• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam32
Toplam Ziyaret102197
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Coğrafi Yapısı ve Tarihi


Aydın Siyasi Haritası
Genel BilgilerYüzölçümü: 7.851 km²
Nüfusu: 950.757 (2000)
Nüfus Yoğunluğu: 121
Şehir Nüfusu: 493.114 (2000)
Köy Nüfusu: 457.643 (2000)
Yıllık Nüfus Artış Hızı: %14,21
Yıllık Şehir Nüfus Artış Hızı: %24,82
Yıllık Köy Nüfus Artış Hızı: %3,91
İl Trafik No: 09
İl Telefon Kodu: 256
Hakkında Bilgi


Aydın' ın İlçeleri: Bozdoğan, Buharkent, Çine, Koçarlı, Didim, Germencik, İncirliova, Karacasu, Karpuzlu, Köşk, Kuşadası, Kuyucak, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenipazar' dır.

Coğrafyası: Coğrafi konumu nedeniyle ilk çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezi olan Aydın' ın kuzeyinde İzmir ve Manisa, doğusunda Denizli, Güneyinde Muğla yer alır. Batı sınırları ise Ege Denizi kıyıları çizer. İlin denizden yüksekliği 40 metredir.

Akdeniz ikliminin etkisindedir. Bu iklim şartları ve topografik yapı Aydın ve çevresinde iki ayrı bitki topluluğunun (maki ve orman) gelişmesine neden olmuştur. Bunun yanında zeytin, incir, turunçgiller, kestane vb. kırsal kesimde ise çam ve benzeri türler mevcuttur.İklimi: En yağışlı mevsim kıştır. Yaz mevsiminde yok denecek kadar az yağış almaktadır. Kar yağışı ender görünür. Aydın, özellikle batıdan gelen hava akınlarına açıktır. Rüzgar yönü daha çok doğu - güneydoğusudur. Bunu güneybatı (lodos) ve batı rüzgarları izler.

Aydın İli Tarihi

Eski bir tarihe sahip olan Aydın ile Türkiye’nin batısında yer alan illerimizden birisidir. Aydın, tarihi boyunca bir çok medeniyetin merkezi konumunda olmuştur. Aydın ile ilgili ilk tarihi kayıtlar Hitit’lere uzanmaktadır. Hitit kaynaklarında Seha ırmağından yani Büyük Menderes nehrinden bahsetmektedir.

 

Hititlerden başka Spartalılar ve Perslere de ev sahipliği de yapmıştır. Ardından Büyük İskender hakimiyeti altına girmiştir. Roma İmparatorluğuna da ev sahipliği yapan Aydın tarih boyunca birçok isimle anılmıştır. 11. yüzyılda Türklerin hakimiyeti altına giren Aydın sonrasında Bizans hakimiyetine girmiştir. 1280 tarihinde önce Menteşe Beyliği sonrasında ise Aydınoğlu Beyliği ele geçirmiştir. Bu tarihten sonra bu bölgeye Aydın Güzelhisar denilmiştir. Sonraki zamanlarda ise Aydın olarak kalmıştır.

M.Ö. 14. ve 12. yüzyılda Ege ve Doğu Akdeniz’in her yanına dağılan halk toplulukları kavimler halinde Ege kıyılarına kadar geldiler. Bu göç sonucunda Hitit Devleti, Truva Krallığı, Miken kolonileri yıkılmıştır. Bu kavimlerden Aioller ve İİonlar Batı Anadolu’da, Büyük ve Küçük Menderes ovalarına yerlestiler ve Lidya Krallığı bünyesinde 12 kıyı kenti kurdular, site denilen bu kentlerde deniz ticareti geliştirildi. Siyaset, sanat, bilim, felsefe, mimarlik, alanında da sosyo-kültürel etkinlikler yarattılar.

aydın tarihçesi-1

 
 

Lidya döneminde, Tralles kenti, Karya, Kilikya, İran, Suriye ve Uzak Doğu’dan gelen ticaret mallarının toplandığı ve Ege limanina gönderildiği dağıtım merkezi durumundaydı. Ayrıca Büyük Menderes vadisinde yetistirilen ürünler Milet limanından Yunanistan, Roma, Mısır ve Fenike’ye ihraç edilmekteydi. Nitekim Lidya gerek kendi kaynakları gerekse topladığı vergilerle olağanüstü gelişti, bölge ekonomisinde önderlik etti. Dünyanin ilk parasını darp eden ülke oldu.

