• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi66
Bugün Toplam190
Toplam Ziyaret100232
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Şırnak

ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ

 


DÜĞÜN

Şırnak taki evlenmelerin çoğunluğu görücü usulü ile yapılır. Ancak bazıları da ya düğünlerde veya bir sokakta birbirlerini görüp beğenenlerde olmaktadır. Erkek, beğendiği kızı istemek üzere durumu annesine bildirir. Annede uygun bir zamanını seçip, durumu babaya açıklar. Kızın ailesi kendileri için uygun görürlerse, kızı isteme kararını birlikte alırlar. Genellikle kendileri için zararlı olmayan ihtiyar bir kadını veya erkeği aracı olarak gönderirler. Kadın ise durumu kızın annesine, erkek ise durumu babasına açıklar. Genelde aracı kadın olur. Bu kadın kızı ve ailesini, dilinin döndüğünce ikna etmeye başlar. Kızın annesi durumu beyine anlatır.Bu arada aracıya bir süre verilir.Kız babası da çoğunlukla erkek kardeşlerine danışır, birlikte karar alırlar. İkinci kez gelen aracıya, uygun görülmüşse Allah nasip etti ise olur diye söylenir. Eğer uygun görülmediyse, ya Kızımız daha küçüktürveya  onu amcasının oğluna verdik veyaannesi yalnızdır,evde çalışacak başka birimiz yok,ağabeyi de henüz evlenmedi, gibi uygun bahane ile reddedilir.Eğer kızın ailesi erkek evini ve ailesini uygun görmüşlerse aracıya,falan gün gelip istesinler diye cevap verirler.Bundan sonra yol açmasafhası başlamıştır.Yol açmada,erkek ailesi,kendilerine yakın buldukları kişileri,kızın evine gitmek için çağırırlar.Kız evine haber verilir ve akşam hep birlikte giderler.
Önce erkeğin annesi durumuna uygun olarak aldığı ya bir çift veya bir tek bileziği veya başka bir takıyı, gelini olacakları kızın eline takar, daha sonra erkeğin diğer yakınları beraberlerinde getirdikleri takı ve paraları kıza takarlar.

Bundan sonra getirilen şekerler Fatiha ve salavatlar eşliğinde dağıtılır. Böylece artık kız resmen bağlanmış ve nişanlanmış olur. Bundan sonra başlık kesme safhası başlamıştır. Erkeğin babası en yakın süre içerisinde hazırlığını tamamlayarak, kızın babasına haber göndererek, başlık kesme ziyaretine izin alır. Kızın babası bir gece belirler ve bildirir. Başlık kesme gecesi için çoğunlukla 2 çuval şeker,10-15 kg çikolata, 10-15 kg lokum alıp hazırlanır. Erkeğin babası, dost ve tanıdıklardan 10-15 kişiye çağırtır. Birini, başlık kesme pazarlığı için tayin eder ve başlık için hazırladığı paraları ona teslim eder. Kızın babası da kendisine yakın bulduğu 5-10 kişiyi çağırır. Kız babası da bir pazarlıkçı tayin eder ve asgari sınırı ona söyler. Bu şekilde erkek tarafı kızın babasının evine gelir.Bir iki latifeden sonra pazarlık başlar.Nihayet ortak bir sınır belinlenir ve Fatiha ile pazarlık biter ve şekerler dağıtılır. Erkek tarafının pazarlıkçısı kendisine teslim edilen parayı karşı tarafa verir. Bu pazarlığın haricinde, erkek tarafı durum ve itibarına uygun bulduğu bir miktar parayı anne sütü karşılığında kızın annesine verilmek üzere karşı tarafa verir.

