• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi66
Bugün Toplam190
Toplam Ziyaret100232
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Türküleri- Halk Oyunları

 

AYDIN YÖRESİ HALK OYUNLARI

Erkek zeybek oyunları: Bayramlarda, kurtuluş günlerinde, düğünlerde, nişanlarda, sünnet düğünlerinde, çeşitli eğlence toplantılarında ve kutlamalarda herkesin izleyebileceği geniş mekanlarda oynanan oyunlardır.

Oyunlara en az iki zurna ve bir davuldan oluşan çalgı takımı eşlik eder. Oyunda tek zurna-davul kullanılmışsa usta oyuncular “ayağım dönmeyo” diyerek oyuna kalkmazlar. Erkek zeybek oyunlarında cura, bağlama, tambur, çoban düdüğü, dilsiz kaval, keman, klarnet, cümbüş gibi çalgılar da kullanılabilmektedir. Darbuka kadın çalgısı olarak kabul edildiğinden erkek zeybek oyunlarında kullanılmaz. Yiğitlik, mertlik, çeviklik, atılganlık, sağlam karakterlilik anlamına gelen zeybekliğin oyunları da aynı kavramlar üzerine kurulmuştur. Oyunlarda akılcılık hakimdir. Soğukkanlılık ve kararlılık vardır.

Zeybek oyunları çoğunlukla içten geldiği gibi yukarıda yansıtılan unsurları yansıtarak oynanır. Oyuncu ruhen coşmadıkça oyuna başlamaz. Oyunun güzelliği ruhundaki coşkuyla orantılıdır. Düğün ve benzeri eğlencelerde kişilerin oynama sırasını “yasakçı” denilen kişiler yönetir. Yasakçılar düğünlerde misafirlerin geliş sırasını ve oturma yerlerini göz önünde bulundurarak, oyun oynayacakların sırasını atlamaksızın sırası gelen kişinin hafifçe kolundan tutar ve oyun alanına iter. Bunu yaparken de çalgı takımına “varıyoo” diye bağırır.


Çalgı takımı oyuna kalkanın hangi oyunu oynayacağını yasakçıdan evvel öğrenmiştir. O anda baş zurna dikkat işareti olarak ilk sesleri tizden çalmaya başlar. Buna yörede “ti” denir. Davulcular tokmakları iyice kaldırarak davulları patlatacakmış gibi ritmi bozmadan indirirler. Oyuncu kuş hafifliğiyle yerinden kalkarak, oyun alanına çıkar. Ellerini toprağa sürer.Bu hareketin iki amacı vardır: Birincisi parmakların iyi şaklamasını sağlama, ikincisi ise topraktan bereket ve kuvvet alınmasıdır. Oyuncu sonra oyun alanında bir daire çizer. Bunun anlamı ise Aydın-Merkez-Yılmazköy'lü Uzun İbrahim Efe’den öğrendiğimize göre “sınırlarını çizdiğim bu topraklar, bu yer, bu yurt benimdir. Sakın ola düşmanım bu yerlere göz dikmesin, bu topraklarda benden başkası barınamaz” şeklindedir.

Gezinme süresince çalgıcılar coşmuş, oyuncu havaya girmiştir. Ağır ve kararlı figürlerle oyun başlar. Bu arada aynı coşkuya kendini kaptırmış olan izeleyenler kağıt para çıkarıp havada sallayarak davulcu çağırırlar. Davulcular ritmi bozmadan davullarını çalarken bu paraları toplamak için koşuşurlar. Alınlarına yapıştırılan paraları, baş zurnacının önündeki mendile atarlar. Oyuncu para basma işi bitene kadar oynamaya devam eder. Davullar, zurnalar ve oyuncu bütünleştiğinde coşkunun zirveye çıktığı noktalarda oyuncu nara atar ve bu coşkuyu daha da körükler.

