacak olan her türden malzeme konulur.
Topdon – Topandon: Mavi çuha kumaş üzerine ön kısımları siyah kaytan işli olan topdonların ağı yaklaşık 2,5 metredir. Kasıktan büzülerek bağlanan bu topdonların uçkurlukları ise vişne rengi kumaştan yapılmıştır. Don alttan ancak diz kapaklarına kadar iner.
Saldırma: İpek kumaş üzerine tel işleme ile yapılan yağlıklar silahlığın yanına takılır.
Yağlık: İpek kumaş üzerine tel işleme ile yapılan yağlıklar silahlığın yanına takılır.
Köstek: Tamamen gümüşten olan köstekler iki çeşittir. Biri boyundan geçen ve mineli klipsi ile ortadan tutturulan Arnavut türü, diğeri ise omuzdan kopçalanan Girit türüdür.
Hamayıl – Musaflık – Pazubant: Hamayıl boyna, musaflık omuza, pazubant ise kola takılır. Üçü bir arada kullanılamaz. Hamayıl ve pazubantlar gümüşten, musaflık ise işlemeli deriden yapılmıştır. İçlerine musaf ve değişik dualar yazılarak konulur.
Maşa: Silahlığın yanından aşağıya sarkıtılan ucu çatal olan bir demir çubuktur. Maşanın görevi silahları bilemek ve hasmının silahlarını köreltmektir.
Ayağa Giyilenler
Tozluk: Bacaklara mavi çuha kumaş üzerine siyah kaytan işli, arkası boydan boya sık bir şekilde kopçalı olan “tozluk”lar takılır.
Tozluk Bağı: Tozlukların düşmemesi için üst kısımlarına koza ve püskülleri dışa gelecek şekilde tozluk bağları bağlanır. Tozluk bağları vişne renginde yerli dokumadan yapılır. Uç kısımlarında ise koza ve püsküller bulunur. Püskül uçlarında da beyaz şeffaf veya sarı pirinçten küçük boncuklar takılıdır.
Tulumbacı: Ayağa ”yün çorap”(krem rengi) giyilir. Ayakkabı türü olarak da siyah, ökçesiz ”tulumbacı” kullanılır.
Kepmen – Kayalık: Çuha tozluk kullanılmadığı zamanlar bunun yerine üzeri işlemeli meşinden yapılan ve “kepmen” adı verilen deri tozluklar kullanılır. Ayrıca, “kayalık” adı verilen özel işlemeli çizmeleri de sadece efeler giyer.
Muğla Yöresi Gi
Bodrum'lular erken biçer ekini (bodrum hakimi)
Bodrum'lular erken biçer ekini
Feleğe kurban mı gittin bodrum hakimi
Nasıl astın mefharet hanım kendi kendini
Altın makas gümüş bıçağiyle doğradılar tenini
Hakim hanım’ın memleketi kütahya tavşan
Hakim hanım sen eyledin bizi düşman
Nasıl kıydın mefharet hanım kendi kendine
Çifte doktor gümüş bıçağiyle doğradılar tenini
Muğla/Milas Türküleri
Deniz Gibi Engindir
Yunanistan'da Mihanikos Syrtos olarak bilinir.Dere Boyu Yeşillik (İstanbul Sirtosu) Συρτός πολίτικος olarak bilininen bir versiyonu daha vardır.
Deniz gibi engindir
Süngerciler zengindir
Anne beni evlendir
O genç benim dengimdir
Denizde kalbur yüzer
Annem kendini üzer
Üzme anne kendini
Damadın benden güzel
Sandığım sıra sıra
Kemerim dolu lira
O yar gurbete gitse
Giderim ardı sıra
Sandığım pek derindir
Koyduğum yer serindir
Sandığımın içinde
Altın yüzük narindir
Pencereden bak bana
Halkalı şeker at bana
Halkalı şeker istemem
Altın burma at bana
Gemi gelir yan verir
İskeleye şan verir
Şu Bodrum kızları
Koca diye can verir
Muğla/Bodrum Türküleri
Denize Dalacağım
Denize Dalacağım
Bir Balık Alacağım
Ahdettim Yemin Ettim
Kız Seni Alacağım
İrmeden Gel İrmeden (Ninna Nima)
Hiç Kimseler Görmeden (Ninna Nima)
Kız Bana Varıcekmin (Ninna Ninna)
Şu Kamayı Yemeden (Ninna Ninna)
Deniz Dibi Erişte
Uğra Bize Gelişte
Kız Söyle Kardeşine
Olacağım Enişte
Deniz Üstü Tekneli
Kil Seni Ne Etmeli
Eğer Seni Almazsam
Şu Diyardan Gitmeli
Muğla/Bodrum Türküleri
Zerdali çiçeklendi
Zerdali çiçeklendi
Dalleri pürçeklendi
Ağla da gözlerim ağla
Ayrılık gerçeklendi
Ah karabiberim
Kömür gözlüm nerelere gidelim
Dut ağacı değilem
Dut yerine yiyilem
Salın boyun göreyim
Can alıcı değilem
Ah karabiberim
Kömür gözlüm nerelere gidelim
Muğla/Bodrum Türküleri
Çatal çama kurşun attım geçmedi
Kaynak Kişiler: Bahattin Koç ve Ender Kasal. Derleyen: Erdem Çalışkanel. Derleme Tarihi: 1969. Yörede "Demirciler Türküsü" olarak bilinen ve repertuara "Demirciler Demir Döver Tunç olur" adı ile kaydedilen türküdür. Çatal çama kurşun attım adlı farklı bir türkü de vardır.