Bundan sonra çeyiz hazırlama safhası başlar. Genellikle çeyizin tamamını kız tarafı hazırlar. Çeyiz tamamlanınca, erkek tarafı kızın babasından düğün için gün ister. Kız tarafı gün verir. Belirlenen günden bir hafta önce nişan takma merasimi olur. Yine iki torba şeker, çikolata, lokum ve aile yine durumuna uygun bir takıyı götürüp, kıza takarlar. Ertesi hafta belirlenen düğün gününden iki gün önce erkek tarafı bütün dost ve tanıdıklara bir elçi göndererek, düğünün olacağını haber verir ve ertesi gün düğün başlar. Genellikle Cumartesi günü başlar, Pazar gecesi kına götürülüp, gelinin ellerine sürülür. Ve yine bir altın takılır.
Pazar günü ikindi namazına kadar düğün yapılır, halaylar çekilir. Halaylarda ve oynanan oyunlarda kadın ve erkekler bir arada oynarlar.İkindi namazından sonra ,düğün alayı kızın evinin önüne gider.Gelin süslenmiş bir vaziyette bir odaya kapatılır.Erkek tarafından tespit edilen bir yetkili, Pışder (kapı arkası) pazarlığı yapar.Varlığına uygun düşen bir parayı tekrar kız tarafına verir ve piresar (Tecrübeli mihmandar) gelinin kollarından tutup,ya arabaya veya ata bindirirler.Gelin alayı büyük bir konvoyla büyük cadde ve yollardan geçirilir.Bu arada zılgıtlar çekilir.Erkek tarafı da bu ara hazırlık yapmıştır.Damat damın üzerine çıkar,damadın her yanında sağdıçlar bulunur.Gelin damat hizasına geldiğinde damadın ayakları önünde bulunan para karıştırılmış toprağı gelinin kafasına döker.İlk ders manasına gelir.Ondan sonra,daha önce damat yakını olan bir aile,damadı misafir eder.O gece sabaha kadar o evde çeşitli eğlenceler düzenlenir.Damadın dost ve akrabaları damadın selamlığına gelirler.Yani ilk gece damat kendi evinde yatmaz.Ertesi günün sabahı damat kendi evine getirilir.Öğleye kadar düğün devam eder ve biter.Bundan sonra gelinle damadın dini nikahı kıyılır.Bundan sonraki günlerde,yardım maksadı ile selamlık olur.Damat tarafından dost ve yakınları durumlarına uygun düşen bir parayı gelinin selamlığına getirirler. Böylece damat tarafının üstlendiği yük bir nebze hafifler.

ÖLÜM
Şırnak ve ilçelerinin hepsinde herhangi bir evde ölü olduğu duyulduğu an, öncelikle yakın komşular, akraba ve tanıdıklar ile oradan geçen bütün erkekler işlerini bırakıp, ölünün olduğu evin kapısında beklerler. Şırnak ta birçok işte olduğu gibi özellikle ölümlerde iyi bir yardımlaşma ve dayanışma olmaktadır. Herkes kendisine göre bir görev üstlenir. Kimi tabut yaptırmaya koşarken, kimi kefen ve pamuk almaya gider. Kimi imamı çağırmaya gitmektedir.

Kimileri mezarı kazmaya gider, kapının önünde bekleyenler veya mezarlıkta bekleyenlerden kur an okumasını bilenlerin her biri bir cüz alarak okurlar. Böylece ölü ruhuna, sevabına bir hatimi-şerif indirilmiş olur. Bu sırada ölü yıkanır ve kefenlenir. Bekleyen cemaatte başka hoca varsa, ki çoğunlukla olur, ölüm ve sabır üzerine vaizler verir. Bunun dışında bekleyenler çok az konuşurlar. Yıkanıp kefenlenen ölü tabuta sağ yanı üzerinde bırakılarak tabutun kapağı kapatılır. Tabut, ya kur an ayetlerinin işlenmiş olduğu bir örtü ile örtülür yada halı ve benzeri bir örtü ile örtülerek omuzlar üzerinde taşınarak, ya mezarlığa götürülür veya en yakın camiye götürülür. Bu arada cenaze götürülürken, daha önce gelmemiş olan insanlarda cenaze merasimine katılırlar. Böylece hem cenazeyi taşıma sevabı kazanılmış, hem de daha fazla insanın cenaze namazı kılması sağlanmıştır. Cenaze namazı kılındıktan sonra,derhal kabrine konulur. Üzerine latih taşı konulduktan sonra, delikler, ince taş parçaları ve çalılar ile kapatılır. Böylece toprağın, toprağın tabut üzerine dökülmesi önlenir. Bu arada bir imam veya bilen bir kişi 7 kez Kadr suresini okuyarak toprağı mezara döker. Mezar kapatma safhası bittikten sonra, imam telkini okumak üzere ölünün başucuna gelir. Bu sırada halk ayağa kalkarak önünde elini bağlar ve bekler. Telkin bittikten sonra hep beraber ölü ruhuna Fatiha okunur. Fatiha bittikten sonra, İmam yüksek sesle Ey cemaat bu merhum hakkında ne dersiniz der, herkes Allah rahmet eylesin der. Bundan sonra cemaat dağılır, ölüye en yakın olan kişiler, ölünün başucunda 5-10 dakika bekler, daha sonra eve dönerler. Onlar ile birlikte kendilerine en yakın olan kişiler onları yalnız bırakmamak için ve onları teselli etmek için birlikte taziye ziyaretine giderler. eğer ölü varlıklı bir aileye mensup ise, ya mezara çadır kurdurularak veya ölü evinde kendilerine bir oda tahsis edilerek bir grup imama Kur an okutulur. Bundan sonra taziye başlar, genellikle taziye cemaatinde vaiz vermek ve sabır tesellisi vermek üzere bir imam oturur. Taziyeye gelenler Fatiha okurlar ve Allah affetsin, Allah imanınızı kamil etsin, Allah sabırlar versin, kalanların başı sağ olsun gibi dilekler ile teselli ederler. Çoğunlukla taziye üç gün sürer. Ancak taziyeye yetişilmez ise daha sonraki günlerde de taziyeye gidilebilinir.