Oyunlarda ani davranış ve atılışlardan sonra gelen duruşlarda heykelleşme açık olarak görülür. Duruş, bakış ve davranışlarda cesaret, mertlik ve kendine güven vardır. Figürlerdeki sıçrayıp atamalar düşman üzerine yapılan saldırı ve baskınları, yere diz vurmalar düşmanın nasıl ezileceğini anlatır. Oyuncu tek başına oynarken iznini almadan oyuna katılmak ayıp ve saygısızlık sayılır. Çalgıcılar her ne sebeple olursa olsun oyuncu oyunu bitirmeden susmazlar. Yörede ikili ve toplu oynanan zeybek oyunlarında açıkça bir ekip oyunu durumu vardır. Oyuna birlikte kalkılır, birlikte bitirilir.

Ağır zeybek oyunları genellikle gezinmelidir. Gezinme yorucu nitelikte olan zeybek oyunlarında oyuncunun dinlenmesini soluklanmasını sağladığı gibi havaya girmesini de sağlar. Karaali Koşması, Çine İki Parmak Zeybeği, Koca Arap zeybeği, Ataköy Zeybeği gezinme başlarında veya ortalarında gezinme görülen oyunlardan bazılarıdır.

1- Aydın Zeybeği
2- Yörük Ali Zeybeği
3- Gerali Zeybeği
4- Harmandalı Zeybeği
5- Ortaklar Zeybeği
6- Nazilli Zeybeği
7- Germencik İnova Zeybeği
8- Çine İki Parmak Zeybeği
9- Bayındır Koşması Zeybeği
10- Abdal Havası Zeybeği
11- Karaali Koşması Zeybeği
12- Soğukkuyu Zeybeği
13- Ataköy ( Damderesi) Zeybeği
14- Sabah Namazı Zeybeği
15- Kocaarap Zeybeği
16- Yağmur Yağdı
17- Kuruoğlu Zeybeği
18- Kerimoğlu Zeybeği
19- Kadıoğlu Zeybeği
20- Elifoğlu Zeybeği
21- Tahtacıoğlu Zeybeği
22- Hataboğlu (Hatipoğlu) Zeybeği
23- Sinanoğlu Zeybeği
24- Ödemiş Zeybeği
25- Muğla Zeybeği
26- Ağır Melas(Milas) Zeybeği
27- Eski Tavas Zeybeği
28- Yeni Tavas Zeybeği
29- Köroğlu Zeybeği
30- Ege Çiftetellisi (Kadın/Erkek)
31- Mevlana (Kadın/Erkek)
32- Sepetçioğlu (Kadın/Erkek

Aydın Yöresinde Oynanan Kadın Oyunları:

Düğün, nişan, sünnet düğünü, hıdrellez ve çeşitli eğlence toplantılarında oynanan oyunlardır. Kadın oyunlarına öncelikle cümbüş, darbuka, tef bazen de kemandan oluşan “çengi” adı verilen çalgı gurubu eşlik eder. Yöre kadın oyunları imkan bulunduğunda bağlama ailesi, kabak kemane, dilsiz kaval gibi sazlar eşliğinde de oynanır.

Yörede kadın oyunları erkek oyunlarına kıyasla daha zarif, daha kıvraktır. Erkek oyununun yumuşatılmış şekli olarak olarak oynanan Harmandalı, Aydın Zeybeği, Muğla Zeybeği, Kerimoğlu Zeybeği ağır zeybek türü oyunlar tek kişi tarafından ritme bağlı kalınarak oynanır.

İnce Memed, Şu Dalma, Eğil Kavak oyunları da tek kişi tarafından oynanmaktadır. Güdüşlünün Çeşmesi, Çine Çayı, Siyah Makarada İpliğim, Et Aldım oyunları daha ziyade ikili veya toplu olarak karşılama ve halka biçimlerinde oynanmaktadır.

Kadın oyunlarımızın ezgilerinin geneli sözlüdür. Sözler genellikle izleyiciler tarafından söylenir. Oyunlarda parmaklar şıklatılıp, ritm aracı olarak oyuna katılır. Kollar çoğu zaman eller kulak hizasında olacak biçimde yanlardadır. Ayak brunlarına bir kuş hafifliğiyle bilinçli olarak basılır. Oyunlar 360 derecelik tam dönüşlerle süslenir. Bu dönüşler etrafa bereket saçma anlamındadır.