Çatal çama kurşun attım geçmedi
Ben o yare rakı verdim fidan boylum içmedi
Haydindi çatal çamın arası
Yaktı beni kaşlarının karası
İnme turnam inme böyle susuz göllere
Ben ölürsem fidan boylum sen kalırsın ellere
Haydindi taşlarında mor boncuk
Saramadım fidan boylum bir yolcuk
Muğla/Bodrum Türküleri
Çökertme'den Çıktım Halil'im
Στης Τριανταφυλλιάς, Τα Φύλλα adlı türkü ile müziksel olarak benzerlik gösterir. Ελευθέριος Μενεμενλής tarafından söylenmiştir.Aldı Beni İki Kaşın Arası adlı türkü ile de müziksel olarak benzerlik gösterir. Aldı Beni İki Kaşın Arası adlı müziğin bestecisi Çorlulu olarak geçmektedir.
Bitez De Yalısına Varmadan (Halil'im Aman) Koptu Kıyamet.
Arkadaşım İbram Çavuş Allah’ıma Emanet,
Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,
Ciğerime Ateş Saldı, Telli Kursun Yarası.
Güverte De Gezer İken (Aman) Kunduram Kaydı,
İpekli Mendilimi (Halil'im Aman) Örüzgâr Aldı.
Çakır Da Gözlü Gülsüm'ümü (Aman) Kolcular Aldı,
Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,
Ciğerime Ateş Sardı, Telli Kursun Yarası.
Gidelim Gidelim Halil'im Çökertme'ye Varalım,
Kolcular Gelirse Halil'im Nerelere Kaçalım.
Teslim Olmayalım Halil'im Aman Kurşun Sıkalım,
Burası Da Aspat Değil Halil'im Aman Bitez Yalısı,
Ciğerime Ateş Sardı, Telli Kursun Yarası.
Muğla/Bodrum Türküleri
Al Yazmam Dalda Kaldı
Al Yazmam Dalda Kaldı
Gözlerim Yolda Kaldı
Ellerin Yâri Geldi
Hayırsız Nerde Galdı
Amanın Da Dumanın Olmayor
Eski De Çilelerim Dolmayor
Bu Nasıl Sevda İmiş
Bir Gararda Durmayor
Al Yazmanın Oyası
Alnıma Vurdu Boyası
Saklı (Da) Gizli Seviyorduk
Haber Almış Anası
Amanın Da Dumanın Olmayor
Eski De Çilelerim Dolmayor
Bu Nasıl Sevda İmiş
Bir Gararda Durmayor
Muğla/Fethiye Türküleri
Bazarda Bal Var Gelinim
Bazarda Bal Var Gelinim Bazarda Bal Var
Sende Bir Hal Var Gelinim Sende Bir Hal Var
Anana Yalvar Gelinim Paşana Yalvar Gelinim
Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin
Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun
Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun
Bazarda Kuzu Gelinim Bazarda Kuzu
Tüyü De Kırmızı Gelinim Tüyü De Kırmızı
Bir Adam Kızı Gelinim Bir Adam Kızı Gelinim
Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin
Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun
Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun
Bazarın Üstü Gelinim Bazarın Üstü
Yar Bana Küstü Gelinim Yar Bana Küstü
Güveyin Uslu Gelinim Güveyin Uslu Gelinim
Ah Deyle Gelin Gelmeye Kıymatlı Gelin
Gelinim Güzelim De Kınan Kutlolsun
Hem Orda Hem Burda Dilin Tatlolsun
Muğla/Fethiye Türküleri
Evlerinin Önü Kuyu (Fethiye)
Yunanistan'da ΞΥΠΝΑ ΜΑΥΡΟΜΑΤΟΥΣΑ ΜΟΥ olarak bilinir. Kayaköy'e (Λιβίσι) ait bir türküdür.