DİNİ BAYRAMLAR

Şırnak halkının çok önem verdiği değerlerden biridir.Bayrama daha 10 gün kala hazırlıklar yapılar,hatta 1.5 ay kala elbiseler diktirilir,evlerde bayram hazırlığına yavaş yavaş başlanır.Bayramdan üç gün önce eğer Ramazan Bayramı ise fitreler verilmeye başlanır,bayramda pişecek yemeğin hazırlığı ve alışveriş yapılar.Bayram sabahı erkeklerin büyük çoğunluğu camiye gider,bayram hutbesini kılarlar.Daha sonra eve geldiklerinde çocuklar önce baba ve anneden başlayarak büyüklerin elini öperek bayramlarını kutlarlar.Sabah kahvaltısında akşamdan beri hazırlığı yapılan yemekler yenir.Bu yemekler pilav,türlü,içli köfte,sarma-dolma,hoşaf,zerde gibi yemeklerdir.Kahvaltı yapıldıktan sonra,önce komşulardan başlamak üzere,bayramlaşmaya başlanır.Daha sonra akrabalar,dost ve tanıdıklara gidilerek bayramları kutlanır.Ancak,bayramlaşma adeta borç gibi kabul edilip,bayram ziyaretleri karşılıklı olur. Bayramlaşma üç gün sürer.Çocuklar için,özellikle Cizre ilçemizde,çarkıfelek,dönme dolap, salıncak ve arabalarla tur eğlenceleri tertiplenmekte ve bu turlar çok eğlenceli geçmektedir.

  •  

El Sanatları

Asırlar boyu köylerde ve göçebe çadırlarında, klasik kilim tezgâhlarında elle dokuma sonucu üretilen Şırnak (Jirki) ile (Guyan) kilimleri, Valiliğimiz tarafından hazırlanan proje çerçevesinde “Teknik ve Bilimsel” metotlarla ve usta öğreticiler gözetiminde, ”Gerdirmeli Tip” tezgâhlarda dokunmaya başlanmıştır.

İlimiz genelinde yaygınlaştırılan Şırnak kilim dokumacılığı, büyük bir gelişme göstermiştir. Kilimlerimize olan talepler günden güne artmaktadır. Ünü ülkemizi aşmış olup, dış ülkelere ulaşmıştır.

Motif ve desen zenginliğinin sıra, sıra dokunduğu “Şırnak Kilimleri” hakiki yün iplik ve kök boya uygulamasıyla, el emeği göz nurunun sergilenmesidir. Şırnak kilimlerinde kullanılan tüm desenler yöreye hastır. Şekillerini, bölge insanının yaşantısından, doğanın şekil ve özelliklerinden esinlenerek yaratmıştır.