1- Harmandalı Zeybeği
2- Aydın Zeybeği
3- Muğla Zeybeği
4- Kerimoğlu Zeybeği
5- İnce Memed
6- Eğil kavağım
7- Çine Çayı (Ah Olaydım)
8- Et Aldım Elim Yağlı
9- Hergün Sarhoş
10- Çıtır Çıtır Basmalar
11- Fatma Gelin
12- Siyah Makarada İpliğim
13- Yandım Ayşem
14- Altı Kızlar
15- Ayşem
16- Şu Dalmanın Dağını Duman Bürüdü
17- Güdüşlünün Çeşmesi (Pembe Grebimin Oyası
18- Dam Ardına Dolaştım
19- Eklemedir Koca Konak
33- Ege Çiftetellisi (Kadın/Erkek)
34- Mevlana (Kadın/Erkek)
20- Sepetçioğlu (Kadın/Erkek)

Kaynak:
KARADEMİR, Abdurrahim. “Zeybek Derlemesi (Yazılı Balge)”,
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Kültürü Arşivi.

Pazardan aldım halı

Pazardan aldım hali,

Sevdiğim hurma dalı.

Gören maşallah çeksin,

Kimin var böyle yari.

 

Amanın da dumanın ben neler oldum,

İçmeden sarhoş oldum.

 

Ekin ektim yollara,

Biçirmedim ellere.

Ben bir gizli yar sevdim,

Bildirmedim ellere.

 

Amanın da dumanın ben neler oldum,

İçmeden sarhoş oldum

  • Aydın/Bozdoğan türküleri

 

Atçalı Kel Mehmet Efe

Atçalı Kel Mehmet Efe Türküsü


Aydın dağlarında gezerim gayri
Yazıldı fermanım okundu gayri
Aldım martinimi çıktım dağlara
Dünya bir olsa tutulmam gayri


Atçalı Mehmet'im bilsinler beni
Yoksulun yanında görsünler beni
Koyarım bu yola bu tatlı canımı
Dünya bir olsa tutulmam gayri


Oniki yaşımda binerdim taya
Minnet etmezdim paşaya beye
Bizi yaman bildirmişler devlete
Dünya bir olsa tutulmam gayri

 


Dururken önce erazil yürüdü
Ol vakit dağları duman bürüdü
Kahpe beyler, atçalı kel yürüdü
Şol beylerde yüz yalanı seyrettim


Devirdiler vekil-harcın dizini
Bitirdiler zaptiyenin işini
Üç beş canın da deldiler başını
Ilgıt ılgıt akan kanı seyrettim

Aydın/Nazilli türküleri

 

Kale Kaleye Karşı (Nazilli)

Kale Kaleye Karşı

Kale kaleye karşı
Kalenin ardı çarşı
Bir gül olsam açılsam
Dosta düşmana karşı (aman sevda)

Nedir bende bu sevda sevda
Sevgilerim çok sende

Çaya vardım çayladım
Çayda balık avladım
Ben de nazlı yarimi görünce
Hüngür hüngür ağladım (aman sevda)

Nedir bende bu sevda sevda
Sevgilerim çok sende

Aydın/Nazilli türküleri

 

Sinanoğlu Sekip Gelir İnişden

Sinanoğlu Sekip Gelir İnişden

Sözler, aslen Kütahya Gediz'li İslamoğlu'nun konu edildiği, Afyon, Kütahya ve Uşak varyantları bulunan bazı türkülerle de benzerlikler göstermektedir.