Evlerinin önü kuyu
Kuyudan çekerler suyu
Bu gelinin böyle huyu
Sana yandım Sarı Gelin
Gelinim gelinim Sarı gelinim
Beyazlar içinde telli gelinim
Evlerinin önü kavak
Yağmur yağar ufak ufak
Eli kına giydi duvak
Sana yandım Sarı Gelin
Gelinim gelinim Sarı gelinim
Beyazlar içinde telli gelinim
Gelin olan böyle m'olur
Yanağında al olmaz mı
Sana yandım Sarı Gelin
Seni seven del'olmaz mı
Gelinim gelinim Sarı gelinim
Beyazlar içinde telli gelinim
Muğla/Fethiye Türküleri
Hüseyin'im geliyor tozlu yol gibi
Hüseyin'im geliyor tozlu yol gibi
Öpsem yanağından şeker bal gibi
Çok bekledim kapıda karakol gibi
Var git emeklerin ol dedi bana
Hüseyin'im geliyor çalalım sazı
Gurbet elde kime edelim nazı
Anayın babayın o kötü sözü
Var git emeklerim ol dedi bana
Muğla/Fethiye Türküleri
Sarıca Da Buğday Danesin
Sarıca Da Buğday Danesin
Eller Yarini Vermesin (Suna Boylum Vay)
Gaba Da Minder Üstünde
Gül Sinelerin Terlesin (Anadan Benlim Vay)
Amandır Aman Gozalı Guşak
Ben Olaydım Ardından Uşak
Elekten Elemim Var
Gümüşten Galemim Var (Suna Boylum Vay)
Durun Gomşular Durun
Yare Bir Selamım Var (Anadan Benlim Vay)
Amandır Aman Gozalı Guşak
Ben Olaydım Ardından Uşak
Muğla/Fethiye Türküleri
Yayla yollarında galdım yalınız
Yayla yollarında galdım yalınız (aman aman)
Eşe dosta malum olsun halimiz (aman aman)
Yayla yollarına yokuş dediler (aman aman)
Ak kızın koluna yapış dediler (aman aman)
Ardıç arkasında gördüm boyunu (aman aman)
Yeni de öğrendim yarin huyunu (aman aman)
Muğla/Fethiye Türküleri
Yüce Dağ Başında Bir Goyun Meler
Yüce Dağ Başında Bir Goyun Meler (Yar Aman Da) Bir Goyun Meler
Goyunun Sesleri De (Yar Aman Da) Bağrımı Deler
Ne Melersin Goyunum (Yar Yar Aman Da) Vazgeç Guzundan
Gkoyunu Güdersin Guzu Gütmezsin
Gütdüceğin Yerlerde Otlar Bitmesin
Ah Yar Yar Dost Dost Medet Yar Yar Dozt Yarim Yar Yar
Kız Bana Geleydin Ölürmün Acından
Öğütler Mi Aldın Anandan Bacından
Kız Ben Ölüyorum (Ah Aman Aman Aman) Senin De Öcünden
Eskiden Sevdiğim Sen Değil Misin
(Yeniden Sevdiğim Sen Değil Misin)
Elmanın İyisini Yüke Tutarlar
Çürük Çarığını Yabana Atarlar
Kız İlen Gelini (Ah Aman Aman Aman) Bir Mi Tutarlar
Yorma Gelin Yorma Seyran Senindir
Hünkarım Beyim Aman Sultanım Canım Aman
Dönüver Usul Boylum Meydana Gelin Aman
Hünkarım Beyim Aman Sultanım Canım Aman
Dönüver Usul Boylum Meydana Gelin Yar Gelin
Muğla/Fethiye Türküleri
Al Yazmanın Oyası
Al Yazmanın Oyası
Alnıma Vurdu Boyası
Alıcen Diye Kandırdı
Allah'ından Bulası
Geli Geliver Yarim
Aralıkta Diz Çöküver Yarim
Kaleden İndim Yayan
Mendilim Dolu Payam
Yar Üstüme Yar Sevmiş
Dayan Yüreğim Dayan
Geli Geliver Yarim
Aralıkta Diz Çöküver Yarim
Kalenin Gedikleri
Şekerdir Yedikleri
Hiç Aklımdan Gitmiyor
Yarimin Dedikleri
Geli Geliver Yarim
Aralıkta Diz Çöküver Yarim
Muğla/Ula Türküleri
Aydın'ın Kavakları
Yunanistan'da Πήραν τα κρίταμα φωτιά olarak bilinir.