Şırnak kilimciliğinde kullanılan desen ve motifler takriben elliye yakındır. Bazılarını sıralarsak: BEKİK, CANBEZAR, ÇILGUL, GULA GUHARUK, GULSARİYE, GULHEZAR, JİRKAN, JİRKİ, KESNEKER, LÜLE, SERHEŞTİVİK, ÜLİSİ, ÜRİSİ, GULSARİYADÜGUL, GAMAZK, GUYANİ, ŞAMARATİLİK, ŞAHBARAN, ŞAMARİ, TİLİK, KEVJAL, TAYRIK, HELİN, GÜLÇİN, GULŞIVAN, BELİTANİK, GUPALEÇILDAR.

Valiliğimizce Mart 2004 tarihinde başlatılan Jirki kilim dokumacılığı kursuna İl Merkezinde 43, Beytüşşebap ilçesinde 50, Cizre ilçesinde de 25 kursiyer kurslara devam etmektedir. Ayrıca Valiliğimizce tanıtım amacıyla hazırlanan katalog çeşitli yerlerde halka, ilgi duyanlara dağıtılmaktadır.

2-ŞAL ŞAPİK

a) Şal-Şapik Kumaşının Hazırlanışı:

Tiftik keçisinden elde edilen ve “gej” adı verilen yün, büyük kazanlar içerisinde işçi kadınlar tarafından ilkin temizce yıkanıp kurutma tezgâhlarında kurumaya bırakılır. Kuruyan gej, işçi kadınların ellerine bu sefer de ayıklanmaları için gelir ve elle ayıklanarak taraklanacak hale getirilir. Ayıklanmış gej, sabit ayak bir tahtaya işlenmiş tel ya da çivi taraklarda kıl kıl taranıp boyanmaya hazır hale getirilir.

Özel yöntemlerle çok kısıtlı miktarlarda elde edilen doğal kök boyalar, bölgenin ustaları tarafından şal-şapik üretiminde kullanılacak yünün, yani gej in boyanması için yine büyük kazanlarda özel olarak hazırlanır. Gej, bu büyük boya kazanlarında boyanın iyice içine işleme- si için belirli bir süre bekletilir. Kıvamı şal-şapik ustalarınca belirlenen boyama aşamasından sonra boya kazanlarından alınan gej, kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra tekrar içi 50-55 derece sıcaklıkta suyla dolu olan kazanlarda yıkanmaya verilir. Tekrar kurutma tezgâhlarına alının gej, kurutulmuş halde iplik yapımı aşaması için yine işçi kadınların hamarat ellerine teslim edilir. Gej in iplik haline getirilmesi, işçi kadınların kullandığı teji adı verilen ucu topuklu, çengeli kalem şeklinde bir çubukta uzunca bir süre sarmalanarak gerçekleştirilir. Gej, Teji nin ucundaki çengele tutturulur ve dizde kıvrılarak boşlukta sallanmaya bırakılır. Uzun ve zahmetli bir süreç olan bu işlemden sonra gej eğirilmiş ve iplik haline Gej bu işlemden sonra artık çok ince bir ipliğe dönüşmüştür. Ancak bu ipin işi henüz bitmemiştir. Bu iplikten şal şapik üretilebilmesi için üzerinde birkaç işlem daha yapılması gerekir. Son şeklini almak üzere bu ip, ustalarca tifillenmeye alınır. Tifillenmiş ip, artık tezgâha işlenmeye ve şalşapik e dönüşmeye hazırdır.

Yine bu işin ustalarınca tezgâhta ilmik ilmik işlenir. Elde edilen kumaşın deseni, rengi ve diğer bir takım özellikleri sadece bu yöreye özgüdür ve yalnızca şal şapik üretiminde kullanılır. Şal Şapik, genişçe bir pantolon, yelek ve içyelek ten oluşan, yalnızca Şal şapik için üretilen bu kumaş, önceleri yalnızca bir erkek kıyafeti olan şal şapik yapımında kullanılırdı. Ancak son zamanlarda yörenin kadınları da şal şapik kumaşını kendi giysilerinde kullanmaya başlamışlardır. Böylece şal şapik kumaşının kullanım alanı çeşitlenmiş ve renklenmiştir. Artık bu özel kumaştan kadınlar için ceket ve etek de yapılmakta

dır. Erkekler için ise şalşapik in yanısıra ceket ve kravat da üretilmeye başlanmıştır. Bütün bu ürünler, yalnızca bu yöreye özgü şal şapik ten üretildiğinde, kadın erkek bütün yöre halkı tarafından büyük rağbet ve ilgi ile karşılanmakta ve talep edilmektedir.