Sinanoğlu sekip gelir inişden
Her yanları görünmeyor aman gümüşden
Her yanları görünmeyor aman gümüşden

İnan olsun haberim yok bu işden
Ah ne olaydı vah ne olaydı teslim olaydı
Konak avlusuna kendim kendim varaydım

Sinanoğlu derler benim bir adım
Tavlada bağlı kaldı aman kır atım
Tavlada bağlı kaldı aman kır atım

Hasret kıyamete kaldı mıradım
Ah ne olaydı vah ne olaydı teslim olaydı
Konak avlusuna kendim kendim varaydım

Aydın/Nazilli türküleri

 

 

Yörük Ali Destanı

Şu Dalama'dan geçtin mi,
Soğuk da sular içtin mi
Efelerin içinde
Yörük Ali'yi seçtin mi?

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Şu Dalama'nın çeşmesi
Ne hoş olur içmesi
Yörük Ali'yi sorarsan
Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Cepkenimin kolları
Parıldıyor pulları
Yörük de Ali geliyor
Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Aydın/Nazilli türküleri

 

 

Abalı'm

 

Abalı'm

 
 

Yöre

Aydın, Bağarası

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Hanife Bıldırki

Derleyen

Oyhan Hasan BILDIRKİ

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Bağarası yolları dardır irimdir
Beşparmak dağları benim yerimdir
Martinimle tabancam kendi malımdır

Abalı’m, Abalı’m belleri kamalım
Yârinden mi ayrılmış keklik simalım
 
Abalı’mın cepkeni sırma yelekli
Beşparmak dağları askerle kilitli
Abalı’mı vuran jandarma Giritli

Abalı’m, Abalı’m elleri kınalım
Eşinden ayrılmış güvercin simalım
 
Bağarası’nın dört tarafı kilitli
Abalı’mı vuran zaptiye Giritli
Abalı’mın gömleği sırma ilikli

Abalı’m, Abalı’m elleri kınalım
Karşıdan geliyor güvercin simalım

Aydın türküleri

 

Abalımın Cepkeni (Abalı Zeybeği)

Abalımın Cepkeni Safi Sırma İlikli

Abalımı Vuranlar On iki De Giritli

Abalım Abalım Başı Aman Belâlım

Abalım Abalım Gözleri Elalım

Yandım Da Efeler Yandım Abalı Da Zeybeğe

Yandım Da Dostlar Yandım Abalı Da Zeybeğe

 

Beşparmak Dağından Gece Ben Geçtim

Anadan Babadan Yardan Vazgeçtim

Abalım Abalım Başı Aman Belâlım

Abalım Abalım Gözleri Elalım

Yandım Da Efeler Yandım Abalı Da Zeybeğe

Yandım Da Dostlar Yandım Abalı Da Zeybeğe

 

 

Altı kızlar

Altı kızlar altı kızlar

Altı kızın biri fatma

Benleri var derme çatma

Kız bürüğün yana atma

 

Altı kızlar altı kızlar

Altı kızın biri ayşe

Benleri var köşe köşe

Dostlar şaştı hep bu işe

 

Altı kızlar altı kızlar

Altı kızın biri meryem

Benleri var eğrem büğrem

Zülfündeki gülü derem

 

Atımı bağladım ben bir ormana

Yunan kaynaklarında Aydın Karşılaması (Ayşe) olarak söylenmektedir. Midilli adasında halk oyunu olarak oynanmaktadır. ΑΙΔΙΝΙΚΟΣ ΧΟΡΟΣ - ΜΑΡΙΚΑ ΠΑΠΑΓΚΙΚΑ 1928 yılında seslendirildi. ΑΠΟ ΤΑ ΓΛΥΚΑ ΣΟΥ ΜΑΤΙΑ (ΓΚΕΛ-ΓΚΕΛ) ile de Yunanistan'da bilinmektedir. Suzan Yakar Rutkay tarafından Atımı Bağladım Ben Bir Ormana (Ayşe) olarak seslendirildi. Edirne'de derlenen farklı versiyonu vardır. Atımı Bağladım Ben Bir Meşeye olarak Bilecik'te söylenir.

Atımı bağladım ben bir ormana

Benden selam söyle de çapkın oğlana

Oğlan gıdı gıdı da gel gel gel gel

Eller sarar ah yüreğime dert olur

Atımı bağladım ben bir meşeye

Benden selam söyle de çapkın Ayşe'ye

Ayşe'm gıdı gıdı da gel gel gel gel

Eller sarar ah yüreğime dert olur.