Frigler, Anadolu’da ilk büyük devleti kurdular. M.Ö. 1200 yılında Büyük Menderes’in yukarı platosuna yerlestiler. Frigler’in Trak Kavimleri’nden olduğu İliryalılar’ın saldırısı üzerine Boğazlar’dan geçerek geldiklerini, Hitit Krallığı’nı yıktıkları biliniyor.

lonlar‘in M.Ö. 1200 yılında Gediz ve Büyük Menderes ovalarında kurmuş oldukları şehirlerin en önemlisi Milet sehri idi. İonlar felsefede önemli aşamalar yaptılar. Matematik ve astronomi bilgini Tales herşeyin ana elementinin su olduğunu ileri sürdü; Lidyalılar’la Modyalılar arasında yapılan savaştaki güneş tutulması olayını önceden hesapladı. Miletli diğer bir bilgin Anoksimandros, herşeyin başlangıcının “sınırsızlık-sonsuzluk” olduğunu ileri sürdü.

aydın tarihçesi-2

 
 

M.Ö. 5. yüzyılda İran’dan gelen Persler‘in istilası sonucunda doğu kültürü ile tanışan Batı Anadolu kentlerinde Greko-Pers denilen yeni ve özgün bir kültür sentezi oluştu. M.Ö. 546 yılında Lidya kralı Krezüs, Pers kralı Kyros (Kurus) ile yaptığı savaşı kaybedince, İon şehirleri Pers Krallığı’na bağlandılar. Persler’in hosgörüsüz davranışları kolonileri ile şehirlerin bağlarını kopardı. M.Ö. 500 yılında karışıklıklar başladı. Persler’in bölgedeki egemenliği Makedonya’nın başına Büyük İskender gelene dek devam etti ve Hellenistik dönem başladi. Tüm bu istilalar sırasında Tralles odaksal konumu nedeniyle askeri üs olarak kullanılmıştır.

M.Ö. 1.ve 2. YY.da Roma yönetimi altında kalan bölge, ekonomik, ticari ve kültürel alanda önemli gelişmeler gösterdi. Romalilarin yerel kültürü benimsemeleri, kaynakları, yolları ve ticareti geliştirmesiyle yöredeki antik kentler, özellikle Efes, Milet, Tralles, Aphrodisias kalkindi, büyük boyutlu anıtsal yapılarla donatıldı.

aydın tarihçesi-3

M.S. 4. Y.Y. sonlarında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması sonucunda Anadolu tümüyle doğu Roma diğer bir deyişle Bizans egemenliğinde kaldı. Antik tapinaklar kiliseye, tiyatrolar savunma kulelerine dönüştürüldü. Düz alanlarda bulunan kentlerin çevreleri yüksek surlarla koruma altına alındı. Ramsey’ e göre Tralles açık alanlardan, bir çayın sürükleyip getirdiği taş yığınlarında oluşmuş bir tepe üzerine alındı. Böyle bir ortamda, 10.YY. dan itibaren devam eden Türk göçleriyle gelen Türkmenler kırsal alanları hemen hemen boşalmış olarak buldular.

Anadolu’daki erken dönem Türk kolonizasyonu sistematik bir fetih olmaktan öte küçüklü büyüklü göç gruplarının Anadolu’ya gelerek kırsal yöre halklarıyla uzlaşması ve ekonomik kaynakları paylaşmasıdir. Türkler denizlere ulaşmadıkça uluslararası ticaretin dışında kalacaklarını gördüklerinden Anadolu yarımadasını çevreleyen yabancı kuşatmasını kırarak denizlere ulaştılar. Önceleri merkezi otoritenin ortadan kalkmış olduğuna sevinen Latinler, bölgeye daha önceleri göçle gelmiş olan Türkmen toplulukları ile yeni gelenler arasındaki yakınlaşma ile yüzyüze geldiler. Böylece belli bir isim (Aydın Beyliği) ve bayrak altında Ege denizinin Anadolu kıyılarında siyasi ve ekonomik gücü elde eden Türkmenler denizcilikle tanışmışlardır.