Aydın'ın kavakları Dökülür yaprakları Bana da Çakıcıoğlu derler Yakarım konakları
Boz kayadan aştılar Çalıya martin astılar Çakırcalıyı görünce Jandarmalar kaçtılar
Çakırcalı martini yağladı Bozdağ tepesini boyladı Atma Memet vurursun Sonra püşman olursun
Muğla/Ula Türküleri
Bağlamam var üç telli
Bağlamam var üç telli imanım
Borcum var beşyüzelli
Gitti de yörük kızı gelmedi imanım
Kocaya da vardı besbelli
Ammanın imanım şalvar malvarlım
Yörük kızın allahına yalvarın
Kesik başı kestane imanım
Gölgesi düştü üstüme
Kalkın da gidelim baskına imanım
Yörüğün de kızının üstüne
Muğla/Ula Türküleri
Ben Susadım Sular İsterim
Ben Susadım Sular Aman İsterim
Su Deresi Nereye Gelir Gösterin
Ben Ellerin Kahrını Çekemedim
Ben İlle Kendi Yarimi İsterim
Amanın Aman Da Yaylaların Ormanı
Bulunur Mu Yangınlığın Dermanı
Şu Dağların Kekliğini Av Ettim
Bir Yosmayı Ben Kendime Yar Ettim
Ey Sevdiğim Ben Nerelere Gideyim
Günlerimi Sen Başıma Yıl Ettin
Amanın Aman Da Yaylaların Ormanı
Bulunur Mu Yangınlığın Dermanı
Muğla/Ula Türküleri
Deniz Üstü Köpürü
Deniz üstü köpürür (Çeşme) adlı türkü ile söz olarak benzerlik gösterir.
Deniz Üstü Köpürür Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,
Gemilere Binsem Götürür Ah Yarim Ah.
Benim Sana Yandığım Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,
Bir Güzelden Ötürü Ah Yarim Ah.
Diz Üstüne Diz Koydum Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,
Gül Yastığa Baş Koydum Ah Yarim Ah.
Seni Gelecek Diye Ah Yarim Rinna Nay Rinna Rinna Nay,
Sol Yanıma Boş Koydum Ah Yarim Ah.
Farklı versiyon
Deniz üstü köpürür
Heey canım rinanay rina rinanay
Gemilere binsem götürür
Heey canım heey
Gemilere binsem götürür
Hey canım heey
Benim de buraya gelişim
Heey canım rinanay rinarinanay
Bir güzelden ötürü
Heey canım heey
Bir güzelden ötürü
Heey canım heey
Karıncanın katarı
Heey canım rinanay rinarinanay
Yüreğimde yatarı
Heey canım heey
Yüreğimde yatarı
Heey canım heey.
Benim de bu dünyaya gelişim
Heey canım rinanay rinarinanay
Bir güzelin hatırı
Heey canım heey
Bir güzelin hatırı
Heey canım heey
Denizin ortasında
Heey canım rinanay rinarinanay
Mum yanar sofrasında
Heey canım heey
Mum yanar sofrasında
Heey canım heey
Benim de bu dünyadan gidişin
Heey canım rinanay rinarinanay
Memleket sevdasından
Heey canım heey
Memleket sevdasından
Heey canım heey
Karaova Düğünü
Karaova’ya Vardım Güle Oynaya,
Aziz Arkadaşımı Güvey Koymaya.
Acımadın Mı Murat Beni Vurmaya,
Al Kanlar İçinde Kabre Koymaya.
Vurma Murat Yakışmaz Senin Şanına,
İnsan Eniştesinin Kıyar Mı Canına.
Karaova Düğünü Gece Kuruldu,
Varır Varmaz Güveyin Adi Soruldu.
Pehlivanlar Meydana Çıktı Soyundu,
O Zaman Hacı Gümüş Oğlu Vuruldu.