 

 

Atçalı Kel Mehmet Efe Türküsü

 

Atçalı Kel Mehmet Efe Türküsü

 
 

Yöre

Aydın, Atça

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Anonim

Derleyen

Oyhan Hasan BILDIRKİ

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Aydın dağlarında gezerim gari
Yazıldı fermanım okundu gari
Aldım martinimi çıktım dağlara
Dünya bir olsa tutulmam gari

Atçalı Mehmet'im bilsinler beni
Yoksulun yanında görsünler beni
Koyarım bu yola bu tatlı canımı
Dünya bir olsa tutulmam gari

On iki yaşımda binerdim taya
Minnet etmezdim beye paşaya
Bizi yaman bildirmişler devlete
Dünya bir olsa tutulmam gari

 

Eklemedir Koca Konak

Eklemedir Koca Konak Ekleme Aman Aman,

Nazlı Da Yarim Yine Yine Geldi Aklıma.

Nasıl Edeyim Başımdaki Sevdaya Aman Aman,

Aman Aman Dostlar Yoldan Geldim Yorgunum,

Orta Da Boylu Bir Güzele Vurgunum.

 

Bizim Bağın Menekşesi Al Olur Aman Aman,

Âlem De Sevdiğine De Yanar Kul Olur.

Sevdiğini Alamayan Del Olur Aman Aman,

Haydi Haydi Gidelim Aynalı Konağa Üçümüz.

Taze De Şeftalidir Bizim Yükümüz.

 

Bizim Bağa Giderken Serhaya

Çektiler Kolumdan Da Beni Tenhaya

Nasıl Edeyim Başımdaki Sevdaya

Aman Aman Dostlar Kabir Bile Dar Gelir

Bu Gençlikte Ölüm Bile Bana Zor Gelir

 

Emir'im Suya Gider Desti Doldurur

Emir'im Suya Gider Desti Doldurur

 
 

Yöre

Aydın. Söke, Bağarası

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Rıdvan Güzel

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Emir’im suya gider desti doldurur
Destinin kulpuna bülbüller kondurur
Emir’in yan bakışı beyler öldürür
      Emir’im Emir’im ben yine gelirim
      Akan çaylar gibi ağlar da gelirim
      Doğan aylar gibi parlar da gelirim
 
Emir’imin evleri taşlık değil mi
Salıver kahkülünü gençlik değil mi
Ceplerine koyduğum harçlık değil mi
      Emir’im Emir’im ben yine gelirim
      Akan çaylar gibi ağlar da gelirim
      Doğan aylar gibi parlar da gelirim
 
Böyük avluda yediveren asması
Emir’in giydiği Nazilli basması
Emir’i sorarsanız köyler yosması
      Emir’im Emir’im ben yine gelirim
      Akan çaylar gibi ağlar da gelirim
      Doğan aylar gibi parlar da gelirim

* Oyhan Hasan Bıldırki, Dil Çerezleri, 1999 Sayfa: 114

 

Fesimin Kozasına

Fesimin Kozasına

Can Sever Bazısına

Ne Diyem De Ağlayam Alnımın Yazısına

 

Amanın Dumanın Neyimiş

Sarmalı Badem Değilmiş

 

Karanfilin Moruna

Uzat Yarım Koluna

Çifte Kurbanlar Kesem

Güzel Senin Yoluna

 

Amanın Dumanın Neyimiş

Sarmalı Badem Değilmiş

 

Mor Cepkenim Var Benim

Kollarıma Dar Benim

Ölüm Var Ayrılık Yok

Böyle Kavlim Var Benim

 

Amanın Dumanın Neyimiş

Sarmalı Badem Değilmiş

 

Genç Osman

 (Aman) Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Beline Bağlamış İbrişim Kuşak (Of Of)

(Of Of) Askerin İçinde Birinci Uşak

Allah Allah Deyip Geçer Genç Osman (Of Of)

 