b) Şal-Şapik Kumaşının Etkin Olduğu Dönemler:

Fabrika dokumacılığının etkin olmadığı dönemlerde Şırnak ve yöresindeki vatandaşların çoğu geçimini Şal-Şapik kumaşını dokuyarak sağlarlardı. Hayvancılık yapan tiftiğini satardı. Ev kadınları Şal-Şapik ipinin yıkanması eğrilme ve boyanması işini Yapılan Şal-Şapik kumaşı halkın tercihlerine göre dokunduğu ve her motifin kendine göre anlamı olduğu, düz desenlerle yapıldığı anılmakta ve beğenilmektedir. En beğenilen motifleri TİYARİ, BIRKEYİ, BINEFŞİ, PUŞTPEZİ, ESLİ, ŞİGUYİ, BEKIBEGİ, SEMEKÜK, BENÇ MEKÜK, DRELİ, KARMA RENK olanlardır. Ayrıca kişiye özel deyapılabilmektedir.

c) Şal-Şapik Kıyafeti:

ŞAL : Erkeğin boyuna göre dikilir. Geniş boru paçalı olup pantolon olarak giyilir.

ŞAPİK : Göynek yani gömlek yerine geçen kollu giysidir.

YELEK : Bilinen yelek şeklinde dikilip şapiğin üstüne giyilir.

Şal-Şapik giysisinin diğer aksesuarları da bu giysi ile birlikte takılıp giyilir. Bunlar Kras-Levendi ve Şelem’dir.

Şal-Şapik kumaşının önemli özelliklerinden biri de yazın serin kışın sıcak tutmasıdır.

Tarihi önemi olan bu kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması aynı zamanda bu sanatı icra eden kişilerin bütçelerine ekonomik bir katkıda bulunulması amacıyla Valiliğimizce açılan Şal-Şapik dokumacılığı kursunda 12 gencimiz bu sanatı öğrenmektedir.

3-İPEK HALICILIĞI
Valilikçe hazırlanan proje çerçevesinde Şırnak il merkezinde İpek Halıcılığı kursu açılmış olup 16 adet kursiyere bu sanat öğretilmeye çalışılmaktadır. İpek halı ebatlarına göre birkaç kısma ayrılır. Bunlar 40 lık, 60 lık, 80 lik, 90 lık ve metreliktir. 40 lık halıya bir kişi, 60 lık halıya iki kişi, 80 lik halıya üç kişi, 90 lık ve metrelik halıyı dört kişi dokuyabilmektedir.

40 lık halıyı bir ayda, 60 lık halıyı iki ayda, 80 lik ve 90 lık halıyı 5 ayda metrelik halı 6 ayda bitmektedir. Bu tür halılarda Havuzlu Bahçe, Yedi Dağın Çiçeği, Asma Kapı, Çeşme Bülbül, Sihirli Vazu, Pelin, Yedi Dağın Gülü, Şule, Bir Demet Gül, Bengü, Sezarın Mezarı desenleri kullanılmaktadır.

Halıların desenleri 10-12 karttan ibarettir. Bu kartlar 900 ile 1200 sıradan ibaret olup, kişiler bu halılarda 12 veya 14 sıra yapmaktadır. 40 lık halı 450 ilme, 60 lık halı 630 ilme, 80 lik ve 90 lık halı 950 ilme ve metrelikte 1200 ilmedir. Bu ipek halılar genelde yurt dışına pazarlanmakta olup, Döviz getirisi daha çok olduğundan yurt içinde kullanılmamaktadır. Bu halılarda ipek ipliği kullanılır. Halılar 15 ve 20 tane renkten oluşmaktadır. İpek halı çok özenle dokunmalı ve çok temiz olmalıdır.