Vurma Murat Yakışmaz Senin Şanına,
İnsan Eniştesinin Kıyar Mi Canına
Muğla/Ula Türküleri
Şu dağlardan aşan güzelim
Şu dağlardan aşan güzelim
Acam şalı guşan güzelim
Gocan çirkin sen güzel
Gayret et boşan güzelim
Evlerinin önü (fatma'nam) daşlık değil mi
Salla saçlarını (fatma'nam) gençlik değil mi
Neden kaşlarını çatar durursun
Cebine kovduğum (fatma'nam) haşlık değil mi
Muğla/Ula Türküleri
Adem Gardaş Dedim Geldim Yanına
Adem Gardaş Dedim Geldim Yanına
Nasıl Kıydın Benim Tatlı Canıma
Hısımlar Komaz Bunu Da Yanına
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Annem Annem Annem Beni Vuran Adem
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Yüksekten Götürün Benim De Salımı
Düşmanlarım Görmesin Akan Kanımı
Anneme Söylemeyin Garip Halimi
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Annem Annem Annem Beni Vuran Adem
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Annem Yoktur Benim Suyumu Da Verecek
Babam Yoktur Benim Salıma Girecek
Gardaşlarım Yoktur Ahtımı Alacak
Adem Yaptıkların Yanına Mı Kalacak
Annem Annem Annem Beni Vuran Adem
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Anneme Söyleyin Lambalar Yakmasın
Güvey Elbiselerimi Askıya Asmasın
Oğlum Gelecek Diye Yollara Bakmasın
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Annem Annem Annem Beni Vuran Adem
Doyamadım Sana Nazlı Naime'm
Alı Da Verin Benim Barıtımı Saçmama
Alı Da Verin Benim Barıtımı Saçmama,
Üç Gün Kaldı Su Muğla’dan Kaçmama.
Gurbet De Sebep Oldu Yarden Ayrı Düşmeme.
Aman Da Aman Yaylada Bülbül Ötmesi,
Benim De Yarimin Gurbetlere Gitmesi.
Aman Da Karanfili Saksılarda Kuruttum,
Suyunu Da Billurlarda Durulttum.
Aman Ben Yarimi Görmeyeli Unuttum.
Aman Da Aman Yaylada Bülbül Ötmesi,
Benim De Yarimin Gurbetlere Gitmesi.
Ferayidir Kızın Adı Ferayi
Ferayidir Kızın Adı Ferayi Yar Yandım Aman
Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi
Türkmen Kızı Katarlamış Mayayı Yar Yandım Aman
Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi
Rinni Rinna Rinni Rinna Rinanay Rinanay Da
Aman Da Yandım Ferayi
Demirciler Demir Döver Tunç Olur Öf Yar Yandım Aman
Esmer Yarim De Haydi Yandım Ferayi
Sevip Sevip Ayrılması Güç Olur Öf Yar Yandım Aman
Esmer Yarim De Haydi Yandım Feray
Gergefin Üstünde Pullar
Yunanistan'da Συμπεθέρα (Δωσ' του πέρα δωσ' του πέρα) olarak bilinir. Düğün türküsüdür. Ahmet Caferoğlu (1962), "Muğla Ağzı", Belleten, s. 117; Deniz Üstü Köpürür, Muğla Türküleri ve Hikâyeleri (Tasnif ve İnceleme), Yrd. Doç. Dr. Ümral Deveci (Hakemler: Prof. Dr. Namık Açıkgöz ve Prof. Dr. İsmail Görkem), Muğla - 2007, s. 120-121.
Gergefin üstünde pullar Gökyüzünde uçan kuşlar Turnalar da dua etsin Kavuşsun hasretle kuşlar
A meleğim meleğim Saat kaçta geleyim Birde gel ikide gel Üçte almam odama
Deniz üstü köpürü' Kayığa binsem götürü' Benim buraya geldiğim Bir delikanlıdan ötürü
Denize dalayım mı Bir balık alayım mı Ay battı güneş çıktı Daha yalvarayım mı
Denizin ortasında Mor mintan arkasında Benim bir sevgilim var Muğla'nın ortasında
Denizlerin kumuyum Balıkların puluyum Gel sarılalım yatalım Ben de Allah kuluyum
Gidin bulutlar gidin Yarime selam edin Yarim uykulardaysa Uykusunu haram edin
iki genç aşığın aşk dolu entrika dolu hikayelerini anlatan bir türküdür. sevgilisi, ayşeyi kaçırır. fakat (türküde camız olarak geçen) hayvanlar bu iki aşığı ele verir ve yakalanırlar. ayşenin yaşı da reşit olmadığı için esas oğlan hapsi boylar. derken bu türkü doğar.