(Aman) Bağdadın İçine Girilmez Yastan

Her Ana Doğurmaz Böyle Bir Aslan Of Of

(Of Of) Kelle Koltuğunda Geliyor Kars'tan

Allah Allah Deyip Geçer Genç Osman (Of Of)

 

(Aman) Bağdadın Kapısın Genç Osman Açtı

Düşmanın Cümlesi Önünden Kaçtı (Of Of)

(Of Of) Kelle Koltuğunda Üç Gün Savaştı

Allah Allah Deyip Geçti Genç Osman (Of Of)

 

(Aman) Askerin Bir Ucu Göründü Van'dan

Kılıncın Kabzası Görünmez Kandan (Of Of)

(Of Of) Bağdadın İçinde Tozdan Dumandan

Toz Duman İçinde Kaldı Genç Osman (Of Of)

 

 

Gerali Türküsü 1

 

Gerali Türküsü 1

 
 

Diğer adları

 

Yöre

Aydın

Tür

Zeybek türküsü

Kaynak kişi

Hilmi Yüksel

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Gerali'nin boyu serviden uzun
Seyredelim dağları yaz ile güzün
İzmir'in içinde Belloz'un kızın
Sararım kara bağrıma diyen Gerali

Kuyucak pınarı harlayıp akar
Gerali'nin kurşunu dağları yakar
Yığmışlar kumaşı şala kim bakar
Yolları bedesten eden Gerali

Kuyucak'tan çıktım kollarım bağlı
Aydın kasabasında urganım yağlı
Gelmeyin kardeşler çiğerim dağlı
Kıymayın gençliğime dedi Gerail

Fağfuri fincandan içtim şarap
İnerim İzmir'e eylerim harap
Arkadaşımı sorarsan Parmaksız Arap
Yakarım İzmir'i diyen Gerali

Adelle'den çıktım ellerim bağlı
Manisa konağında urganım yağlı
Sana ne ettim a Karaosmanoğlu
Gençlik elden gitti dedi Gerali

İzmir'in içinde midem bulandı
Okundu fermanım kalbim inandı
Behey Kar'osmanoğlu sana kimler yarandı
Gençlik elden giti diyen Gerali

Kova kova beni Adelle'de tuttular
Ak ellerime taş kelepçe taktılar
Omuzumuzu yardılar da mumlar yaktılar
Aldırdın gençliği diyen Gerali

Gerali dedikleri bir kara dana
Çekti bıçağı tüngüdü meydana
Gerali'yi doğuracak binde bir ana
İnersem İzmir'e yakarım dedi Gerali

İndim İzmir'in içine oldu bir oyun
Salhaneye çekildi kurbanlık koyun
Soyun Gerali dedikleri arslan sen soyun
Yakarım gâvur İzmir diyen Gerali

Gerali dedikleri bir ince uşak
Başına şal dolamış beline kuşak
Başına toplamış bin beş yüz uşak
Yakarım gâvur İzmir diyen arslan Gerali

Oturtular beni bir değirmenin bendine
Gerali söyler kendi kendine
Şimdi geldin mi Osmanlı'nın andına
Gençlik elden gitti dedi Gerali

Hilmi Yüksel, Demirci Eşkıya Türküleri Hakkında Bir Tetkik, 1943. Sayfa: 92-99

Aydın  Aydın... Kasım 2005, Yıl:2 Sayı:21 Sayfa 6

 

Germenciynen Baltacığın Arası

Germenciynen Balatcığın Arası (Aman Aman Of)

Yaktı Beni Dom Dom Kurşun Yarası

Aman Doktor Nedir Bunun Çaresi (Aman Aman Of)

 

Gitti Yarim Gitti Elden Ne Çare

Kader Kısmet Böyle Yazmış Ne Çare

 

Meyhaneye Vardım Emme İçmedim (Aman Aman Of)

Arkadaşım Düşman İmiş Bilmedim

Yedi Yerimden Kurşun Yedim Ölmedim (Aman Aman Of)

 

Gitti Yarim Gitti Elden Ne Çare

Kader Kısmet Böyle Yazmış Ne Çare

 

Her Gün Sarhoş

Her Gün Sarhoş, Her Gün Sarhoş Şu Aydın’ın Uşağı,

Al Kanlara Boyanmış Da İbrişim Kuşağı.

Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

 

Ay Bey Oğlu, Vay Bey Oğlu, Yandı Yandı Kül Oldu.

Ne Olduysa Bana Oldu, Güzel Sana Ne Oldu.

Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

 

Ay Mı Doğdu, Gün Mü Doğdu Pınarbaşı Köşküne,

Sen Doldur Da Ben İçeyim Nazlı Yarin Aşkına.

Aman Ya Ne Yoktur Çare Eller Ağlar Ne Çare.

 

Kır Atıma Bineyim Yâr Yoluna Gideyim

Kır Atıma Bineyim Yâr Yoluna Gideyim

Kır atıma bineyim
Yâr yoluna gideyim
Beni aşka düşüren
Gül yüzünü göreyim
Aman aman ben yandım
Bana yâr olur sandım
Ey dağlar ulu dağlar
Yüreciğim kan ağlar
Yâr buradan geçti mi?
Söyleyin yüce dağlar

Aman aman ben yandım
Bana yâr olur sandım

 

Kızım Seni Aliye Vereyim Mi?

Kızım seni Aliye vereyim mi?

İstemem babacım istemem

Onun adı ali,

Eder beni deli,

Sevemem babacığım sevemem.

Kızım seni engine vereyim mi?

İstemem babacım istemem,

Onun adı engin babası zengin,

İstemem babacığım isterim.

 

Musa Bey Kopukları

Musa Bey Kopukları

 
 

Yöre

Aydın. Söke

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Hüseyin Yıldırım

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Ayakkabım var benim
Bir karış topukları
Hep arkamdan koşuyor
Musa bey kopukları
 
Pamuk toplarım pamuk
Keletirin içine
Annem gitse ben gitmem
Musa Bey’in işine

* Oyhan Hasan Bıldırki, Dil Çerezleri, 1999 Sayfa: 115

Aydın türküleri

 

 

Posluoğlu Mehmet Efe

 

Posluoğlu Mehmet Efe

 
 

Yöre

Aydın, Söke, Bağarası

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Feride Erk

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Ah kahpece kalktılar
Nice canlar yaktılar
Posluoğlu Mehmet’i
Kancıklayıp yaktılar
 
İki tahta çaktılar
Arasından baktılar
Posluoğlu Mehmet’i
Kancıklayıp yaktılar
 
      Posluoğlu Mehmet Efe yıllarca Nazilli ve Sarayköy çevresinde dolaştıktan sonra, Çakırcalı Çetesi’ne katılır. Günün birinde, efelerle arasında çıkan bir olay üstüne Posluoğlu, pusuya düşürülerek öldürülür. Posluoğlu’nun mert bir efe olduğunu bilen halk da, onu çok sever. Zira Posluoğlu; vefanın, doğruluğun, cesaretin timsalidir. Yukarıdaki türkü bu sebeplerden dolayı kendisi adına sonradan yakılmış, onun hatırasına armağan edilmiştir.

* Oyhan Hasan Bıldırki, Dil Çerezleri, 1999 Sayfa: 115

 

 

Sarızeybek Türküsü

 

Sarızeybek Türküsü

 
 

Diğer adları

 

Yöre

Rumeli

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Osman Pehlivan

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

 

Sarızeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar silahları ıslanır
Bir gün olur deli gönül uslanır

Yazık olsun telli doru şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına

Şu dağlara kara duman bürüdü
Üç yüz atlı beş yüz yaya yürüdü
Sarızeybek şu cihanda bir idi

Yazık olsun telli doru şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına

 

 

Sökeli Cafer Efe Türküleri

 

Sökeli Cafer Efe Türküleri

 
 

Yöre

Aydın, Söke, Germencik

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Kürşat Eröz, Hanife Bıldırki

