• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/2433443823537106/?multi_permalinks=2451325328415622&notif_id=1574335095257990&notif_t=feedback_reaction_generic
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi20
Bugün Toplam235
Toplam Ziyaret102074
Takvim

 

                            

    • EKİN ZAMANI OKUL MÜZELERİ
    • Mimar Sinan İlkokulu

Giresun

Giresun Kültürü

Giresun ili Karadeniz sahilleri boyunca yoğun olarak yerleşim merkezlerine sahiptir. Denizden uzaklaştıkça eğimli arazi toplu yerleşimlere yeterli olanağı vermemiştir. Köyler bir bütünlük göstermez. Evler ve köylerin mahalleleri arasında uzak mesafeler bulunur. Dağınık yerleşimde hayvan yetiştirilir ve tarımsal ürünler üretilir. Kentte yaşayanların çoğunun kırsal kesimle bağlantısı vardır.
 
GELENEK VE GÖRENEKLER
 
Yöre halkının büyük çoğunluğu gelenek ve göreneklerine bağlıdır.
Her yıl Mart ayının 14’ünde yılbaşı tutulur. O sabah erkenden kalkılır, deniz veya akarsudan su alarak eve gelinir ve sağ ayak ile eşikten geçilerek eve gelinir. Su evin dört bir tarafına serpilir. Eğer hayvanlar varsa onların üzerine de serpilir. O gün kimse evine uğursuz gelir diye misafir kabul etmez, ancak ayağı denenmiş biri varsa o eve çağırılır. Gelen kişi sağ ayağını içeri atar yeni yılınız hayırlı olsun martınızı bozuyorum der o gece evde ısırgan veya paça pişirilir içine yeşil boncuk atılır. Bunları yerken boncuk kimin ağzına gelirse o yıl bu şahıs ekine başlar, aile içerisinde bol rızıklı kabul edilir.
Yine Mart’ın 14’ünde gün tutulur. Mart’ın 14’ü, Mart’ın 15’i, Nisan’ın 16’sı, Mayıs aylar olarak adlandırılır. O günlerdeki havanın durumuna göre o ayların nasıl geçeceği hakkında fikir yürütülür.
6 Mayıs’ta hıdırellez tutulur. Bugün Hızır ve İlyas Aleyhisselamların bir araya geldiğine ve artık kış ayının bitip güzel günlerin geleceğine inanılır.
Yine akşamdan genç kızlar niyet tutarak bir gül ağacının dibine yüzüklerini gömerler. Sabahleyin mani okuyarak onları çıkarırlar. Söylenen maninin manasına göre talihlilerini denerler.
 
HALK OYUNLARI VE TÜRKÜLER
 
Karadeniz Bölgesi halk oyunları bazı ayrıntı farklılıkları dışında genelde birbirine benzerler. Bölge halkı kıyısında yaşadığı deniz gibi hareketli ve coşkundur. Oyun ve türküleri de kendilerine uygundur. Giresun oyunları içinde en önemlisi Giresun Karşılaması ve horondur. Horonu erkekler yine bölgenin meşhur çalgısı kemençe veya davul-zurna eşliğinde oynarlar. Kadınlar ise def, zurna, ud ve saz eşliğinde oynarlar. Horonun düz horon, sık saray, dik horon ve karşılamanın tüfekli çandır karşılaması, bel kırması, sallama gibi müziğin ritmine göre değişen çeşitleri vardır.
Giresun, türküler yönünden de zengin bir ildir. Giresun türkülerinden bazı örnekler; Mican, Tamzara, Karahisar Türküsü, Fingil, Bir Fındığın İçini, Merekte Sarı Saman, Oy Giresun Kayıkları, Aksu Derler Adına, Al Perde Yeşil Perde, Sokakbaşı Meyhane’dir.
 