Aydın Beyliği’nin hükümdarları kültür, sanat ve bilim hayatına önem vermişlerdir. Yörede günümüze ulaşan cami, medrese, türbe gibi mimari eserlerin yanısıra günümüze ulaşan ve çeşitli kütüphanelerde bulunan değerli el yazma eserler bulunmaktadır. Aydınoğulları Beyliği, 14. YY.’in sonlarında Osmanlı Devletine katılmıştır.

aydın tarihçesi-4

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Batı Anadolu’da yaygınlaşan çetecilere “Efe” denilmiştir. Genelde Ege kırsal alanında tek tek ya da gruplar halinde yaşayan gözüpek dürüst, mert kişilerdir. Başkanları “Efe”, yardimcıları “Zeybek” ve “Kızan” adıyla anılır. Efelik 10.y.y.’ in sonunda Yusuf Paşa ile başlamış olup, en bilinenleri, 17.y.y. da Sivri Bölükbaşı, 19.y.y. da Atçalı Kel Memet ve nihayet 20.y.y. da Yörük Ali’ dir. Bu efeler adaletsizliğe ve haksızlığa uğradıkları gerekçesiyle hükümete başkaldıran silahlı eylemcilerdir. Zenginden alıp fakire vermişler, milli mücadele yıllarında kurtuluş yanlısı savaşçılar olmalarıdır. Milli mücadele yıllarında bölgenin Yunanlılarca işgali karşısında yörenin yurtsever asker, aydın ve din adamları efeleri yurt savunmasına davet etmişler ve Yörük Ali Efe grubu oluşturulmuştur. Az sayıda maiyetiyle dağınık halde Yunan askerleriyle mücadeleye giren Yörük Ali Efe ile birlikte Demirci Mehmet Efe ve maiyetindekiler giderek artan direniş göstermiş ve Yunan askerlerinin geri çekilmelerini sağlayarak çok etkili olmuşlardır. Düşman işgalinden kurtuluş günü olan 5 Eylül Kuyucak, Nazilli, 6 Eylül Söke, 7 Eylül Aydın’da her yıl törenlerle kutlanmaktadır.

1425 yılında II. Murat tarafından Osmanlı topraklarına katılan kent Anadolu eyaletine bağlı bir sancak olur. Batı Anadolu’nun önemli bir kültür merkezi olan Aydın 16.yüzyıl sonlarında bir çok ayaklanmalara sahne olur. II.Mahmut döneminde Müşirlik, Tanzimat’tan sonra eyalet, 1867’de ise vilayet olur. Anadolu’nun ilk demiryolu Aydın-İzmir arasında yapılıp işletmeye açılır. 27 Mayıs 1919’ta Yunanlılar tarafından işgal edilir, 30 Haziran 1919’da geriye alınan kent tekrar işgal edilir. Kent 7 Eylül 1922 yılında işgalcilerden kurtarılır. Antik Çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nisa, Prien, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde sayısız bilgin ve bilge kişiler yetişmiştir. Bugünkü Aydın; kuzeyindeki Top Yatağı sırtında kurulan Tralles Kenti ile birlikte MÖ 2500 yılında Hititler zamanında gelişmiş,  VII. yy.da Lydia zamanında da en parlak çağını yaşamıştır. Selçuklularla birlikte Türk uygarlığının kültür varlığı ve eserleriyle donatılan Aydın, sosyal hizmetler, tarım ve mimaride uygar günlere şahit olmuştur.

 

Aydın’ın Türk egemenliğinde bir yönetim birimi statüsü kazanması 1390 yılında Yıldırım Beyazıt’ın şehzadesi Ertuğrul Bey’in Vali olarak Aydın’a atanmasıyla başlamıştır. Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha sonra Aydın adını almıştır. Şehir, XIV yy. da bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında  sancak, 1811’de İzmir, Saruhan (Manisa), Menteşe (Muğla), Antalya, Isparta sancaklarını kapsayan eyaletin merkezi oldu. Eyalet merkezi (1857) İzmir’e taşındıysa da bu yönetim biriminin adı Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar “Aydın” olarak kaldı. Aydın’ ın 1919 yılına kadar sancak şeklinde devam eden bu yönetim şekli, 25 Mayıs 1919-7 Eylül 1922 yılları arasında 40 aya yakın süren işgalden sonra ve Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla birlikte 1923 yılında değişmiş, müstakil vilayet olmuştur