Derleyen

Oyhan Hasan BILDIRKİ

Nota

{{{Nota}}}

I.
Germencik’le Balatçık’ın arası
Yaktı beni dom dom kurşun yarası
Aman doktor yok mu bunun çaresi
 
Gitti Cafer, gitti elden ne çare
Kader kısmet böyle imiş ne çare
 
Mezarımı derin kazın dar olsun
Etrafında lâle sümbül bağ olsun
Ben ölürsem kardeşlerim sağ olsun
 
Gitti Cafer, gitti elden ne çare
Kader kısmet böyle imiş ne çare
 
II.
Aydın’ın içinde kapalı çarşı
Anne ben gidiyom düşmana karşı
Düşmanlar kaçıyor denize karşı
Cafer’im, Cafer’im, yiğit Cafer’im.
 
Germencik içinde toplar kuruldu
Cafer Efe öğle sonu vuruldu
Annesine kara haber duyruldu
Cafer’im, Cafer’im, yiğit Cafer’im.
 
III.
Alıverin sandığımdan kürkümü
Ben ölürsem söylesinler türkümü
Ana benim al entarim soldu mu
Kader kısmet böyleymiş ağalar, hey!
 
Mezarımı derin kazın dar olsun
Etrafında mor sümbüllü bağ olsun
Cafer öldü vatan millet sağ olsun
Kader kısmet böyleymiş ağalar, hey!
 
Germencik içinde toplar kuruldu
Cafer zeybek öğle sonu vuruldu
Anasına akşam üstü duyruldu
Kader kısmet böyleymiş ağalar, hey!

 

Yörük Ali

 

Yörük Ali

 
 

Yöre

Aydın, Bağarası

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Hanife Bıldırki

Derleyen

Oyhan Hasan BILDIRKİ

Nota

{{{Nota}}}

Notaya alan

-

Alçak yümsek tepeler
Yansın elmas küpeler
Çam dibine oturmuş
Eli mavzerli efeler
 
Kale yaptım han oldu
Yörük Ali şu dağlara şan oldu

 
Çamı çama çaktılar
Dala martin astılar
Bir kız için oğlanı
Cayır cayır yaktılar
 
Tabancamın demiri
Teslim olmam ölüm Allah emiri

 
Tencerem dolu ayran
Gezerim seyran seyran
Yörük Ali’nin yoldaşı
Ödemiş’ten Kör Bayram
 
Kale yaptım han oldu
Yörük Ali Avrupa’ya şan oldu

 

İnce Mehmet

 

İnce Mehmet

 
 

Yöre

Aydın, Söke, Bağarası

Tür

Türkü

Kaynak kişi

Rıdvan Güzel

Derleyen

Oyhan Hasan Bıldırki

Nota

{{{Nota}}}

İnce Mehmet enip gelir enişten
Her yanları görünmüyor gümüşten
Benim yârim şimdi gelir cümbüşten
          Aman beyler ben dünyama doyamadım
          Eller gibi yâr sefası süremedim
 
Oduncular kısa keser meşeyi
Yâri güzel erken yazar döşeği
Çirkinin büzülekalır döşeği
          Aman beyler Aydın’dan geldim yorgunum
          Yorgun da değil bir güzele vurgunum
 
Dalaman dağını duman bürüdü
Üç yüz atlı beş yüz yayan yürüdü
Senin için civan ömrüm çürüdü
          Amanın beyler avdan geldim yorgunum
          Yorgun da değil bir güzele vurgunum
 
Gide gide gitmez oldu dizlerim
Ağlamaktan görmez oldu gözlerim
Geçer iken geçmez oldu sözlerim
          Aman beyler onu ben nerde bulayım
          Gökler yüksek merdivenler mi kurayım
 
İnce Mehmet martin takmış koluna
Selâm verir hem sağına hem soluna
Şimdi rağbet güzel ile zengine
          Aman beyler ben dünyama doyamadım
          Eller gibi yâr sefası süremedim

* Oyhan Hasan Bıldırki, Dil Çerezleri, 1999 Sayfa: 117

Aydın türküleri