GİYİM KUŞAM
 
İl merkezi ve kıyı bölgelerinde çağdaş giysiler, iç kesimlerde yöresel giysiler yaygındır. Giresun’da peştamal kadın giyiminin değişmez bir parçasıdır. Kadınlarda başa örtülen, bele sarılan peştamalın değişik türleri vardır. Kadınlar başlarına ‘Keşan Peştamalı’ denilen gösterişli ve ince bir dokumayı, bellerine de düz çizgili veya ‘direkli peştamal’ diye adlandırılan dokumayı sararlar. Kadınlar eskiden canfes (üç etek) de giyerlerdi. Ev gezmelerinde, düğün ve bayram gibi özel günlerde kadınlar başlarına altın tepelik, boyunlarında beşibiryerde ve kollarına da hasır bilezik takarlardı. Hasır bilezikler günümüzde de büyük ilgi görmektedir.
Eskiden dokunan yün çoraplara günümüzde pek rastlanmamaktadır. Boyalı yaşmak ve çember, peştamal, entari, hırka ve yelek günün kadın giyimini oluşturmaktadır. Ayaklara giyilen kara lastik artık kullanılmamaktadır.
Kentte de görülen bu giyimin yanında modern giyim de yaygındır. Erkek giyiminde kırsal kesimlerde ‘Aba Zıpka’ denen paçaları dar, baldırdan yukarısı bol pantolonlar giyilir. Bu giyimde yörenin sert ikliminin etkisi vardır. Erkeklerde aba zıpkanın yanında çerkes kayışı, kama (belde), gümüş kamalığı (boyunda), kabalak (başta) ve çizme giyilmektedir. Erkekler il merkezinde, kıyı ve kasabalarında ceket ve pantolon giyerler, kasket takarlar.
Günümüzde Giresun halkı modern giyimi kullanmaktadır. Yine köy ve kasabalarda kadınlar ev içinde oyalı yaşmak veya çember, entari, peştamal veya şal olarak, ayaklarına lastik veya kundura giyerler.
 
EL SANATLARI
 
Oldukça eski bir tarihe dayanan Giresun bakırcılığı bugün de varlığını sürdüren önemli bir geleneksel el sanatıdır. Dövme bakırcılık yanında bakır el işlemeciliği de yapılmaktadır. Genellikle semaver, tepsi, biblo, duvar tabağı, şekerlik ve vazo gibi anı ve süs eşyası üretilmektedir.
Giresun’da el halıcılığı ve oya işlemesi de önemli el sanatları arasındadır.
     
      
MAYIS YEDİSİ (AKSU FESTİVALİ)
 
Her yıl Mayıs Ayının 7'sinde  (Miladi 20 Mayıs) kutlanır. 1977 yılına kadar "Mayıs Yedisi" adıyla sürdürülen törenler bu tarihten sonra "Aksu Şenlikleri" adını almıştır. Daha sonra 1992 yılı başında alınan yeni bir kararla daha geniş kitlelerle sosyal ve kültürel ilişkilerin sağlanması ve sürdürülebilmesi amaçlanarak adının "ULUSLARARASI KARADENİZ AKSU FESTİVALİ" olması kabul edilmiştir.
 
Her yıl 20 Mayıs günü Giresun'un doğusunda bulunan Aksu Deresi'nin deniz ile birleştiği yerde halk toplanır. Özellikler hastalar , dertliler, çocuğu olmayanlar, dilekleri olanlar Aksu Deresi'nin kıyısına giderler, bir dilek dileyip yedi çift bir tek taşı suya atarlar. Aksu mahallinde yapılan bu törenler üç ana bölümden oluşur.
 
1- SACAYAKTAN GEÇME GELENEĞİ: Soyun sürdürülebilmesi kültürüne dayanır. Çocuğu olmayanlar dilekte bulunarak üç kez sacayaktan geçer. Üç kutsal sayılan bir rakamdır. Sacayak ana rahminin simgesidir.
 
2- DERE TAŞLAMA GELENEĞİ: İlkbahar, doğanın hayat bulduğu mevsimdir. doğanın getirdiği yaşama zevkiyle insanlarda bütün kötülüklerden arınmak gereğini duyarlar. Aksu Deresinin denize döküldüğü yerde toplanan insanlar  "Derdim, belam denize" diyerek yedi çift bir tek taş atarlar. Yedi kutsallığı olan bir rakamdır. Tek taş, dileğin yerini bulması için atılan sonucu taştır.
 
3- ADA'NIN ETRAFINI DOLAŞMA GELENEĞİ: Soyun sürdürülmesi inancıyla  yapılan sacayaktan geçme geleneği adanın etrafının dolaşılmasıyla tamamlanır. Ada turu Hamza Taşı'nın önünde başlar. Yine Hamza Taşı'nın önünde son bulur. Törenin amacı; soyun sürdürülmesi, belaların denize atılması, döllenmenin bu mevsimde başlaması ve toprağın bereketlenmesidir.