4-DİĞER DOKUMA ÜRÜNLERİ



Çeşitli Dokuma ve kilimler
a) Parzun

Eskiden bayanların çok amaçlı bebek yiyecek ve benzeri eşyaları sırtlarında taşımak için kullandığı bir çanta türüdür. Halen günümüzde kırsal kesimde bayanlar kullanmaktadır. Daha çok şehirde yaşayan bayanların kullandığı ve özenle süslediği bir taşıma aracıdır.

b) Hurcizin (At Heybesi)

Yörede genellikle at ve motosiklet üzerinde eşya koymaya ve taşımaya yarayan ve iki tarafa sarkan bir çanta türüdür.

c) Turik

Bu heybeyi kadınlar işe giderken sırtlarında çocuk ve diğer hafif eşyaları taşımak için kullanırlar.

d) Mizer

Örtü amaçlı yapılmaktadır. Genellikle yünden yapılır. Evlerde yatak ve diğer benzer eşyaları örtmek için battaniye yerine de kullanılmaktadır.

5-OYALAR

Oya süslenmek amacıyla ve taşıdıkları mesajlarla bir iletişim aracı olarak kullanılan iğne, mekik, tığ, firkete gibi aletlerle yapılan bir el sanatıdır. Genellikle aynı tür iplik kullanılan bu tekniklerde iplikler halka haline getirilir. Zincir çekilir birbirine bağlanır, düğüm atılır, bazen boncuk, pul ve payet kullanılarak şekillendirilir. Her tekniğin kendine has güzellikleri zardır.

Başlıca oya çeşitlerin şu şekilde sıralayabiliriz.

İğne oyaları, Boncuk oyaları, Koza oyaları, Yün oyaları, Mum oyaları, Dokuma oyaları, Tığ ve Firkete oyaları.

Şırnak yöresinde en çok tığ ve boncuk oyaları yapılır. Malzemesi genellikle tığ, ipek ve pamuk iplikleridir. Oya ile yapılan bazı desenler sadece Şırnak’a ait olup başka yörelerde görülmemektedir. Bekar kızlarımız bu oyaları yazmaya veya tülbentlere işleyerek giyerler. Yaşını almış bayanlarımız bunları takmazlar. Evli bayanlar kıtan denilen eni otuz santim boyu beş metre ince boncuklarla işlenmiş kıtan (tülbent) giyerler.

6-ÇORAPLAR

Anadolu çorapları renk motif ve malzeme bakımından her bölgede kendine göre bir karakter gösterir. Şırnak çoraplarının da kendine has renk, motif ve özellikleri vardır. Çoraplardaki örgü biçimleri ve motifler, ören kişinin duygu ve düşüncelerini dile getirir. Çoraplardaki motifler, bazen sosyal bir olayı ve ilişkileri bazen duygusal yoğunlukların, bazen de doğadan alıntıların aynasıdır.

7-AYAKKABILAR

Eskiden Şırnak ili ve ilçelerinde erkek ve bayanların giydikleri ayakkabılar, çarık, kalık ve Reşık idi.

Çarık : Tabanı araba dış lastiği, üstü ise yün iplikle örülü ve iki uzun bağı mevcuttu.

Kalık : Tümü yumuşatılmış keçi derisinden yapılır. Keçi derisi yumuşatıldıktan sonra ince, ince kesilerek iplik haline getirilir. Bu ipliklerle ayakkabı şeklinde örülür. Bağları da bu ipliktendir.

Raşık : Ana malzemesi tiftiktir. İplik haline getirilen tiftik aynı patik yapılır gibi örülür. Özel taraklarla kabartılır. Giyinişi hafif ve çok rahattır. Yöremizde kullanılan bu ayakkabılar çok sağlıklı olup, ayağımızı yazın serin kışın sıcak tutar. Artık bu ayakkabılar giyilmediği gibi yöremizde de modern kıyafetler gibi modern ayakkabılar giymektedirler. Ancak mahalli kıyafetler, yöreye has özel günlerde, düğünlerde bazen giyilmektedir. En çok kullanılan renkler beyaz ve krem renkleridir.

8-TAKILAR

Bayanlar takı olarak hızma, kulağa Berguher (Küpe tipi), saç kâküllerine serkezi, ayağa Halhal, boyuna gerdanlık ve bele de altın kemer takarlar.